EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 25

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 25
1.(I) Önde muz bahçeleri ile yüksek bir tepeye kurulmuş bir kale ve karşısında anıt mezarların olduğu büyük bir kaya kütlesi… (II) Aşağıda ise kumsalı olan küçük, temiz bir koy… (III) Güney köyüne gelirken gördüklerimdi bunlar. (IV) Buraya kadar muz bahçeleri genelde eğimli yamaçlarda kurulu. (V) Güney köyünden sonra ise düzlüğe yayılmış bahçeler adeta bir muz denizi…
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde benzetme yapılmıştır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V

2. Atatürk Kültür Merkezi’nde bir sergi açıldı. (II) Yıl boyunca resim, seramik ve heykel derslerini takip edenlerin ürettikleri 500’den fazla eser sergilendi bu sergide. (III) Ben de gidip gördüm. (IV) Gittim ama ne yazık ki koca resim sergisini gezen sadece 7 kişiydik. (V) Sergi, ulaşımı bir hayli güç bir yerde. (VI) Halkımızın da sergilere ne kadar düşkün (!) olduğu bilinen bir gerçek. (VII) Gönül isterdi ki binlerce kişi gezsin, ama gönlün her isteği de gerçekleşmiyor ki…
Bu parçada yazar, numaralanmış cümlelerin hangisinden başlayarak memnun olmadığı durumlardan söz etmiştir?
A) III. B) IV. C) V. D) VI. E) VII

3. Bir adam hangi ülkenin yazarıysa düşleri de o ülkenin düşleridir.
Bu cümlede asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarın akılcı ya da hayalci olması, içinde yaşadığı toplumla ilgilidir.
B) Yazarların kurdukları düş evreni, zamanla içinde yaşadıkları topluma mal olur.
C) Zengin bir kültür geleneğine sahip ülkelerin yazarları daha başarılıdır.
D) Bir yazar, içinden çıktığı toplumdan tamamen bağımsız olamaz.
E) Az gelişmiş toplumlarda yetişen yazarların düş evreni daha zengin olur.

4. Bana hangi şairlerin geleceğe kalacağını soruyorlar; zamanın henüz yapmadığı elemeyi benim şimdiden yapmamın bir acelecilik, gereksiz bir zar atma olacağını düşünüyorum.
Bu cümlede yazar aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir?
A) Hangi şairin geleceğe kalacağını en iyi, zamanın göstereceğini
B) Hiçbir şairin, geleceğe kalabilmek amacıyla yazmaması gerektiğini
C) Zamanın sınavını aşabilen şairin gerçek şair olduğunu
D) Zamanın tozlu sayfaları arasında nice büyük şairin olduğunu
D) Geleceğe kalmanın bir şans olduğunu

5. Yazar dilini sevmelidir, çünkü yazarlık söz sanatıdır. (II) Edebiyat dille yapılıyor. (III) Dilin çok iyi kavranması, derinliğine varılması gerekiyor. (IV) Bir yazarın, dilin en ince ayrıntılarını bilmesi, tadına varması çok gerekli bir şey. (V) Bir romanın biçimini bir sürü şey belirliyor. (VI) O ülkenin sosyal, tarihi durumu, ekonomik, kültürel, coğrafi durumu… (VII) İngiliz romanıyla Fransız romanı, Fransız romanıyla Rus romanı arasındaki büyük farkı belirleyen ne?
Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

6. (I) Louis Philippe’in ünlü bir romanı Türkçeye çevrilmiş; aldım, okudum. (II) Çevirmen dile özenmiyor. (III) Eski sözcüklere, eski cümle kuruluşlarına bağlı. (IV) Philppe’in romanını seçen bir kişide elbette bir incelik olacak. (V) Ancak çevirmen kendi adını yazmamış. (VI) Neden bildirmiyor adını merak ettim doğrusu?
Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine “Olsun gene de yazı yazmasını biliyor.” cümlesi getirilebilir?
A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI.

