EKPSS DENEME SINAVLARI Testler

EKPSS ÖN LİSANS TÜRKÇE DENEME SINAVI 15

1.Geçen mektubumun sonundaki sözler sana dokundurma falan değildi. Gereksiz alınganlık ediyorum. Yıllar yılı ortalama bir şiir yazıp kendini büyük şairler arasında görenlerden söz ediyorum. Sen her zaman iyi yazdın. Şiir beğenisi yüksek bir kimse olduğunu kimse yadsıyamaz. Benim sende karşı çıktığım yön hep kapalılığın, şiirin kolaylıklarından yararlanmakta fazla ileri gitmen olmuştur. Karşıyaka iskelesinde karşılaştığımız gün, “Sürekli sözcüklerle oynuyor, her şeyi örtüyorsun, aradaki insan, şair görünmüyor.” Demiştim. Şiirin öyle bir görevi yoktur, diye kestirip atmıştın, bayağı öfkelenerek. Şiirinin niteliğini değil, bir özelliğini eleştirdiğimi, niye bir türlü anlamak istememiştin bilmem.
Bu parçada yazar, seslendiği kişinin şiirinin hangi özelliğini eleştirmektedir?
A) Kapalı olmasını
B) Konularını
C) Biçimini
D) Yoğun olmasını
E) Sözcük seçimini

2. Dilin, belli bir topluluğun kişileri arasında bir anlaşma aracı olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Ancak eksiksiz bir anlaşma aracı olmaktan çok uzak kaldığı da aynı ölçüde yadsınamayacak bir gerçektir. Nedenini biliyoruz: Dil, toplumsal bir varlık olmakla birlikte, öncelikle sözdür, yani bireyseldir. Bunun sonucu olarak sözcükler somut anlamlarını dilde değil sözde yer aldıkları özel bütün içinde kazanırlar. Her yeniden kullanılışlarında, yeniden yaratılırlar bir bakıma. Böylece durmamacasına yeni anlatım değerleriyle belirmeleri kaçınılmaz olur. Bu durumda herhangi bir kimseye, özellikle bir ozana: “Dil toplumun malıdır. Onun sözcüklerini ancak sözlüklerin dil bilgisi kurallarının gösterdiği biçimde kullanmak zorundasın.” demek, dilin öz niteliğini unutmak olur.
Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A) Sözcük, her yeni kullanılışında bireysel bir anlamla yeniden yaratılır.
B) Dil, insanlar arasındaki anlaşma aracı olma özelliğini eksiksiz biçimde sağlayamaz.
C) Dil, toplumsal gibi görünse de aslında onun bireysel niteliği daha baskındır.
D) Şairlerin sözcükleri kendine özgü anlamlarla kullanmaları dilin niteliğine uygundur.
E) Dilin söz dağarcığının gelişmesinde şairlerin büyük payı vardır.

3. Başta annem. Çok tatlı, çok canlı bir dille, çok güzel masal anlatırdı bana. Şairdi de. Okuması yazması yoktur, ama biraz kederlendi mi hastalandı mı kafiyeli konuşmaya, şiir söylemeye başlar. Bu da ister istemez beni etkiler duygulandırırdı. Sonra bir de ağabeyim vardı, şairdi, öldü. Birkaç güzel şiiri de vardır. Küçükken ona özenir, şiir yazmaya çalışırdım. Çok ilgilenirdi şiirlerimle, inceler öğütlerde bulunurdu. Bir de lisede öğretmenim vardı, defterimde birkaç şiirimi görmüştü. Her karşılaşmamızda, hani yenileri, derdi.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir?
A) Düzyazı yerine şiiri seçmenizi size öneren var mıydı?
B) Şairliği seçmenizde etkili olan birileri var mıydı?
C) Sizi sözcük seçiminde titiz olmak gerektiğine kim inandırdı?
D) Şiirlerinizi yazılışından sonra, önce kim okurdu?
E) Biçime bu kadar değer vermenizde bir başkası etkili oldu mu?

