Mürebbiye Romanının Değerlendirilmesi
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Mürebbiye isimli romanında o dönem insanının ahlaki yozlaşmasını ve ilişkilerdeki iki yüzlü tavırları ortay koymaktadır.
Eserin baş kahramanı Dehri Bey memurluktan emekli olmuş bir kişidir. Emekli olduktan sonra konağında sakin bir hayat sürmeye çalışmış, kendisini okumaya ve araştırmaya vermiştir.
Dehri Bey’in konağı oldukça kalabalıktır. Konakta Dehri Bey’in kızı, kızının iç güveyi olan kocası, Dehri Bey’in eşinin ölümünden sonra aldığı cariyesinden olma iki çocuğu, dışarıda adam olamamış züppe kardeşi ve konağın diğer çalışanları mevcuttur.
Dehri Bey, bir gün iki küçük çocuğunu eğitmek için konağa bir mürebbiye alır. Mürebbiye Anjel adında başından çok şeyler geçmiş, İstanbul’a tesadüfen düşmüş güzel bir Fransız kadınıdır.
Mürebbiye geldikten sonra konağın havası bir anda değişir. Dehri Bey’in damadı, kardeşi ikisi birden mürebbiyeye kur yapmaya başlarlar. Mürebbiye Anjel, bu iki genci birde okul öğrencisi olan Semi Bey’i olmak üzere üç genci birden idare etmesini bilir.
Konakta görev yapmakta olan kahya durumun farkına vararak bu ahlaksız kadını suçüstü yapmayı amaçlar. Ancak iddia ettiği şeyi ispat edemeyince iftiracı konumuna düşer ve Dehri Bey tarafından konaktan kovulur.
Genç Semi Bey, mürebbiyenin başkaları ile olan ilişkisini öğrenmiş ve deliye dönmüştür. Mürebbiyenin ilişkisini tespit ederek onu öldürmeyi kafaya koymuş, Anjel’i öldürüp kendisi de intihar etmeyi düşünmektedir.
Genç Semi, mürebbiyeyi yakalamak gayesiyle onun odasını gözlemektedir. Gözlemleri sonucu Anjel’in odasında birisinin olduğunu anlar ve ani bir baskınla mürebbiyeyi yakalamayı düşünerek içeri girer.
Anjel’in vaziyetinden içeride birisinin olduğunu anlamıştır. Odayı arar ama kimseyi bulamaz. Son olarak odada bulunan dolaba bakmak ister. Mürebbiyenin telaşından dolabın içinde birisinin olduğunu anlar. Dolabın anahtarını alarak açar. Ancak gördükleri karşısında şok olur. Çünkü dolabın içinde aklının ucandan bile geçmeyen birisi; Efendi babası Dehri Bey vardır.
DEĞERLENDİRME: Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Mürebbiye isimli bu eserinde maalesef ‘’kimin eli kimin cebinde’’ dedirtecek türden bir olaylar olgusu mevcuttur. İnsanların milli ve manevi değerlerden uzak bir yaşantıları o dönem aydınları arasında geçer akçe olarak gözükmektedir.
