EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 31

1.Eleştiriye tahammül edememek, her meslekten insanın yakalanabileceği bir hastalık olsa gerek; ama sanırım yazarlar arasında biraz daha yaygın. Belki de bu, edebiyat çevrelerine, yazarlara sınırsız dehalık kontenjanı tanınmasındandır. Hasta dehacık, gelen eleştiriyi sanatsal iyileşme yolunda bir veri olarak değerlendirmek yerine ukalaca geçiştirmeyi tercih eder. Okur da, bu tavrı marifet zannederek ona iltifat eder ve onun batağa saplanmasını hızlandırır.
Bu parçaya göre bir yazardan aşağıdakilerin hangisini yapması beklenmelidir?
A) Okurun beklentilerine cevap verecek bir titizlik içinde olmaları
B) Kendisiyle ilgili eleştirileri sanatsal iyileşmeleri adına ciddiye alarak değerlendirmeleri
C) Eleştirmenlerin değerlendirmelerinden çok, okurun değerlendirmelerini dikkate almaları
D) Nesnel eleştiriyle öznel eleştiriyi birbirinden ayıracak bir anlayışa sahip olmaları
E) Okuru yanlış yönlendirecek tavır ve davranışlardan kaçınmaları

2. Ben oyunculuk biçimini samimiyet olarak alıyorum. Size verilen rolün neler gerektirdiğini o rolü okuduğunuz zaman kavrıyorsunuz. Yönetmenin telkinleriyle, açıklamalarıyla o role bir kılıf biçiyorsunuz. O rolün dışına çıktığınızda kendinizi yapaylaşmış hissediyorsunuz. O rolün gerektirmediği hiçbir şeyi yapmamak, gerektirdiklerini bulabildiğiniz kadar ortaya çıkarmak… Zaten o çerçeveden dışarı çıkmadıkça seyircinizin size yaklaştığını hissediyorsunuz. Aksi durumda seyirci sizi seyretmek istemiyor.
Bu parçada yazar, bir tiyatro oyuncusunun başarısını aşağıdakilerden hangisine bağlamaktadır?
A) Seyircilerle iyi bir iletişim kurabilmesine
B) Üstlendiği role kendinden bir şeyler katmasına
C) Kendi kişiliğine uygun rolleri üstlenmesine
D) Üstlendiği rolün gereklerini yerine getirip rol dışına çıkmamasına
E) Özel yaşamıyla sanat yaşamını birbirinden ayırmasına

3. Aşiyan’ın bahçe düzenlemesi sanatçının “Sanat doğayı değiştirmemeli, onu tamamlamalıdır.” inancından hareketle doğallık bozulmadan özenilerek gerçekleştirilmiş. Sandalyeler, masalar taşlardan kaba yontu oluşturulmuş, iki havuzdan biri sarp kayalar arasındaki doğal bir gölcüğü andırmakta, düzeni yollar, düzenli çiçekler yerine de özgürce boy veren çiçekler, fıstık çamları, otlar arasından geçen düzensiz patikalar tercih edilmiş. Havuzun arkasındaki büyük kayada da Fikret’in altı dizesi yer alıyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır basmaktadır?
A) Betimleme
B) Açıklama
C) Öyküleme
D) Karşılaştırma
E) Tanık gösterme

4. Yazarın, sanatçının önce kendisi için yazmasının kaçınılmazlığını yazdığım için; gerçek sanat eserinin önce oluşturucusu tarafından sonra da Stendhal’in deyimiyle “mutlu bir azınlık”ça beğenilmesini istediğim için geçmiş yıllarda epey eleştiriye uğradım. Bugün de görüşlerim değişmedi. Sanat eserleri ısmarlama bile olsa sanatçı o eseri yine de kendi beğenisiyle ortaya koyar. Ustalığa erişmek için başkalarının isteklerini, övgülerini, yergilerini düşünmeden kendisi için kendisini tatmin etmek için yazar.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
A) Yazarın kendi yaşamından yola çıkarak ortaya koyduğu eserlerin daha tutarlı olduğunu
B) Kendisi için yazdığını iddia eden sanatçının gerçeği söylemediğini
C) Her sanatçının, sanat eserini öncelikle kendisi için ortaya koyduğunu
D) Bir sanatçının, toplumun her kesimine seslenmesinin mümkün olmadığını
E) Her okurun kendi dünya görüşüne uygun sanatçıların eserlerine ilgi gösterdiğini

