Genel

ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKAR

ateş-düştüğü-yeri-yakar

Ateş düştüğü yeri yakar ya da el elin eşeğini türkü söyleyerek arar. Yakın anlamlı iki atasözü ve ikisi de birbirinden anlamlı. Bu iki atasözünün toplumsal anlamda değeri nedir?  Düşünmemiz gereken asıl soru belki de bu.

Merak ederiz acaba bu toplum neden özlenen ve beklenen başarıyı sağlamakta zorlanıyor? Neden batılı ülkeler kalkınıp gelişirken canım memleketim beklediğimiz seviyede kalkınamıyor?

Kalkınmanın sihirli anahtarı nedir? Nasıl kalkınabiliriz? Fert ve toplumsal planda üzerimize düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?

Galiba kalkınmanın, gelişmenin ve gelişmiş ülkelerin seviyelerini yakalamanın sırrı işte bu atasözlerini iyi irdelemekten geçiyor.

Boşu boşuna denmemiş ateş düştüğü yeri yakar diye. Bizim ilgi alanımız sadece kendi kendimizden müteşekkil. Kendi dünyamızın dışında neler olup bittiğinin hiç farkında olmadığımız gibi başka insanlar hangi problemlerle uğraşıyor düşünmüyoruz bile.

Tam bir bana dokunmayan yılan bin yaşasın mantığı içindeyiz. Başkasının başına bir dert bir sıkıntı geldiğinde onu görmezden gelerek günlük  hayatımıza devam ediyoruz.

Hayatta bir misyonumuz olmalı ancak bu misyon günlük hayatta yapmak zorunda olduğumuz iş ve işlemler olmamalı. Zaten günlük hayatta yapacağımız iş ve işlemlerimizi takip etmek bizim için bir zorunluluktur, bunları gündemimize almaya gerek bile yoktur desek yeridir. Çünkü yapmamız gerekenleri zaten yapıyoruz.

Bizi direkt olarak ilgilendirmeyen konularda kendimize bir misyon belirleyebilirsek o zaman ülkemiz adına bir değer üretmiş oluruz ve bu durumda ülkemizin kalkınmasını bekleyebiliriz.

Mesela birey olarak ülkemizin çölleşmesini dert edinerek ağaçlandırma faaliyetlerine gönüllü katılabiliyor muyuz?  Veya engelli vatandaşlarımızın sıkıntılarını gündemimize alarak onlar için yapılan toplum destekli projelerde görev alabiliyor muyuz? Toplumsal bir hastalığımız olan israf konusunda neler yapabilirim diye kafa yoruyor muyuz?

Kısacası hiç gereği yokken muhtaç insanların dert ve sıkıntılarını gündemimize alarak gönüllü olarak faaliyet gösterebiliyorsak; işte o zaman ateş sadece düştüğü yeri yakmaz ve bu durumda da  toplumumuzun kalkınmasını bekleyebiliriz.

Yazdır

Yazar hakkında

Fatih Pınar

Yorum yap