EDEBİYAT TARAMA TESTİ 22
1…. Milli Edebiyat akımından etkilenmiş ve şiirlerinde hece veznini kullanmışlardır. Şiire Birinci Dünya Savaşı ve Milli Mücadele döneminde başlamışlardır. İlk şiirlerinde aruz veznini kullanmışlarsa da sonradan heceye yönelmişlerdir. Şiirde sade ve özentisiz olmayı, süsten uzak durmayı tercih etmişlerdir. Memleket sevgisi, yurdun güzellikler, kahramanlıklar ve yiğitlik gibi temaları işlemişlerdir. Mısra kümelerinde dörtlük esasına bağlı kalmayıp yeni yeni biçimler aramışlardır. Faruk Nafiz Çamlıbel bu topluluğun en önemli isimlerindendir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Genç Kalemler
B) İkinci Yeniciler
C) Beş Hececiler
D) Garipçiler
E) Fecr-i Aticiler
2. Evlerine sürekli olarak gelen aşıklardan dolayı türküyle ve bağlamayla tanıştı. Aşıklara ve türkülere ilgisini gören babası ona bir bağlama aldı. İlk bağlama derslerini de babasının arkadaşından aldı. Yunus, Karacaoğlan gibi ozanlardan etkilendi ve türkülerinde onlarla olan duygu yakınlığını yansıttı. Önceleri usta işi türküler söyleyen ozan, kırk yaşlarına doğru kendi şiirlerine ağırlık vermeye ve bunları türküleştirmeye başladı. 1931 yılında gerçekleştirilen Aşıklar Bayramında adı duyulan şair, 1933 yılında Atatürk için söylediği bir türküden sonra özellikle Ahmet Kutsi Tecer’in de yardımıyla giderek tüm Türkiye’de tanınmaya başlamıştır.
Bu parçada sözü edilen ozan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bayburtlu Zihni
B) Dadaloğlu
C) Erzurumlu Emrah
D) Aşık Veysel
E) Aşık Sümmani
3. Kimseye sır verme dedi boş yere
Bir avuç yağmurla bulanır dere
Her sabah gözünü güzel günlere
Ölünceye kadar aç dedi, sustu
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) İkinci dizede mübalağa yapılmıştır.
B) Zengin uyak kullanılmıştır.
C) Kafiye şeması aaab şeklindedir.
D) 11’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.
E) Benzetme sanatına yer verilmiştir.
4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde redif kullanılmamıştır?
A) Tohum bırakırlar, güle giderler
Yağmura hasretken çöle giderler
B) Has bahçemi çoraklara döndürme
Meşalemi servilikte söndürme
C) En altta yüreğim dağ dağ üstüne
Yeni sözler gerek sevda üstüne
D) Ağaçtan, çiçekten, denizden uzak
Geceler unutkan, rüyalar sıcak
E) Hasret nedir, yarına sor düne sor
İnanmazsan dönder aktar gene sor
5. Gümüş dumanlar örttü güzellikleri
Yok ömrümüzde o eski lezzet
Melûl akşamlar ağlatır bizi
Ürkek bakışlarda korku ve hasret
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Benzetme sanatı vardır.
B) Geçmişe özlem dile getirilmiştir.
C) Redife yer verilmiştir.
D) Sarma kafiye kullanılmıştır.
E) Tam kafiye kullanılmıştır.
6. (I) Orhun Yazıtları, Uygur İmparatorluğu’nun ünlü hükümdarı Bilge Kağan devrinden kalma yazılı dikili taşlardır. (II) Yazıtlar Türk dili, tarihi, edebiyatı, sanatı, töresi hakkında önemli bilgiler vermektedir. (III) Bu yazıtların en önemlileri Bilge Kağan, Kül Tigin ve Tonyukuk yazıtlarıdır. (IV) Kül Tigin, Bilge Kağan’ın kardeşi, buyrukçu ihtiyar Tonyukuk ise veziridir. (V) Yazıtların olduğu yerde yalnızca dikili taşlar değil, şehir harabeleri, taş yollar, su kanalları, koç ve kaplumbağa heykelleri, sunak taşları bulunmuştur.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D)IV. E)V.
