Grigory Petrov’un Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabından en güzel alıntı sözler ile altı çizili satırlar.
Tarih, halk yığınlarını hayvan sürüsü olmaktan yada çalışkan bir karıncanın yuvası şeklinden çıkarak, insana yaraşır ve mutlu bir hayat yaratan milyonlarca sanatkâra dönüştürmenin yollarını, devlet yaşamının nasıl güçlendirileceğini, halkın nasıl eğitileceğini gösteren bir bilimdir.
Finlandiya’nın İsveç egemenliği altındayken Finlandiya’ya atanan memurların sarhoş tembel ve halkı hor gören kişiler olması üzerine Snellman bunları söylemiştir;
Bu adamları Stocholmden buraya neden göndermişler? Bu hep böylemi sürüp gidecek? Halk ağlıyor, inliyor, şikayet ediyor, sinirleniyor, nefret ediyor ve:
“Madem devletin memurları bile bunu yapıyor, biz de elimize geçen fırsatları neden kaçıralım?” diyordu.
Snellman konuşmasına devam etti:
“Ne mutlu ki artık memurlarımız bu halde değiller. Her daireye artık kendi Fin memurlarımızı yerleştiriyoruz. Onların yeterli olmadığı zaman ise ülkemizde yaşayan İsveçlilerin en iyilerini seçerek devlet dairelerimizde görevlendiriyoruz. Memur olduğunuz yerlerde da görevinize başladığınız ilk gün, yeni uygulamalar deneyin. Eski idare şeklin, bir kenara bırakın. Yeni ve kendinize özgü metotlar geliştirin. Devlet dairelerimizde bu eski hastalıklı idare geleneğinin hiç bir izi kalmasın. Halkımız devlet memurlarının kendilerinin hizmetkârı olduğunu iyi anlasın. Bir iş için size gelenleri, mide bulandırıcı sinekler gibi görmeyin. Elinizden geldiği kadar halkın işini kolaylaştırın. Herkese karşı, güleç yüzlü ve kibar olun. Eğer bir vatandaşın arzusu ve isteği yerine getirilemiyorsa; bunun tek sebebinin sizin tembelliğiniz değil, yasa ve yönetmeliklerin el vermemesi olduğunu vatandaş bilmeli.
Not : Finlandiya İsveç egemenliğinden sonra Ruslar tarafından işgal edilmiş ve Rusların egemenliğine girmiştir. Yıllar boyunca kurak topraklar sebebi ile tarım yapamamış yaşadığı savaşlar nedeniyle halkı yıpranmıştır.
Snellman subaylar için;
Subayın emanetidir er. Bir subay, onun sağlığından sorumludur. Erin beyni, subayın eline teslim edilmiştir. Onun zihninin açılması ve düşüncesinin geliştirilmesi bir subayın görevidir. Erin kalbi de subaya teslim edilmiştir. O, erlerin sağlam bir ahlak kazanmasını sağlamalı; onları temiz vicdanlı, görgülü, insanlara karşı kibar davranan, vatan sevgisiyle dolu insanlar olarak yetiştirmelidir.
Zannetmeyin ki çocuklara kızmak ve onları cezalandırmakla, onlara itaat ve sevgiyi öğretiyorsunuz. Çocuklarınızın yanında hem sözlerinizle hemde davranışlarınızla doğru hareket edin ki çocuklarınız sizi kendiliğinden sevmeye ve örnek almaya başlasın!
Okumanız Gereken Altı Çizili Satırlar:
Elif Şafak’ın Aşk kitabında ki altı çizili satırlar
Ayrıca Bakınız: Snellman Kimdir?