5. Müzik kitapları kitapçı raflarında öteki hobi kitaplarıyla aynı saflarda duruyor; kendine özgü bir bölümde bulunmuyor. Bu sınıflama herhâlde beş on yıl önce yapılmış ve öylece kalmış. Zira son yıllarda Türkiye’de yazılan ve çevirisi yapılan müzik kitapları artık başlı başına bir reyonu dolduracak kadar çoğalmış durumda. Ayrıca klasik ve pop müziğin meraklıları da bu dalda kitap aramaya başladılar. Başlı başına “Müzik” adlı bir bölme yapıldığında ve bu rafları süslemek için uğraşıldığında müziği daha çok sevdirmek için nice kitabın var olduğu görülecektir.
Bu parçaya göre yazar aşağıdakilerden hangisini gerekli görmektedir?
A) Türk halk ve sanat müzikleriyle ilgili kitaplar yazılmasını
B) Klasik müziğin gençlere sevdirilmesi için çalışmalar yapılmasını
C) Kitapçılarda müzik türündeki kitaplar için ayrı bir reyon açılmasını
D) Müzikle ilgili kitapların çevirilerinde dile özen gösterilmesini
E) Kitapçı raflarının daha albenili biçimde düzenlenmesini

6. Çeşitli kurumlarda seçici kurul üyeliği yapmam, gençleri okuma fırsatı veriyor bana. Farklı olma kaygıları hemen öne çıkıyor gençlerin. Ortaklaşa unuttukları nokta, hikâyenin bir dil olayı olduğu. Savruk, densiz, özensiz bir dil anlayışları var. Gerçi, bir Halikarnas Balıkçısı “dilsiz” bir hikâyeciydi ama, ondaki büyük ve engellenemez coşku, hikâyesinde onun bu kusurunu örtüyordu.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Seçici kurul üyeliğinden dolayı gençleri okuma fırsatı bulduğuna
B) Türkçenin içinde bulunduğu anlatım sorununun yazarları olumsuz etkilediğine
C) Gençlerin dili kullanmalarının kötü olduğuna
D) Halikarnas Balıkçısı’nın coşkusunun dilindeki bozukluğu örttüğüne
E) Gençlerde başkalarına benzememe çabasının belirgin olduğuna

7. Küçük yaşta Fransız yazarlarını okudum. Kırklardan sonra Gide, Duhamel gibi romancıların her şeyden önce dile ve anlatıma önem verdiklerini gördüm. Türkçeyi en akıcı, etkileyici, en duru bir üslup içinde kullanma özeni içinde oldum hep. Bir öyküde, anlatılan konu kadar, belki ondan daha önemli olanın, o olaya, o görüntüye, o duyarlılığa bakış, onu ele alış biçimi olduğunu gördüm.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Fransız yazarlarını erken yaşlarda okuduğuna
B) Öykücülüğe usta yazarların eserlerini taklit ederek başladığına
C) Türkçeyi akıcı ve etkileyici biçimde kullanmaya gayret ettiğine
D) Bir öyküde anlatımın en az konu kadar önemli olduğuna
E) Gide’in dil ve anlatıma büyük önem verdiğine

8. Nurullah Ataç’ın okulumuzda yaptığı, öykücülükle ilgili bir konuşma beni çok etkilemişti. Örneğin Ömer Seyfettin’in o kadar iyi bir öykücü olmadığını söylemiş, bizler de bu söze kızmıştık. Çünkü o güne dek Seyfettin’i başarılı öykücü olarak biliyorduk. Ne zaman ki Sabahattin Ali’yi okudum, Ataç’a hak verdim. Öykücülüğün olay anlatmak değil insan gerçeğine yaklaşmak olduğunu kavradım.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisine değinmemiştir?
A) Ataç’ın öykücülükle ilgili konuşmasından çok etkilendiğine
B) Ömer Seyfettin’le ilgili kanısının daha sonra değiştiğine
C) Sabahattin Ali’nin, Ömer Seyfettin’den daha başarılı bir öykücü olduğuna
D) Öykücülüğün insan gerçeğine yaklaşmak anlamına geldiğine
E) Öyküde, anlatılanların değil anlatım biçiminin önemli olduğuna