7. Bu akımın temelinde, akılcılığı yadsımak yatar. Akımın en önemli temsilcisi, bildirisine imza atan şair Andre Breton’dur. Ona göre bilinç ile bilinç dışını birleştiren bir yoldur bu sanat akımı. Sigmund Freud’un kuramlarından etkilenen Breton için, bilinç dışı, düş gücünün temel kaynağı, deha ise bu bilinç dışı dünyasına girebilme yeteneğidir. Breton ve diğer sanatçılar, insanın kendi kendisini irdeleyip çözümlemesinde sanatın yol gösterici bir araç olduğunu vurgulamışlardır.
Bu parçada tanıtılan edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romantizm
B) Realizm
C) Sürrealizm
D) Empresyonizm
E) Sembolizm
8. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ölen bir kişinin ardından söylenen şiirlere … denirdi. Halk edebiyatında bu türe … karşılık gelir. Ölen kişilerin geride kalanlarda bıraktığı acıyı dile getiren bu tür şiirlere Divan edebiyatında ise … adı verilir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) sav-ağıt-mersiye
B) ağıt-şathiyye-kaside
C) sagu-ağıt-mersiye
D) sığır-sagu-ağıt
E) sagu-türkü-mersiye
9. Aşağıda Yahya Kemal ile ilgili verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A) Gençlik şiirlerinde Servet-i Fünun şiirinin etkileri görülür.
B) Şiirlerinde aruzu Türkçeye başarıyla uygulamış, hece ölçüsünü hiç denememiştir.
C) Şiirlerinin yanı sıra Aziz İstanbul, Eğil Dağlar gibi düzyazı türünde eserler de ortaya koymuştur.
D) Fransız şair Heredia’nın etkisiyle şiir anlayışını değiştirmiş, Latin ve Yunan şiirini tanımıştır.
E) Klasik şiirimizin temel özelliklerine bağlı kalarak yeni bir tarz geliştirmiştir.
10. Kitap Fuarı, beklenenin üstünde başarılı sonuçlar verdi. Kesin sayı bilinmez ama birkaç gün için binlerce kitap okurla buluştu. Sadece konuk yazarların imzaladıkları kitaplar her gün beş altı bini buldu, hatta geçti. Kitap satılmıyor, okunmuyor diye yakınırız hep. Oysa zaman zaman açılan fuarlar, imza günleri ve sergiler gösteriyor ki kitap okurla buluşturulursa şimdikinden daha çok satacak, ilgi görecektir.
Bir gazeteden alınmış olan bu parça aşağıdaki yazı türlerinden hangisidir?
A) Fıkra
B) Makale
C) Deneme
D) Hikaye
E) Günlük
11. Onun için “Hangi alanlarda dolaşmış, yazmış çizmiş?” sorusunu sormaktansa “Hangi alanlarda yazmamış?” sorusunu sormak, cevabı bulmak için daha kolaydır. Ders kitaplarından, dini, felsefi, ahlaki, edebi, siyasi konulara varıncaya kadar yüzlerce eserin sahibidir. Romanlarında bile yığınla ansiklopedik bilgi vardır. Romanlarına kendi kişiliğini de yansıtır. Bunun en tipik örneği Felatun Bey ile Rakım Efendi’dir. Romanda Rakım Efendi’nin şahsında adeta kendisini anlatmıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Namık Kemal
B) Nabizadae Nazım
C) Halit Ziya Uşaklıgil
D) Sami Paşazade Sezai
E) Ahmet Mithat Efendi
12. Garip ya da Birinci Yeni denilen akımın öncüsü, kuramcısı olan şair, şiirlerinin birçoğunu Varlık dergisinde yayımladı. Şiirin bilinen ve kabul gören sınır taşlarını yerinden oynattı. Yalın bir halk dili kullandı, yergi ve gülmeceden yararlanarak sıradan yaşantıların şiirinin de yazılabileceğini gösterdi. Türk şiirini birtakım kalıp ve klişelerden, şairanelikten, yıpranmış benzetmelerden kurtararak kısa, basit ama vurucu bir söylem geliştirdi. “İstanbul’u Dinliyorum, Anlatamıyorum” gibi şiirleri bu söylemin izlerini taşımaktadır.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisidir?