4. Şairler genellikle geçimsiz olurlar. Önce kendileriyle geçinemezler, sonra çevreleriyle. Öylelerini tanıdım ki hiç kimseyi bulamamışlarsa aynaya bakarak kendi kendileriyle kavga etmişlerdir. Mesela Yahya Kemal ile Ahmet Haşim de geçinemeyenlerdi. Haşim Nuruosmaniye’deki İkbal kahvesine gelir, çevresine öyle bir bakar, Yahya Kemal’i ortalarda göremeyince: “Oh Nişli Âgâh yok, kendi kendimize kahve içelim.” derdi. Yahya Kemal de Haşim’den geri kalmaz çevresini alanlara: “Hadi gene iyiyiz. Arap Haşim yokken keyiflice sohbet edelim.” derdi.
Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yahya Kemal ile Ahmet Haşim’in birbiriyle geçinemediği
B) Her şairin kendini en iyi şair olarak gördüğü
C) Şairlerin sosyal yönlerinin yeterince gelişmediği
D) Şairlerin çoğu zaman geçimsiz kimseler olduğu
E) Şair ruhlu insanlara katlanmanın zor olduğu

5. Ne çabuk ısındık birbirimize anlayamadım. Oysaki birçok düşüncemiz taban tabana zıttı. Kaç defa hararetli tartışmaların heyecanına kendimizi kaptırdık. Bununla beraber o sevimli yüzü, zeki gözlerinin parıltısı, sinemaya olan sonsuz sevgisi, en eski filmleri en ince ayrıntılarına kadar hatırlaması, espriden hoşlanması ve en önemlisi o sıralarda çok sevilen “Türkiye” gibi şiirlerini okumanın etkisi ona karşı dostluğumu artırdı.
Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Sinemayla yakından ilgilendiğine
B) Düşüncelerini tartışmaktan çekinmediğine
C) Şiirlerinin sevilerek okunduğuna
D) Espriyi seven biri olduğuna
E) Şiirlerinde vatan sevgisini işlediğine

6. Yazarlık işine ciddiyetle, önemle sarılmıştı. Yaşamını yazmaya adamıştı. Yan oyalantılardan kaçarak, romancı olmanın olanca sorumluluğunu daha başında bilip yüklenerek… Romanlarının ön çalışması için bu kadar zaman ve çaba harcayan Türk yazarı azdır. Kendi yaratmasına yarayacak bütün bu ön çalışmaları kollarını sıvayıp kendi yapmak, dikenleri bizzat ayıklamak zorunluluğunu duyuyordu. Gerekçesiz tek satırı olmasın isterdi. Bu onu yılı kırk yarmaya götürüyordu. Kaytarmacılıktan, kolaya kaçıştan oldukça sakınan bir romancı olarak bu sanata her romancının da saygı duymasını bekliyordu.
Bu parçada sözü edilen şairle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Romanlarını kaleme almadan önce bir ön hazırlık yaptığına
B) Her yazdığını belli bir neden bağladığına
C) Diğer sanatçılardan da roman sanatına saygı duymalarını beklediğine
D) Konularını yaşadığı çevreden büyük bir titizlikle seçtiğine
E) Mesleğine önem veren bir kişi olduğuna

7. O, karikatür sanatına yurdumuzda gerçek bir sanat onuru kazandıran ilk insan olmuştur. Karikatürlerinde tatlı sert bir alay vardır. Kalp ve kafanın ortak çalışmasıyla biçimlenen karikatürleri çok beğenilmiştir. Kendinden öncekilerin başlattığı karikatür mirasından yararlanan sanatçı, daha çok sözcük ve çizgi oyunlarından oluşan, insanları gülünç kılıklara sokan bu sanata birçok yenilik katmıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Karikatüre yeni bir anlayış getirdiği
B) Genç karikatürcüler yetiştirdiği
C) Karikatürlerinin çok sevildiği
D) Kendinden önceki karikatür anlayışından etkilendiği
E) Karikatürlerinde duygu ve düşünceyi harmanladığı

8. Tiyatroda perde açılır, sanatçı oynar, oyun biter ve perde kapanır. Sanatçı ne kadar mükemmel olursa olsun onun bu yetkinliği uzun ömürlü olmaz. Oyundan sonra unutulur ya da seyircinin ömrü kadar olur. Ya sonra… Sonra sanatçı, gözlerden ve gönüllerden kaybolur. Bu açıdan tiyatro bir durumdur. Oynanır ve biter.
Bu parçada tiyatro sanatçısı ile ilgili olarak anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kalıcı bir etkisinin olmadığı
B) Seyircinin ilgisiyle ayakta kaldığı
C) Seyircinin pek ilgi göstermediği
D) Sanat yaşamını özveriyle sürdürdüğü
E) Eleştiriye açık olmadığı

9. Yıllardır söylüyorum, yine söyleyeceğim; sanatçı için zirvede oksijen azdır! Halk ve medya, işini iyi yapan sanatçıyı takdir ediyor ve gereken saygıyı gösteriyor ona. Ama bu ilgi, elde edilen başarıyı korumayı çok zorlaştırıyor.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ancak halkın benimsediği eserlerin kalıcılığı yakalayabildiği
B) Sanatçının elde ettiği başarıyı sürdürmesinin çok zor olduğu
C) Halkın sadece düzeyli sanat etkinliklerine destek çıktığı
D) Başarılı sanat ürünleri vermenin medyanın desteğini gerektirdiği
E) Toplumun önünde olan sanatçıların her zaman nitelikli eserler ortaya koyduğu

10. (I) Tarihin belli dönemlerinde gezi yazıları ilgi çekmiştir. (II) Çünkü gezi, çok az kişinin ulaşabildiği bir imkân olmuştur. (III) Bu imkânları elde edenler de gittikleri, gezdikleri yerleri yazılarına ayrıntılı şekilde konu etmişlerdir. (IV) Doğru bilgi ve gözlemlere dayalı gezi yazıları tarih, coğrafya, toplumbilim gibi bilim dalları için de yararlı bir kaynak olarak değerlendirilebilir.(V) Bu tür yazılar ayrıca okurların genel kültürlerini geliştirmede önemli bir rol oynamıştır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde gezi yazılarının işlevinden söz edilmiştir?
A) I. ve II.
B) I. ve III.
C) II. ve V.
D) III. ve IV.
E) IV. ve V.

11. Bir toplumun kültürü başka toplumların kültürüne benzemiyorsa o toplumun dili de diğer dillerden farklı nitelikler taşır.
Bu cümledeki asıl anlatılmak istenen düşünce aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her dilde o dilin kendine ait özelliklerini yansıtan sözcükler vardır.
B) Bir dile ait sözcükleri başka bir dile tam olarak çevirmek oldukça güçtür.
C) Toplumun kültüründeki farklılıklar diline de yansır.
D) Dillerin oluşumunda, kültürler arası etkileşimin izleri görülür.
E) Dilin kalıcı olması için, başka dillerin etkisinden korunması gerekir.

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde üç nokta (…) yanlış kullanılmıştır?
A) Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı…
B) Bu memleketin öyle güzel bir baharı var ki…
C) Ey köyleri hududa bağlayan yaslı yollar…
D) Otuz Beş Yaş’ı okuduğum zaman ilk duyduğum şey…
E) Astronomi terimi olarak kullanılan gezegen adları büyük harfle başlar: Dünya, Güneş, Ay…

13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?
A) Yaşadığı dönemde ünü ülke sınırlarını aştı.
B) Sanatçının, kendine özgü bir üslubu vardı.
C) Edebi sanatları ustaca kullanmasını bilirdi.
D) Hece ölçüsüyle hiç şiir yazmadı, bütün şiirlerinde aruzu kullandı.
E) Bundan aşağı yukarı tam beş asır evvel yaşamıştı.

14. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısına göre ötekilerden farklıdır?
A) Geldiğinden beri ailesine bir satır bile yazmadı.
B) Gençliğin kıymeti, gençlik elden gidince anlaşılır.
C) Devamlı çalışan babasına hiç yardım etmiyordu.
D) Gece yarılarına kadar çalışmasına rağmen sınavı kazanamadı.
E) Üç kardeş öğleden sonra şehrin dışındaki evlerine gitti.

15. Mahallemizdeki parkın etrafında iki saat gezindi.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne-yüklem ilişkisi bakımından bu cümleyle özdeştir?
A) Bavulunu iki gün önceden hazırlattı.
B) Öğrenciler, verilen kitapları bir çırpıda okudular.
C) Beyaz güller, vazoya özenle yerleştirildi.
D) Okula gitmek için erkenden hazırlandı.
E) Hastalar, yakınları tarafından battaniyelerle taşındı.

CEVAPLAR: 1.A, 2.E, 3.B, 4.D, 5.E, 6.D, 7.B, 8.A, 9.B, 10.E, 11.C, 12.C, 13.E, 14.E, 15.D

ekpss on lisans turkce deneme sinavi 15 İNDİR

Yazdır

Yazar hakkında

admin

1 yorum

  • Hocam bu denemeden 14 doğru 1 yanlışim yani 13.75 netim var.Yanlis olan sorum uc nokta sorusu.Hocam 38.lisans denemesi gelsin bir an önce

Murat Duymaz için bir yanıt yazın X