Genel

YAŞLI MEŞE

yasli-mese

YAŞLI MEŞE

       Birisi sabah erken, elinde balta ile ormana dalıverdi. Yaşlı bir meşe vardı, adamı görüverdi. Sordu; “Nereye böyle? Yine can yakacaksın, utanma hadi söyle. Neden ayıracaksın çocuklarımdan beni, kimse anlatmadı mı? Uyarmadı mı seni?” Oduncu şaşkın şaşkın etrafına bakındı. Dönüverdi bir anda o sesin tarafına. Yaşlı meşe ağacı, asırlara direnmiş, sonunda insanlarla konuşmayı öğrenmiş. Konuşarak onlarla, anlatmak istiyordu. Çünkü cahil insanlar hiçbir şey bilmiyordu. Yıllar yılı köyünde, hep habersiz yaşamış, ormanın kıymetini bir türlü anlamamış. “Bak!” demiş oduncuya, “Şimdi sen beni dinle, sonra da otur, düşün ve hesaplaş kendinle. Hepiniz gece gündüz bizden faydalandınız, değerimizi bilmeden bizi sadece yakacak olarak gördünüz. Oysa biz her dakika sizlere çalışırız, karbondioksit alır, oksijen üretiriz. Ekolojik dengeyi kurmuşuz, koruruz. Sizin için sürekli yağmur çağırıyoruz. Erozyonu durdurur, iklimi düzenleriz, yıkıp dökmesin diye rüzgârı frenleriz. Ama siz odun sayıp bizi tanımadınız.” Sustu yaşlı oduncu, eğildi öne başı. Bir yandan akıyordu, yanağından gözyaşı. Tutuldu dili, hiçbir şey diyemedi. Büyük bir üzüntüyle attı baltayı yere.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap