Eğitimle İlgili Yazılar

Eğitim Obezi Nesiller

Yakın zamana kadar obez ve obezitenin ne demek olduğu şimdiki kadar bilinen bir durum değildi. Bu gün herkesin bildiği ve kullandığı kavramlar haline geldiler. Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığının birlikte yürüttüğü obezite ile mücadele çalışmaları bu farkındalığın oluşmasında önemli paya sahip.

İnsanların obeziteden kurtulmaları için yapılan önerileri “dengeli beslenin, hazır yiyeceklerden, gazlı içeceklerden uzak durun daha fazla hareket edin şeklinde özetlemek mümkün. Maalesef, özellikle yeni nesil, bunun tersini yapma konusunda oldukça istekli. Bu yazının konusu malum obeziteden farklı olan “Eğitim Obezi Nesiller”.

Çoğu aile çocuklarının okuması ve iyi gelir getiren ama az yorucu bir iş sahibi olmaları için pek çok fedakârlık yapmaktadır. Ancak atılan taşın hedeflenen kadar kurbağa ürküttüğünü söylemek mümkün değildir. Eğitim üzerinde fırtınalar koparan tartışmalarda buradan çıkmaktadır. Çocuklarımız okullarında haftada 35-40 saat ders görüyorlar. Akşamları, hafta sonları gidilen dershane, özel ders, okul da açılan yetiştirme kursları hesaba katıldığında bu rakam neredeyse haftalık 50 saate ulaşmaktadır. Halbuki eğitimde zirveyi kimseye kaptırmayan ülkelerden Finlandiya’da haftalık ders saati 25-30 saat. Hani bir soğuk espri var, “yüzmek zayıflatıyorsa balinalar neyi yanlış yapıyor?” diye.

Bu kadar gayrete rağmen bizim bir şeyleri yanlış yaptığımız kesin. Anadolu’da “yayarsan etlenir, sürersen sütlenir” derler. Affedersiniz, inek ve koyunlarınızdan süt almak istiyorsanız çözüm daha fazla beslemek değildir. Yenilen otların, yemlerin süt olabilmesi için bir hazım sürecine ihtiyaç vardır. Biz kovadaki sütü az gördükçe daha fazla yem veriyoruz, içeriye kapatıp dışarıya salmıyoruz. Ancak her defasında daha az süt alıyoruz. Oysa olması gereken sağlıklı beslenme ve bol hareket.

Eğitim obezi bir nesil yetiştiriyoruz. Okullarda başarısızlık analizleri yapılır. Başarısız öğrencilerin aileleri ile görüşmeler yapılır. Başarısızlığın nedeni herkesin kafasında tektir. “Çocuklar yeteri kadar çalışmıyorlar.” Çözümler önerileri farklı farklı olsa da en meşhurları şunlardır; destekleme kursları açılmalı, çocuğun çalışması birisi tarafından sıkı takip edilmeli ve daha fazla çalışması sağlanmalıdır. Boşa geçirilen zaman etkili ve verimli değerlendirilmeli ve ders çalışmaya aktarılmalıdır. Hepsi kulağa hoş gelen, çocuğu dışarından motive etmeye yönelik hamasi laflar.

Bir öğrencinin başarılı olamamasının nedenlerinden bazıları şu şekilde sıralanabilir;

  1. Bireysel çalışma bilinci yeterli değil. İlkokuldan itibaren hep birileri tarafından güdülmeye alıştırılan, ne yiyeceğine, ne öğreneceğine başkalarının karar verdiği çocuklar tek başlarına çalışamıyorlar.
  2. Çocukların öğrendiklerini hazmedebilecekleri zamanları yok. Okullarda haftalık ders saati yükü çok fazla olmasından çocuklara aşırı yükleme söz konusu. 
  3. Müfredat aşırı yoğun, gereksiz ve çocukların gelişim seviyesinin üzerinde pek çok bilgi var.
  4. Yanlış bir yöntemi isteğiniz kadar tekrar edin, sonuç almak imkansızdır.

Einstein der ki: Ancak ahmaklar aynı şeyi yaparak farklı bir sonuç alacaklarını düşünürler. Türk Dil Kurumu’na göre “ahmak”, aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal demek. Çözüm öğrencilerin kendi başlarına, gerektiği kadar sürede, gerekli olan şeyleri öğrenmelerini ve öğrendiklerini hazmetmelerini sağlamaktır.

Obez vücutlardan sağlam vücutlara kavuşmak kadar obez kafalardan sağlam kafalara ulaşmakta önemlidir. Tek yapmamız gereken “aklımızı gereği gibi kullanmak.”

Yazdır

Yazar hakkında

Dr. Mehmet Nuri Öztürk

Eğitim üzerine düşünceler, Yenilikler, Eğitim Uygulamaları, Eğitimde İyi Örnekler, Öğretmen Eğitimi, Öğrenme, Etkili Öğrenme, Hızlı Okuma, LGS sınavı, Verimli Ders Çalışma, Eğitimde Mobil Araçların ve Sosyal Medyanın Kullanılması konularında yazar.

7 yorumlar

  • Öğrencilerin kendi başlarına öğrenmelerini nasıl sağlarız? başlıklı bir yazı yazsanız da okusam Mehmet Nuri Bey.

  • Mehmet bey,
    Yazınız çok güzel ve dolu fakat günümüzün obez nesilleri (!) arasında bu hacimde bir yazıyı okuyacak kimse bulamazsınız. Daha kısa ve light şeyler ilgi çekiyor.
    Bilginize…

  • Keşke söylediğiniz gibi ders saatleri azaltılsa ve müfredatlardaki gereksiz bilgi yükleri de üzerimizden alınsa , bizler de eğitim obezi olmaktan kurtulsak !..

Fatma Sena Özdem için bir yanıt yazın X