Yazılı Soruları

11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 2.Dönem 1.Yazılı Soruları (A Grubu)

       ZENGİNLERİN İFTAR SOFRALARINDA

     “Trakya İftarları” başlığı ile yazmış olduğum makale okunmuşsa elbette onda yazılı olan: “Bu taraflarda bir anane vardır. Ramazan’a iki üç gün kala zenginlerimiz fakir düşmüş, kalmış akrabalarına, pirincinden yağına varınca erzak gönderirler… Bundan başka eve giren bütün erzak ve eşyaya fukaranın hakkı verilmeden el sürülmezdi.” satırları da okunmuş olsa gerektir. Bu üç satır bize koca bir yardımlaşma mazisinin hatıratını uzun uzun söyler. 
       Varsın içimizden işine gelmeyenler maziye bakmaktan yüz çevirsinler… Onlar, sanki bu gidişle istikbali mi gözetliyoruz, demek istiyorlar? Yağma mı var?.. Hangi gözle, hangi gözlükle, hangi dürbünle? Mazi ile hâli mukayeseden, tahminden âciz olan, böyle derin bir meçhuller denizinde mutlaka bocalar. Dalarsa bir daha yüze çıkamaz!..
                                                                                                                                               Ahmet Rasim

1.Yukarıdaki metinde altı çizili sözcüklerin anlamlarını metnin bağlamından hareketle yazınız.(10)

2.Yukarıdaki metinden yola çıkarak bu metnin türünü yazarak bu metin türünün dört özelliğini yazınız. (10)

3.Sohbet ve fıkranın iki farkını yazınız. (10)

4.Tanzimat Dönemi’nde fıkralarda işlenen konular nelerdir, bu fıkralarda nasıl bir dil kullanılmıştır? Yazınız. (10)

5.Yaban romanında temel çatışmayı ve bu çatışma etrafında metinde yer alan diğer çatışmaları belirleyiniz. (10)

6.Yaban romanında geçen “Talim, terbiye, iyi örnek, bunların hepsi geçici şeylerdir. Ve çevre değiştirmedikçe, insanın değişmesine imkan yoktur.” sözüyle ne anlatılmak istenmiştir? Açıklayınız. (10)

7. 1950-1980 yılları arasında roman türü hangi eğilimlerle gelişimini sürdürmüştür? (10)

8.Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız. (10)

Bir zamanlar iri ağaçlı, uçsuz bucaksız bir ormanın kenarındaki çayırlıkta, başında çobanı ve köpekleriyle, bir koyun sürüsü yaşıyordu.

Sakalına kır düşmeye başlayan bu adam, sabahtan akşama kadar bayırda uzanıp uyuklar, arada bir kavalını üfler, köpeklere bağırır, yine uykusuna dalardı.

Koyunların sütünü sağıp içebildiğini içer, içemediğini satar, canı istedikçe bir kuzu kesip kebap eder, yahut bir koyun boğazlayıp kışa kavurma hazırlar.

İki üç haftada bir gelen celebe en yağlı koyunları, kuzuları satar, sonra yine yatıp uykusuna bakardı.

Hepsi bir tarafa, bu celebin eline düşenlerin eninde sonunda kasaba varacaklarını bilen koyunlar, kanlı gözlü herif her görününce korkudan titreşirler, birbirlerine sokulurlar, karşı koymayı akıl edemezlerdi.

9. Çayırın otu her zaman bol ve taze ( ) kenardan akan derenin suyu bol ve temizdi ( ) yazın gölgesine yatacak birkaç gür yapraklı ağaç (   ) kışın soğuktan kaçıp barınacak kuytu bir mağara (   ) sürünün rahatını tamamlıyordu
(  ) Ama koyunların keyfi yolunda değildi.
Yukarıdaki cümlelerde bulunan boşluklara uygun noktalama işaretlerini yazınız.(10)

10. Aşağıdaki cümlelerde, iyi bir cümlenin hangi özelliğine uymamaktan kaynaklanan bir anlatım bozukluğu olduğunu karşılarına yazınız. Noktalı yere anlatımın özelliklerinden biri (doğallık, açıklık, duruluk, evrensellik, içtenlik, özgünlük, yalınlık) yazılacak.(10)

Bu olaydan sonra kızını kimse almaz.                                 ……………
Onunla ilk kez bir arkadaş toplantısında tanıştık.             ……………       
Alkollü araç kullananlara ceza yağdırıldı.                          ……………     

Edebiyatsultani.com başarılar diler.

CEVAPLAR:

1.anane: gelenek, mukayese: karşılaştırma, meçhul: bilinmeyen

2.Sohbettir. Sohbette yazarlar konuyu derine inmeden işler. Samimi bir dil kullanılır. Karşılıklı konuşma havası vardır. Kanıtlama ihtiyacı duymaz. Akıcı bir üslubu vardır.

3. Fıkrada yazar, bir görüş veya düşünceye bağlı olarak okur kitlesini yönlendirmeye çalışırken sohbette kişisel duygu ve düşüncelerini paylaşmayı amaçlar.
Sohbette yazar, okuyucu ile sohbet ediyormuş gibi karşılıklı konuşma üslubuyla yazarken fıkrada düşüncelerini serbestçe aktarır.

4. Tanzimat Dönemi’nde yazılan fıkralarda hürriyet, eşitlik, adalet, kanun gibi toplumsal temalar ele alınmış, dönemine göre halkın anlayacağı bir dil kullanılmaya çalışılmıştır.

5. Romanda halk ve aydın çatışması vardır. Bir tarafta halka inemeyen aydının bunalımları ile aydını anlamak için çaba sarf etmeyen köylüler arasındaki çatışmalar görülmektedir. 

6. İnsan kendisini değiştirmekle başlar her şeye, ama eğer kendisi değişirken çevresi sabit kalırsa yine de huzursuz ve mutsuz olmaya mahkum olacaktır. Bu yüzden insanın kendisiyle beraber bir süre sonra çevresini de geliştirmeye ve değiştirmeye çalışması gerekmektedir.

7. Toplumcu gerçekçi, bireyin iç dünyasını esas alan, modernist, millî ve dini duyarlıkları yansıtan romanlar.

8. Bir zamanlar/ iri ağaçlı, uçsuz bucaksız bir ormanın kenarındaki çayırlıkta,/ başında çobanı ve köpekleriyle/, bir koyun sürüsü/ yaşıyordu.

 (Zarf tüm./ Dolaylı tümleç/  zarf tümleci / özne /  yüklem)

Sakalına kır düşmeye başlayan bu adam, /sabahtan akşama kadar /bayırda/ uzanıp /uyuklar, /arada bir /kavalını üfler,/ köpeklere/ bağırır,/ yine /uykusuna dalardı.
(özne/ zarf tümleci/ d. tümleç / z.tümleci / yük./  Z. tümleci / b.li nesne / yüklem / d. tümleç / yüklem / zarf tümleci / yüklem
Koyunların sütünü sağıp /içebildiğini /içer, /içemediğini/ satar,/ canı istedikçe /bir kuzu kesip /kebap eder,/ yahut/ bir koyun boğazlayıp /kışa /kavurma /hazırlar.

(Zarf tümleci/ b.li nesne/  yük./  B.li nesne/ yük./ Zarf tüm. /Zarf tüm./ Yüklem/ zarf tümleci/ zarf t./b.li nesne/     yüklem)

İki üç haftada bir gelen celebe/ en yağlı koyunları, kuzuları /satar,/ sonra /yine /yatıp /uykusuna bakardı.
(dolaylı tümleç/ b.li nesne/ yüklem  /  z.t./    z.t  /  z.t    /  yüklem)

Hepsi bir tarafa, /bu celebin eline düşenlerin eninde sonunda kasaba varacaklarını bilen koyunlar, /kanlı gözlü herif her görününce/ korkudan /titreşirler,/ birbirlerine /sokulurlar, /karşı koymayı /akıl edemezlerdi.

(zarf tümleci/özne/zarf tümleci / Zarf tüml./  Yüklem /    dol.tüm. /    yüklem / b.li nesne/ yüklem)

9.Çayırın otu her zaman bol ve taze, kenardan akan derenin suyu bol ve temizdi; yazın gölgesine yatacak birkaç gür yapraklı ağaç, kışın soğuktan kaçıp barınacak kuytu bir mağara, sürünün rahatını tamamlıyordu.
Ama koyunların keyfi yolunda değildi.

10. Bu olaydan sonra kızını kimse almaz.                          …..açıklık……….
Onunla ilk kez bir arkadaş toplantısında tanıştık.             …..duruluk……….       
Alkollü araç kullananlara ceza yağdırıldı.                          …..açıklık………                                                                                                                                                                    
11.sinif-turk-dili-ve-edebiyati-2.donem-1.yazili-sorulari-A-grubu  indir.                                                                                                                                             

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

1 yorum

  • 11.sınıf öğrencisiyim yazılılar yaklaşırken bu ve bunun gibi testleri çözerken çok yardımcı oluyorsunuz. Devamını bekliyoruz

Demir gürol için bir yanıt yazın X