Roman Yorum-Özet

KARA KİTAP-ORHAN PAMUK

Nobel Edebiyat Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk’un polisiye roman tarzında yazmış olduğu Kara Kitap isimli eseri oldukça gizemli bir eserdir. Eserimizin başkahramanı Galip adındaki bir avukattır.

Galip’i çocukluk yılları kuzeni Rüya ile geçmiştir. Galip birlikte büyüdüğü Rüya’ya karşı büyük bir aşk duymaktadır. Rüya’nın da Galip’i seviyor olması iki gencin evliliği ile son bulur.

Başlarda evlilikleri çok iyi gitmektedir. Fakat daha sonra bir monotonluk baş göstermeye başlamıştır. Galip avukatlık bürosuna gidip gelmekte, Rüya ise çalışmayı istemeyip ev hanımı olmuştur. Rüya tüm zamanını evde oturarak polisiye roman okuyarak geçirmektedir.

Bir gün Galip eve geldiğinde Rüya’yı bulamamış ve etrafı araştırırken eşi Rüya’nın kendisine bir not bırakarak evi terk ettiğini anlamıştır. Karşılaştığı bu durum karşısında morali bozulan Galip Rüya’yı aramaya başlar. Endişe içinde şehri dolaşarak ipucu bulmaya çalışır.

Galip yaptığı uzun araştırmaları sonucunda Rüya’nın kardeşi Celal ile olabileceği kanaatine varmıştır. Galip’in kardeşi Celal bir gazetede köşe yazarlığı yapmakta olan ünlü bir gazetecidir.

Galip olayı bu aşamaya getirdikten sonra onları nasıl bulabileceğinin yöntemlerini araştırmaya başlar. Galip, Celal gibi düşünerek onların nereye gidebileceklerini kestirmeye çalışır. Galip adeta geçici bir süre için Celal olmuştur.

Geliştirdiği yöntemle Celal’in gizli evini bulmayı başararak oraya yerleşir. Artık bu andan itibaren Galip, Celal olmuştur. Onun kıyafetlerini giyer, onun gibi davranmaya çalışır. Küçüklüğünde kıskandığı ve özendiği Celal ile tam olarak özdeşim kurmuştur. Hatta Celal’in gazetedeki yazılarını bile onun yerine yazmaya başlamıştır. Celal’in kişiliğine büründükten sonra Rüya’yı bile unutmuştur.

Galip, Celal yerine gazeteye yazılar yazıp imzalamakta, gazete okuyucularının telefonlarına çıkararak onlarla söyleşi yapmakta hatta Celal olarak BBC muhabiri ile röportaj bile yapmaktadır. Kısaca Galip küçükken öykündüğü ve olmak istediği Celal’in rolüne bürünerek çocukken olmak istediği Celal olmuştur.

Galip bir gün sokakta yürürken bir kalabalığın iki insanın başında toplandıklarını görür. Olayı anlamaya çalıştığında Celal ve Rüya’nın öldürülmüş olduklarını anlar. Celal’in bir okuru  karısını baştan çıkardığını iddia ederek ona kurşun sıkmış bu arada kurşunlardan birisi Rüya’ya da denk gelerek onunda ölmesine yol açmıştır.

Yaşadığı olaylara üzülen Galip avukatlık mesleğine geri dönmüştür. Galip artık kendisi olmaya karar verse de bir taraftan da Celal’in yerine yazılar yazmaktan geri kalmaz.

Orhan Pamuk’un Kara Kitap isimli romanında tasavvufi bir boyut olduğunu söyleyenler de vardır. Romandaki Galip’in Şeyh Galip, Celal’in ise Mevlana Celaleddin Rumi, Rüya’nın ise bütün yaşamı boyunca Mevlana gibi olmak isteyen Şeyh Galip’in Rüyası olduğu yorumları mevcuttur.

Yazdır

Yazar hakkında

Fatih Pınar

Yorum yap