7. (I) Kristof Kolomb’un 1503 yılında Panama’ya ayak bastığı iddia ediliyor (II) Kızılderili dilinde “balık bolluğu” anlamına geliyor Panama. (III) Ama yerliler onu kovalayınca keşfedilmesi zaman almış burasının. (IV) Amerika kıtasına akın akın gelen İspanyollar yerleşmiş önce Panama sahillerine. (V) Daha sonra ülkenin tamamı İspanyolların kontrolüne girmiş.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

8. Haşim, şiirde gerçeği masala dönüştürerek bir “paralel evren”, yani bir “yalan yer” yaratan şairdir. Güneş ufukta kaybolunca tabiattaki bütün keskin hatlar yok olur ve O Belde’nin dünyası açılır. Bu büyük şiirdeki “Bir yalan yer midir veya mevcut” sorusunun cevabı her ikisidir. O belde, ancak ondan bahsedildiği sürece vardır, yani hem vardır, hem yok.
Bu parçaya göre Haşim, sanattan aşağıdakilerden hangisini beklemektedir?
A) Kişiyi gerçek yaşamın tekdüzeliğinden uzaklaştırmasını
B) Duygusal yönü baskın bir söyleyişle dile getirilmesini
C) Gerçek yaşamdan uzak, kurmaca bir dünya oluşturmasını
D) Gerçek olmasa da gerçeğe yakın olanı anlatmasını
E) Okurun hayal dünyasını ve sözcük dağarcığını zenginleştirmesini

9. Hakkı Tarık Us’un Türk milletine bağışladığı kütüphaneyi korumayı beceremedik. Herhangi bir kütüphaneden değil, bir kültür hazinesinden söz ediyorum. Bu hazinenin özü, Derleme Kanunu’ndan önce ve Osmanlı devrinde çıkan, bir daha bir araya getirilmesi imkânsız gazete ve dergilerdir. Yazma ve basma kitaplarla birlikte otuz bin adedi bulan, yıllarca bakımsız kaldığı için yıpranmış, titizlikle korunması gereken muazzam bir koleksiyon…
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisinden yakınmaktadır?
A) Hakkı Tarık Us’un bir kültür hazinesi olan kütüphanesinin yeterince korunamadığından
B) Tarihi eserlere karşı ilgisiz olduğumuzdan
C) Özel kütüphanelere devletin sahip çıkmadığından
D) Hakkı Tarık Us’un gençlere yeterince tanıtılmadığından
E) Gençleri kütüphanelere çekebilmek için gerekli gayretin gösterilmediğinden

10. Bir şair, hayatı, yıldızlara benzetir. Başlangıçta parlak bir şekilde yol alan, sonunda kül hâline dönüp atmosfer boşluğunda kaybolan bir yıldız. Asırlar öncesinden günümüze kadar milyonlarca insan sönmüş birer yıldız değil midir? Ancak sanatçılar kendilerini yokluktan kurtarabilmiş. Bedenlerinin yerine, hiç sönmeyecek yıldızlar bırakmışlar dünyaya. Eserleri dünyayı aydınlatırken bir sanatçının öldüğü söylenebilir mi?
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisini vurgulamaktadır?
A) İnsan için, ölümün yokluk anlamına gelmediğini
B) Dünya hayatının değer verilecek bir şey olmadığını
C) İnsanlığın, varlığını sanatçılara borçlu olduğunu
D) Kalıcı bir eser bırakan sanatçıların ölümsüz olduğunu
E) Sanatçıların sıradan insanlarda bulunmayan vasıflara sahip olduğunu

11. Gerçek şu ki şiirimiz yüz küsur yıldır Servetifünun edebiyatının sonbahar mirasını yiyor. “Kederli eylül gemilerinden” söz eden Attila İlhan’ın sarsıntılarla gelen sonbaharını, Hilmi Yavuz’un kırılgan Eylül’ünü ve camdan bir hançer gibi kalbine saplanıp orada paramparça olan güzünü; Sedat Umran’da umutsuzluk tablosunu bitirmek için fırçasını hüzün kovasına daldıran sarının ressamını … bu mirasın dışında düşünmek mümkün mü?
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisini vurgulamaktadır?
A) Servetifünun şiirinin sonbahara bakışının kendisinden sonraki şairleri üzerinde çok etkili olduğunu
B) Sonbaharın, hakkında en çok şiir yazılan mevsim olduğunu
C) Günümüzde sonbaharla ilgili eskisi kadar şiir yazılmadığını
D) Eylülün şairler kadar, ressamlar üzerinde de etkili olduğunu
E) Sonbaharı hüzün mevsimi olarak adlandırmanın edebi bir gelenek olduğunu