9. Karacaoğlan’ın şiirinin yazıya geçirilmesi onu nasıl … ve bu şiir, asıl anlamında … olarak kalmaya devam ediyorsa yazılı edebiyata ait bir ürünün sanal ortama aktarılması da sırf sanal ortamda yayımlandı diye onu sanal ortamın edebiyatı hâline getirmiyor, getirmez.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) olumsuz etkilemişse-lirik şiir
B) unutulmaz kılıyorsa-Halk şiiri
C) ölümsüz kılmışsa-taklit edilmesi güç bir şiir
D) yazılı ürün yapmıyora-sözlü edebiyatın ürünü
E) Halk şairi olmaktan çıkarmışsa-sıradan şiirler

10. (I) Geçenlerde ünlü bir yazarın bir gazetedeki yazısını okudum. (II) Uzunca bir yazıydı. (III) Doğrusu sıkıldım yazıyı bitirinceye dek. (IV) Gene de ilginç bir yazıydı. (V) Ozana, yazara nasıl bakıldığını anlatıyordu okura.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde sözü edilen yazının içeriğiyle ilgili bilgi verilmiştir?
A) I.      B) II.      C) III.      D) IV.       E) V.

11. Bu sanatçımız, kendi tarihinden ve kültüründen yola çıkarak tüm insanlığa mal olanın peşinde koşan bir yazardı.
Bu cümlede sözü edilen sanatçının hangi yönü vurgulanmaktadır?
A) Ulusaldan evrensele uzandığı
B) Kalıcılığı yakalamakta zorlanmadığı
C) Topluma yön verdiği
D) Ulusallığı daima ön planda tuttuğu
E) İnsanlığın mutluluğu için çalıştığı

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki pekiştirilmiş kelime, sözcük türü yönüyle ötekilerden farklıdır?
A) Gece yarısı, ıpıssız sokaklarda korkarak yürüdüm.
B) Huzurevinin bahçesinde dolaşan yapayalnız insanları izledim bir süre.
C) Ana caddedeki mağaza, güpegündüz soyulmuştu.
D) Meydanın ortasındaki koskocaman horoz heykelini görmediniz mi?
E) Biz gelince eskisini kaldırıp tertemiz bir örtü serdiler masaya.

13.
Bir zaman vardı ki zamanlar içinde,
Kanatları turuncu bir kuşa benzer,
Üsküdar’ı seyrederdim sarsıldı yer,
Devrildi penceremden kanlar içinde.
Yukarıdaki dörtlükte kaç sözcükte ünsüz yumuşaması olmuştur?
A) 1    B) 2    C) 3     D) 4    E) 5

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat fiil kullanılmamıştır?
A) 10 Eylül 1509’da Amasya, Tokat, Sivas, Çorum ve civarında başlayıp kırk beş gün şiddetle devam eden depremde halk iki ay dışarıda çadır ve örtü altında kalmış, aynı şiddetle bu deprem İstanbul ve Edirne’de de olmuştur.
B) Edebiyat yapıtlarını psikanalitik yöntemlerle okumanın giderek yaygınlaştığına tanık oluyoruz.
C) Çünkü metnin anlamının yazınsal bir düzlemde çözümlenmesini olanaklı kılacak herhangi bir yazınsal araçtan yararlanılması söz konusu değildir bu okumada.
D) Oğulların babaları tarafından ezilmeleri gibi, şairler de kendilerinden önceki güçlü bir şairin gölgesinde endişeyle yaşarlar ve herhangi bir şiirin, bir önceki şiiri sistematik olarak yeniden biçimlendirmesi, bu
etkilenme endişesinden kurtulma çabası olarak okunabilir. 
E) Ben vücudundan ayrılmış bir insan uzvu hiç görmedim, ama onu gören birçok insanı dinledim.

15. Aşağıdaki cümlelerden hangisi ögelerine yanlış ayrılmıştır?
A)Çağdaşlaşmanın önündeki en büyük engel,/ özgürlük korkusudur.
B) Disiplin, /elde var olan potansiyeli en verimli şekilde kullanmak için sınırları belirlemektir.
C) Asıl özgürlük,/ kişinin içgüdülerinden bağımsız olmasıdır.
D) Geleneksel kültürümüzdeki / “Yuvayı dişi kuş yapar.” anlayışı, /kadının tutumlu olması ve savurganlıktan kaçınmasına yapılan mecazî bir atıftır.
E) Dünya ülkelerine bakıldığında / bizim mutfak kültürümüzün çeşitliliği /dikkat çekicidir.

1.B, 2.D, 3.A, 4.C, 5.C, 6.B, 7.B, 8.E, 9.D, 10.E, 11.A, 12.C, 13.A, 14.D, 15.D

Yazdır

Yazar hakkında

admin

8 yorumlar

Murat Duymaz için bir yanıt yazın X