Kişisel gelişim savlarından birisi de ‘’Başarısızlık yoktur; sonuçlar vardır.’’ Sözüdür. Gerçekten yaşadığımız şu hayatta başarısızlık yok mudur? Yoksa bu söz öylesine söylenmiş bir söz müdür?
Baktığımız zaman bu söz gerçekten insanların olaylara bakış açısını yeniden gözden geçirmelerini gerektiren bir söz olarak karşımıza çıkmaktadır. Hem olaylara bakış açısını sorgulamalı hem de yeni bakış açıları geliştirmeliyiz.
Peki biz başarısızlık yoktur sonuçlar vardır sözünden ne anlamalıyız. ? Nasıl ki çocuklar düşe kalka yürümeyi öğreniyorsa; bizler de yetişkin insanlar olarak bu hayatı düşe kalka öğrenebiliriz. Ancak pek çoğumuz bu konuda bilinçli değiliz. Başımıza gelen en ufak bir olayda hemen karamsarlığa kapılıyoruz. Oysa belki de başımıza gelen bu olumsuzluklar bizim için altın değerinde tecrübe birikimleridir.
Hani derler ya’’ insanların başlarına gelen olaylar değil; bu olaylara verdikleri tepkiler önemlidir.’’ Diye. Olaylara verdiğimiz tepkiler bizim hayatımızı şekillendiriyor. Başlarına bir kötü olay geldiğinde bazı insanlar hayata küserken, bazıları bu durumu fırsata çevirebiliyor.
En başta yaşadığımız şu hayatta başımıza muhtemel sıkıntıların gelebileceğini kabullenmeliyiz. Eğer başımıza zaman zaman sıkıntıların gelebileceğini kabullenmezsek ani gelen bu olaylar karşısında şok yaşarız ve musibetleri kaldırmakta zorlanırız. Bu durum hayatımızda bir travmaya dönüşür ve sağlığımızı etkileyecek seviyelere gelebilir. Ancak olumsuzluklara baştan hazırlıklı olursak; az bir hasarla atlatma imkanımız olabilir.
Bazı girişimlerde başarısızlığı yaşayabileceğimizi kabullenmek bir tarafa küçük başarısızlıkların anlamını değiştirmek adeta küçük başarısızlıklara önce sonuç, daha sonra da başarı olarak bakmak sanırım hayatımızdaki başarıların da anahtarıdır.