Kitap Tanıtımları

Çocuk Eğitiminde Pedagojik Çözümler

ÇOCUK EĞİTİMİNDE PEDAGOJİK ÇÖZÜMLER

Bu eser, Pedagog Perihan Gül’un anne babaların çocuklarıyla ilgili yaşadıkları bazı sorulara verdiği cevaplardan oluşmaktadır. Eser altı bölümden oluşmaktadır.

Kitap sekiz bölümden oluşuyor.
Birinci bölümde ebeveynlik endişeleri,
İkinci bölümde yaş sendromu,
Üçüncü bölümde inatçılık, kıskançlık,
Dördüncü bölümde çekingenlik, korku ve takıntılar,
Beşinci bölümde alt ıslatma, bağımlılık ve uyku problemleri,
Altıncı bölümde dikkat eksikliği ve konuşma-dil problemleri
Yedinci bölümde okul problemleri,
Sekizinci bölümde mahremiyet eğitimi,

ile ilgili sorular yer alıyor.

Perihan Gül anne babalardan gelen sorulara gayet samimi bir şekilde cevap veriyor. Günümüzde anne baba olmanın verdiği sorumluluğu yerine getirmek oldukça zorlaştı. Çünkü çocuğu etkileyen çevre günümüzde oldukça çoğaldı. Sorular anlaşıldığı kadarıyla çocuğun doğumundan ilkokul yıllarının sonuna kadarki dönemini kapsıyor. Kuralcı anne olduğunu düşen annelerin sorularından, çocuklarının teknoloji bağımlısı çocuklar için neler yapılması gerektiği ile ilgili sorulara kadar birçok soruya cevap bulacaksınız bu kitapta. Şimdi sizinle kitabı okurken altını çizdiğimi bazı bölümleri paylaşmak istiyorum.

  • Mükemmel anneler genellikle mükemmel çocuklar yetiştiremiyorlar, ama mutlu anneler genellikle mutlu çocuklar yetiştiriyorlar.
  • Bebekle anne arasında oluşmaya başlayan güven duygusu,bireyin ileride kuracağı kişiler arası ilişkilerin de temelini oluşturur. Bu sebeple bir yaş civarında bir bebeğin, annesinin yerine bağlanabileceği ve güven duyacağı biri yoksa veya hayati bir sebep olmadıkça bir gece de olsa annesinden ayrı kalmaması gerekir.
  • Çocukların problemlerini çözerken içinde bulundukları yaşın dönemsel özelliklerinin bilinmesi gereğidir. Çocuklar beş yaşında iken dört yaşa göre daha sakin, daha çok söz dinleyen ve sizinle iş birliği yapmaya daha yatkın olurlar. Onaylanmayı, takdir edilmeyi severler, dost canlısıdırlar. Kurallara uyarlar ve grup oyunlarından zevk alırlar. Bu sebeple beş yaş, çocuğun akranları arasında olması gereken bir yaştır. Çocuk akranları arasında yönlendirilmeli; ana okulu, yaz okulu, spor vb. etkinliklerden faydalanması için çaba gösterilmelidir.
  • Dikkat eksikliği sebebi tam olarak bilinmemekle beraber kalıtım, hamilelik ve doğum sürecindeki problemler veya beyin hücrelerine glikozun yeterli düzeyde ulaşmaması gibi daha temel sebeplere bağlı bir davranış bozukluğu çeşididir. Tanısını anne baba veya öğretmen koyamaz.
  • Çocuğun bir dili kazanmasında en önemli aşama anlamadır. Anlama, bebeklerde genellikle konuşmadan altı ay önde gider.
  • Eğer çocuk üç yaşına geldiği hâlde iki dilden herhangi birinde üç kelimeleri cümleler kuramıyorsa mesela “Baba işe gitti.” diyemiyorsa, çocukta zihinsel engel, işitme problemi veya gelişim geriliği varsa o zaman iki dil öğretmekten vazgeçilmelidir.  İçinde bulunduğu sosyal ortamda daha çok hangi dil kullanılıyorsa onu öğrenmesi için gayret gösterilmelidir.
  • Çocuğun yabancı dil öğrenmesi için en uygun zamanın kendi ana dilinde okuyup yazması öğrenmesinden itibaren 12-13 yaşlarına kadarki dönem olduğudur. Bununla birlikte 3-6 yaşlar arasındaki çocuk kendi ana dilini kullanmada sıkıntı yaşamıyorsa, bir başka ifadeyle dil gelişimi tamamlandıysa, ikinci bir dili öğretmeye başlamanın olumsuz bir yanı yoktur.
  • Zihinsel gelişimi çok iyi olan bir çocuk bile olsa henüz yerinde oturma, grupla hareket etme, arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurma, dikkatini toplama, verilen görevi sonuna kadar yapabilme gibi becerileri yeterince gelişmemiş ise çocuk okula başlama açısından yeterli olgunluğa ulaşmamış demektir. Bu gibi özelliklerin yeterli olmayışı, çocuğunuzun okula uyumunu güçleştireceği gibi okul başarısını da düşürecektir.
  • Çocuğunuzun arkadaşları tarafından istediği bir oyuna alınmaması veya bir grup tarafından kendisine basit itme kakma gibi hareketlerle şiddet uygulanması durumununda hiçbir şey, sizin oraya gelip çocuğunuzu oyuna almaları veya şiddet uygulamamaları için arkadaşlarına ısrar etmeniz, kızmanız kadar kötü olamaz. Bu koruyucu yaklaşım çocuğa kendini yalnız hissettirecek ve bir problem karşısında tek başına çözüm üretmek yerine hayatının her evresinde çocuk kendini yönlendirecek birine ihtiyaç duyacaktır.
  • Anne-kız çocuk ilişkisinin sağlı olmasını engelleyen en önemli etken aşırı baskın, mükemmeliyetçi, beklentileri yüksek annelerdir. Bu anneler çocuklarından her şeyi en iyi şekilde, kendi isteklerine göre yapmalarını isterler, aksi takdirde eleştiri ve tenkitlerle çocuklarını ezerler.
Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap