EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 13

1. (I) Bu küçük çaplı edebiyat dergisini dikkatle izliyorum. (II) Dergide daha çok, bıyıkları yeni terlemiş gençlerin şiirleri yayımlanıyor. (III) Bu çocukların içinde umut verici olanları görüyorum. (IV) Ama yeni yetişenlerin çoğu, şiire şiirin hak ettiği ciddiyetle davranmamaktadır. (V) Bu gençler şiiri neredeyse günlük bir gönül eğlencesi saymaktadır. (VI) Sonra bu şair adaylarının nasıl da hepsi birbirine benziyor!
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden başlanarak olumsuz eleştiri yapılmıştır?
A) II.     B) III.     C) IV.     D) V.      E) VI.

2. Motorumuz birden sustu. Denizin ortasında öylece kalakaldık. Rüzgâr terelelli. Deniz vuruyor. Sallanıyoruz. Kimsede eski fiyaka kalmadı. Ara sıra vardiya çalıyor. Engine, öfkeli ve dizginsiz tuzlu suyun açıklarına, gözlerimi koyuveriyorum. Bir duman, bir direk, en bileyim bir şeyler bulayım istiyorum. Yok! Hiçbir şey görünmüyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangilerine başvurulmuştur?
A) Tartışma-açıklama
B) Öyküleme-betimleme
C) Betimleme-tanımlama
D) Tanımlama-öyküleme
E) Karşılaştırma-örneklendirme

3. (I) Bugün çok değerli görülen ancak yazıldığı dönemde yüzüne bile bakılmamış birçok eser vardır. (II) Ancak bunun tam tersi de görülmüştür. (III) Kimi eserlerse hem yazıldığı dönemde hem sonra çok ilgi görmüştür. (IV) Örneğin Hugo’nun Sefiller’i, daha ilk yılında çok satılmış, bütün dünya edebiyatının güzel eserlerinden biridir. (V) Hugo’nun bütün şiirleri unutulduktan sonra o büyük öykü yine okunacaktır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazar bir tahminde bulunmuştur?
A) I.     B) II.      C) III.      D) IV.     E) V.

4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “aşağı” sözcüğü gereksizdir?
A) Bu ilacı aşağı yukarı üç aydır her gün içiyorum.
B) Aşağı katta oturan kiracı, özel bir hastanede çalışıyormuş.
C) Bulunduğunuz yerden aşağı bakarsanız onu görebilirsiniz.
D) Ne kadar üstelerseniz üsteleyin yüz liradan beş kuruş aşağı olmaz.
E) Kayadan kopan büyük bir taş parçası, yokuştan aşağı yuvarlanmaya başladı.

5. Roman, öykü, deneme, inceleme, hangi tür söz konusu olursa olsun, kurgu benim için önemlidir. Yazdıklarımın gereksiz ayrıntılardan arınmış, sağlam bir yapısı olmalıdır. Anlatılanlar, kişiler ve anlatım biçimi birbirlerine sıkı bir biçimde bağlanmalı. Varlıkları bir nedene dayanmalı, bir denge, içermeli, kurgu da bunu yansıtmalı.
Bu parçada yazar aşağıdakilerden hangisini vurgulamaktadır?
A) Eserlerinin her yönüyle bir bütünlük oluşturmasına önem verdiğini
B) Eserdeki kişilerin gerçek yaşamdan seçilmesinin, eserin etki gücünü artırdığını
C) Dil açısından yetersiz bir eserin, konu ne kadar ilgi çekici olursa olsun başarılı olamayacağını
D) Türler arasında ayrım yapmanın bir yazara yakışmadığını
E) Anlatılanların, yazarın yaşamından izler taşıması gerektiğini

6. (I) Ancak şiirin çevrilememesi durumunda da farklı ülkelerden şairleri tanımak ve okumak olanaksız bir duruma gelmektedir. (II) Bir dildeki ses ve biçemin diğer dilde yakalanmasının çok zor olması, dillerin sözcüklerinin her zaman birbirini karşılamıyor olması şiir çevirisini zorlaştıran etkenlerdir. (III) O zaman şiir çevirisinde, çeviren kişinin elinden gelenin en iyisini yapması ve şiirin havasını en yüksek düzeyde koruması gerekmektedir. (IV) Ancak bu çeviri, ne kadar başarılı olursa olsun, çevirmenin anlamlaması ve yeniden yaratması etkisinde olacaktır. (V) Bu yüzden, bazı şiirlerin altında “çeviren” ifadesi yerine “Türkçe söyleyen” ya da “yeniden söyleyen” ifadelerine rastlarız.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir bütün oluşturabilmek için cümlelerden hangileri yer değiştirmelidir?
A) I. ve II.
B) II. ve III.
C) III. ve IV.
D) III. ve V.
E) IV. ve V.

