Genel

DÜNYANIN FANİLİĞİ

dereAdamın biri köprüden geçerken derenin içinde paçalarını sıvamış bir köylü görür. Sırtında kocaman bir fıçı, elinde çorap örgü şişleri, ayakları suyun içinde tepiniyor. Dudakları kıpır kıpır bir şeyler mırıldanıyor. Çok meraklanmış yabancı : – Hemşerim , demiş. Ne yapıyorsun öyle suyun içinde ? – Ben mi ? Ben fakir bir adamım. Bizim köyün imamı ” Caminin kilimlerini derede yıkayıver.” dedi. Sevaptır… Aldım getirdim ayaklarımla tepip yıkıyorum . Yıkayınca götürüp vereceğim. Hem sevap..hem de imam efendi iyi bir adamdır ; bir kaç kuruş verir, şu fani dünyada geçinir gideriz . – Peki,demiş yabancı . O başının üstündeki fıçı nedir ? Başını sallayıp duruyorsun ?! – Ha o mu ? Geçenlerde Sarıkçı Hüseyin Ağa’nın koyunları kuzuladı.Hayvanların sütü bollaştı. “Nasıl olsa aylaksın, yağ yapıver. ” dediydi. Kilimleri teperken nasıl olsa yayık sallanıyor . Yağ yapınca götürür veririm; memnun olur, üç beş kuruş verir… Biz de şu fâni dünyada geçinir gideriz. – Anlaşıldı ; demiş yabancı . Peki o dediklerin tamam da ya o elindeki şiş ve örgü ne oluyor ? – Haa! demiş köylü ; bizim Hasan Ağa’nın oğlu Erzurum’da asker. “Kışları çetin olur. Bir çift çorap ör de göndereyim” dedi. Kıramadım. Sevinir fakir. Üç beş kuruş verir. Şu fâni dünyada geçinir gideriz. Yabancı dayanamamış : – Ayaklarınla kilim yıkarsın.. Sırtında yayık çalkalarsın ..Bir yandan çorap örersin … Hepsini anladım da , peki; dudakların neden kıpır kıpır oynuyor? – Fatma Abla’nın kocası Kel Hüseyin geçenlerde ‘sizlere ömür’ rahmetli oldu.”Bir hatim indiriver” dedi. “Allah rızası için… Sevaptır. Bir kaç kuruş verir, biz de geçinir gideriz bu fâni dünyada.” demiş köylü. Yabancının sabrı tükenmiş : Ulan, demiş; dua et ki bu dünya fâni .. Ya bir de bâki olsaymış bilmem o zaman daha ne haltlar edecektin ?

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

2 yorumlar

  • Vehbi Koç, oğlu Rahmi Koç’a iki mektup verir: ‘Birini ben olunce aç, ikincisini de beni defnettikten sonra açarsın.’ der. Vefat ettiginde Rahmi Bey ilk mektubu açar. Mektupta, ‘Oglum, senden tek bir istegim var; beni çoraplarimla gömsünler’.

    İmam tüm ısrarlara ragmen bu talebi kabul etmez. Rahmetli Vehbi Koç ister istemez çorapsiz defnedilir. Defin islemi bittikten sonra Rahmi Koç ikinci mektubu açar: ‘Bak oğlum bir çift çorap bile götüremedim’.

Alperen Kara için bir yanıt yazın X