A) Melih Cevdet Anday
B) Orhan Veli Kanık
C) Falih Rıfkı Atay
D) Oktay Rıfat Horozcu
E) Cahit Sıtkı Tarancı
13. …, Yakup Kadri Karaomanoğlu’nun bireyci sanattan vazgeçtikten sonra yazdığı ilk romandır. İkinci Meşrutiyet yıllarında Batılılaşma hareketinin yol açtığı değer kargaşasını, geleneklerden ve eski yaşam biçiminden ayrılışı, kuşaklar arasındaki çatışmayı sergiler. Romanda yazar adına konuşan Hakkı Celis, başlangıçta yurt sorunlarına karşı ilgisiz, aşık, içli bir şairken sonradan bilinçlenerek değişir; bireyin değil, toplumun önemli olduğunu anlar ve milli ideal denen bir sevdaya tutulur. Bu ideal geleceğin Türkiye’si ve ulusudur. Karaosmanoğlu, romanın öbür kişilerini ve dolayısıyla toplumu, bu yeni bilince ulaşmış Hakkı Celis’in gözleriyle değerlendirir ve yargılar.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Ankara
B) Yaban
C) Hüküm Gecesi
D) Kiralık Konak
E) Sodom ve Gomore
14. Aşağıdaki dizelerden hangisi didaktik bir şiirden alınmıştır?
A) Sen güldüğün zaman
Şarkılar söylenir içimde
B) Gülüşün değiştirir yatağını nehirlerin
Dağların, denizlerin yerlerini
C) Ne sevgi buldum insanda
Ne de vefasını gördüm
D) Ey hemşeri sakın kesme
Yaş ağaca balta vuran el onmaz
E) Ben hep ayrılık şiirleri söyledim
Geri gelmeyecek sevgililer için
15. Roman, döneminde büyük yankılar uyandırmış, romanın tamamının basılması için yazarının mahkemeye gitmesi gerekmiştir. Romantizmin idealist yaklaşımına bir tepki olarak ortaya çıkan roman, realizm akımının ilk ve en önemli örneklerindendir. Roman, iyi kalpli olmasına rağmen basit ve sıradan bir kişiliği olan Doktor Charles’ın ve yüksek idealleri, aşırı bir lüks tutkusu olan romantik karısı Emma’nın hayatının tekdüzeliğinden sıyrılmak için girdiği durumları konu alır.
Bu parçada sözü edilen roman aşağıdakilerden hangisidir?
A) Madam Bovary
B) Kırmızı Siyah
C) Zoraki Tabip
D) Suç ve Ceza
E) Eugenie Grandet
16. O günün şartlarında bütün Türk boylarını gezen, sekiz bin kelimeyi bir araya getiren ve kitabını Bağdat’ta halifeye sunan Kaşgarlı Mahmut’un türbesini ziyaret ettik. Sonra bir ağacın altında dinlendik ve o ağacın öyküsünü dinledik. Kaşgarlı Mahmut köyüne dönünce okulu nereye kuracağına karar vermek için bastonunu birkaç yere vurmuş. Vurduğu yerlerden birinden su fışkırmış. Suyun fışkırdığı yerde şimdi koca bir ağaç var. Yazarın o büyük eseri gibi bu ağaç da sonsuza uzanıyor.
Bu parçada sözü edilen sanatçının “o büyük eseri” aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kutadgu Bilig
B) Divan-ı Lügati’t Türk
C) Divan-ı Hikmet
D) Atabetü’l Hakayık
E) Şecere-i Türk
17. Gam zedeler
Gam vurur gam zedeler
Sinem hakkak delemez
Delerse gamze deler
Bu dizelerdeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mecaz
B) Cinas
C) Kinaye
D) İstiare
E) Hüsn-i talil
18. -Onu üzecek bir tutum içine giremem.
-Niçin?
-Çünkü o, kötü günümde benim elimden tuttu.
Bu konuşmada geçen “elimden tuttu” sözünde, aşağıdaki açıklamaların hangisine uygun bir söz sanatı vardır?