12. Şiir gelir elbette, ama bir düşünce biçimi, duygu formu olarak gelir. Şairin görevi, onu konuştuğu dile tercüme etmektir. Bir tür aracılık yani. Duygu, emeksiz olarak içimize doğsa da şiir sözcüklerle yazılıyor. Ortada bir emek yoksa şair sadece ilham hâlinde gelen sözleri kağıda geçiriyorsa ben şairim diye hiç övünmesin. Çünkü hiç kimse üzerinde emeği olmadan ortaya çıkan bir şeyle övünme hakkına sahip değildir.
Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şair doğayı ve yaşamı algılamakta okura aracılık etmelidir.
B) Şiir yazmak için ilham gelmesini beklemek, şiiri basite almaktır.
C) Şiir kelimelerle yazılsa da onun özü duygudur.
D) Şair, içine doğanı kelimelerle en güzel biçimde dile getirmelidir.
E) Şair, günlük dilde kullanılan kelimelere şiirin boyasını vurmalıdır.

13.
Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek
Bizim diyarımız da bin bir baharı saklar
Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek
İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar
Bu dörtlükte altı çizili sözcüklerin türleri, aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?
A) Zamir-sıfat-sıfat-isim
B) Zamir-isim-sıfat-sıfat
C) Sıfat-zarf-sıfat-zarf
D) İsim-sıfat-isim-zamir
E) Zamir-sıfat-isim-isim

14. Aşağıdaki dizelerin hangisinde arasına sözcük ya da söz grubu girmiş bir isim tamlaması vardır?
A) Kelebek kervanı, can gülüşünle zamanı yıkadın
B) Saçlarının yumuşak ışıklarında baharı izlerim
C) Bahar yağmurları bana cennet kıyılarından haber getirir
D) Oldum olası severim beyaz kardelen çiçeklerini
E) Ürkek tayların su içişi gibi gözlerin gezinir çarşılarımda

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “Elindeki işe yaramaz kağıtları çöpe atmalısın.” cümlesindekiyle özdeş bir fiilimsi kullanılmıştır?
A) Suçluyu görür görmez hemen bağırmaya başladı.
B) Yanındakiler onu sakinleştirmeye çalıştılar.
C) Böyle bir durumda sakin olmak kolay mı?
D) Kurumuş yapraklar rüzgârda uçuşuyordu.
E) Adamın çığlığı ortalıkta çınlıyordu.

CEVAPLAR: 1.E,2.B, 3.D, 4.A, 5.D, 6.C, 7.B, 8.C, 9.A, 10.D, 11.A, 12.D, 13.A, 14.B, 15.D

Yazdır

Yazar hakkında

admin

8 yorumlar

  • Hocam çok teşekkür ederim.Gercekten hakkınız ödenmez.Bizim için çok emek harcıyorsunuz.

  • Hocam 14 doğru 1 yanlışım yani 13.75 netim var.Denemeyi çok beğendim çünkü zor sorular vardı.Yanlış olan sorum ise 11.soru.8.soru da beni çok zorladı.8.soruda cevaba şöyle ulaştım hocam:Soru kökünde “Haşim,,sanattan aşağıdakilerden hangisini beklemektedir?”sözünden “Haşim,sanatla aşağıdakilerden hangisi amaçlamaktadır?” soru kökünü çıkardım.Daha sonra parçanın 1.cümlesinden Haşim’in şiirin gerçeğini masala dönüştürmesinden ve yalan bir yer sözünden gerçekte olmayan,kurmaca bir dünya oluşturduğunu çıkardım.Daha sonra parçanın son cümlesinden “Bir varmış,bir yokmuş” sözünü çıkardım ve masal olduğunu çıkardım.Bundan sonra da parçanın genelinden şiirin gerçeğinin masala dönüştürüldüğünü ve masal özellikleri ve bir kurmaca dünya olduğunu çıkardım ve C şıkkına ulaştım.Doğru bir mantıkla mı çözmüşüm soruyu hocam?

  • Hocam yeni lisans denemesi gelsin artık.Acligimdan öleceğim çünkü ve iç organlarım iflas edecek:)

Süleyman Kara için bir yanıt yazın X