7. I. Ulu gölgeleri altında dolaşırken kafamdaki tüm kötü düşünceler eriyip giderdi.
II. Ağaçların dalları birbirine kaynaşmıştı.
III. Kaldığı hastanenin çevresi meşe ağaçlarıyla kaplıydı.
IV. Hastayken her gün annemi ziyarete giderdim.
V. Yürürken yaprakların arasından sızan güneş ışıklarının, gölgeli yolda oluşturduğu keskin çizgileri sayardım.
Numaralanmış cümlelerle bir paragraf oluşturulduğunda sıralama nasıl olur?
A) IV, I, II, III, V
B) I, IV, III, V, II
C) IV, I, V, III, II
D)IV, III, II, I, V
E) III, II, IV, I, V

7. Türk sanatında firuzenin ilk örneklerine Uygurlarda rastlanır. Fakat burada kalmaz, asıl yerini bulmuş gibi nereye göçsek o da gelir bizimle. Kültürel sınırlarımız genişledikçe daha bir kudretli parıldar. Bu değerli taş, altın, gümüş ve cam işçiliğinde kullanılır. Bunun dışında kitap ciltleri, hançer, miğfer, kalkan ve çeşitli silahlar üzerine kakma olarak işlenir. Ayrıca küpe, yüzük, bilezik, bileklik, broş, tespih ve kolye gibi takılara işlenerek çok sayıda nesneyi kibarlığıyla süsler. Ancak kültürümüzde bir renk olarak en yaygın kullanıldığı alan çini ve seramik işlemeciliği olmuştur.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Firuzenin süslemede kullanılmasından
B) Firuzenin ilk defa Türkler tarafından kullanılmasından
C) Firuzenin kültürel yaşamımızda kullanıldığı yerlerden
D) Firuzenin Orta Asya’dan dünyaya yayılmasından
E) Firuzenin çok kıymetli bir taş olmasından

9. Ben odadayken gençten bir adama geldi. Elinde değnek vardı. Demirciye uzattı. Demirci anladı, duvardan üç beş halka aldı. Sanatına vakıf bir adam sükunetiyle değneğe taktı. Lakin genç adam, usul hilafına değneğin yan tarafına bir halka daha takmak istiyordu. Çilingirle aralarında bir konuşma başladı. Çilingir: “Olmaz, dedi, bunun usulü böyledir.”
Delikanlı usulü bozmakta ısrar ediyordu.
– Canım sen tak. Nene lazım…
– Takılmaz evladım… Ben kırk yıldır bu sanatı işlerim!
– Canım, parasıyla değil mi? Sen takıver, ötesine karışma!
Yukarıdaki parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Anlatıcının olayın içinde bir kahraman olarak verildiği
B) Metinde yöresel konuşmalara yer verildiği
C) Metnin diyaloglardan oluştuğu
D) Metinde kısa cümlelerin kullanıldığı
E) Olayın belli bir zaman ve mekanda geçtiği

10.
Şaşırdım kaldım nasıl atsam adım
Gün kasvet gece kasvet
Bulutlar sis içinde bunaldım
Gök mavisine hasret
Bu dizelerin şairi, aşağıdakilerden hangisi ile nitelendirilebilir?
A) Çaresiz
B) Yalnız
C) Kimsesiz
D) Öfkeli
E) Kaygılı

11. Eski iş yerlerinde asılan tabelaların özentisiz, sade, fakat sahibi gibi vakur bir duruşu vardı. Tabelaların kimisi dikdörtgen, kimisi elips şeklinde, üstündeki yazılar farklı renkte kabartmalıydı. Bugünkü yabancılaşmanın kıyısından bile geçmemiş halis Türkçe isimleri vardı. Örneğin Beşiktaş’ta her zaman kağıt kalem aldığımız Çeşit Yuvası, tuhafiye ve kumaş üzerine çalışan Sabır Mağazası böyle halk uyarlaması ve buluşu isimlerdir. Ya şimdi? Cadde ve sokaklarda Türkçe iş yeri isimleri ara ki bulasın…
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) İş yerlerine gereken özenin gösterilmemesinden
B) İş yerlerine asılan tabelaların farklı farklı olmasından
C) İş yerlerine yabancı isimlerin verilmesinden
D) Tabelalardaki yazıların zor okunmasından
E) Tabelaların görüntü kirliliği oluşturmasından

12. Hayır. Ama romana başlamadan önce, romanın hazırlık evresinde notlar alır, bu notları gözden geçiririm. Yazma evresine girdiğimde ise bu notları bir kenara koyarım. Bu okumalar, yapının kurulması, kişilerin doğması, kişiler arası ilişkilerin düzenlenmesi, romanın mesajının, hatta ilk cümlesinin, son cümlesinin belirlenmesi sırasında işe yarar. Böylece romanım dengeli bir şekilde oluşmuş olur.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisinin karşılığı olabilir?
A) Romanlarınızda gerçek yaşamı mı anlatırsınız?
B) Romanlarınızın konusunu kolay belirler misiniz?
C) Romanlarınızı kolay yazar mısınız?
D) Roman yazarken araştırma yapar mısınız?
E) Roman yazarken notlarınıza bakar mısınız?