A) Söz arasında, bilinen bir duruma işaret etme
B) Söylenmek isteneni en az sözcükle anlatma
C) Bir olayı, bilinen nedeninin dışında başka bir neden bağlama
D) Bir gerçeği sezdirmek için bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamıyla kullanma
E) Bir anlam inceliği yaratmak için bildiğini bilmezlikten gelme
19. Servet-i Fünun yazarlarıyla tanışma olanağı bulduktan sonra Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılır. 1900 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayımlanan Eylül romanında, varlıklı ailelere mensup kahramanlar çevresinde gelişen bir aşkı, geniş psikolojik tahlillere de yer vererek anlatır. Geniş yankılar uyandıran bu roman, Türk edebiyatının ilk psikolojik roman örneği sayılır. Romanlarında genellikle aşk ve kadın konusunu işleyen bu sanatçının dili, döneminin yazarlarına oranla daha açık ve özentisiz olarak değerlendirilir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mehmet Rauf
B) Halit Ziya
C) Cenap Şahabettin
D) Tevfik Fikret
E) Hüseyin Cahit
20. Sanat yaşamına şiirle başlayan sanatçı, 1934’ten itibaren kendini neredeyse bütünüyle öyküye vermiştir. Öykülerinde; denizi, emekçileri, çocukları, yoksulları, işsizleri, balıkçıları yalın ve şiirsel bir dille anlatarak Türk edebiyatına yeni bir öykü anlayışı getirmiştir. Semaver, Sarnıç, Şahmerdan gibi öyküleriyle Türk okurunun gönlünde özel bir yer edinmiştir.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sait Faik Abasıyanık
B) Memduh Şevket Esendal
C) Kemal Tahir
D) Hüseyin Rahmi Gürpınar
E) Ömer Seyfettin
21. Bir estetik kavram olarak 19.yüzyıl ortalarında Fransa’da ortaya çıkmıştır. Aslında bu akım, hem katı kurallara hem de aşırı duygusallığa bir başkaldırıdır. Amacı, günlük yaşamın ön yargısız, bilimsel bir tutumla incelenmesi ve bir bilim adamının klinik bulgularına benzer nesnel bir bakış açısıyla ortaya konmasıdır. Fransız edebiyatında Flaubert, Zola’nın yanı sıra Honore de Balzac, Stendhal bu akımın önemli temsilcileridir. Bu akım, 20.yüzyıl romanının gelişimini önemli ölçüde etkilemiştir.
Bu parçada sözü edilen edebiyat akımı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klasisizm
B) Romantizm
C) Realizm
D) Sembolizm
E) Sürrealizm
22. Urfa’da inci tutar
Dolanır genci tutar
Bir can bir canı sevse
Âlemi sancı tutar
Bu dörtlüğün nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tuyuğ
B) Varsağı
C) Rubai
D) Koşma
E) Mani
23. Son yirmi adımı uçuyorduk
Almıştı herkes dipçiğini avucuna
Yine bir duraklama
Geldik düşman süngüsünün ucuna
Bu parçada sözü edilen edebiyat türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Epik şiir
B) Dramatik şiir
C) Lirik şiir
D) Pastoral şiir
E) Didaktik şiir
24. Bir konuda bilgi verirken veya bir gerçeği savunurken türlü kanıtlardan faydalanan, bunları bilimsel biçimde inceleyen gazete ve dergi yazılarıdır. Her konuda yazılabilir. Edebiyatımıza Tanzimat döneminde gazete ile birlikte Batı’dan girmiştir. Düşünce yazıları içinde en ağırbaşlı ve en zor olanıdır. Yazar, geniş halk kitlelerine ulaşmayı amaçladığından dilini daha açık, daha güncel ve daha anlaşılır bir düzeyde tutar.
Bu parçada sözü edilen edebiyat türü aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Hikaye
B) Tiyatro
C) Makale
D) Anı
E) Roman
CEVAPLAR: 1.C, 2.D, 3.E, 4.D, 5.D, 6.A, 7.C, 8.C, 9.B, 10.A, 11.E, 12.B, 13.D, 14.D, 15.A, 16.B, 17.B, 18.D, 19.A, 20.A, 21.C, 22.E, 23.A, 24.C