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Önemli olan, beni bu yazıyı yazmaya iten şey, allegori türünde “bir şeyin bir başka şeyi temsil etme” ilişkisinin oldukça sabit bir hâle gelmiş olmasıdır.
B) Pek öyle göründüğü gibi kolay olmayan bu sadeleştirme işinde hata ve kusurlarım
olursa, iyi niyetime bağışlamalarını sayın okurlarımdan bilhassa rica ederim.
C) Yalnız Ahmed Mithat Efendi üstüne değil, belki genel olarak Türkiye’de romanın erken dönemi üstüne yazanlar, en çok Felatun Bey ile Rakım Efendi hakkında bir şeyler söylemek gereğini duymuşlardır.
D)Bu dönemde toplumun fikri hayatının tümünü “Batılılaşma” genel başlığı altında ele almak, tartışmak mümkündür.
E)Ahmed Midhat da, bütün çağdaşları ve kendinden sonra gelecekler gibi, bu sorunsalın ve bu tartışmanın içine, bilinen deyimle gırtlağına kadar batmıştır.

14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük diğerlerinden daha fazla yapım eki almıştır?
A) Roman sanatı, hangi seviyede olursa olsun okuyucuyla kitabın baş başa kalmasını ister.
B) Roman, bunun nasıl yapılması gerektiği konusunda yol göstermekte, yanlış yapılırsa
uğranılacak felaketleri sergileyerek de uyarıcılık görevini yerine getirmektedir.
C) Bu ikinciyi yaparken, süreci yaşayan Osmanlı yurttaşlarına, kendi rastladıkları çeşitli ucubelerden daha abartılısını göstererek, ona gülmelerini sağlayarak, psikolojik rahatlama
da sunmaktadır.
D)Ancak kentleşmeyle beraber kadının sosyal konumu ciddî bir dönüşüm geçirmiştir.
E) Yemek sadece ağız tadına uygun bir şölene dönüştürülüp sağlığa  katkıları unutulduğunda hastalıkların baş göstermesi hiç şaşırtıcı değildir.

15. Aşağıdaki cümlelerin hangisi özne ve yüklemden oluşmamıştır?
A) Zengin ve sıhhatli bir yemek adabına sahip oluşumuzun inkar edilemez en önemli sebebi, kadınlarımızın bu konudaki gayret ve bilinçleridir.
B) Sanal dünya pek çok kimsenin rahatlıkla yalan söyleyebildiği, rol yaptığı,
içindeki menfi yönleri serbestçe dışavurduğu bir sahadır.
C) Sanal dünyadaki kişi, bugüne kadar bastırdığı duygularını, hayalindeki ideal benliğini, hatta başkalarınca yanlış kabul edilebilecek eğilimlerini paylaşarak ego doyumu yaşar.
D) Bu gerçek dışı dünyayı insan için ilginç ve çekici hâle getiren şey, daha önce kendi kendine düşündüğü, genel kabule sığmayacak pek çok fikri cevaplayan, buna karşılık veren birilerini bulmuş olmasıdır.
E) Sanal alemin kıyılarında dolaşarak kendini mutlu hisseden kişinin, bu ortamda sahte bir kimlikle bulunuyor olması kuvvetli bir ihtimaldir.

CEVAPLAR: 1.C, 2.B, 3.E, 4.E, 5.A, 6.A, 7.D, 8.C, 9.B, 10.A, 11.C, 12.E, 13.A, 14.B, 15.C

Yazdır

Yazar hakkında

admin

3 yorumlar

  • Hocam denemeyi çözdüm ve 14 doğru 1 yanlisim cikti.Yanlis olan sorum ise 9.soru.9.soruyu anlatabilir misiniz hocam?Cevap neden A degil de B oldu?

    • A söylenemez. Çünkü anlatıcı olayların içinde. “Olayların anlatımına ben diyerek başlıyor. Buradan anlatıcının 1.tekil anlatıcı (ben anlatıcı) olduğu sonucuna varırız. Ben anlatıcının olduğu metinlerde anlatıcı olayları gördüğü çerçeveden anlatır. Diğer kişilerin içinden geçenleri bilemez.

Murat Duymaz için bir yanıt yazın X