Neredeyse her gün öğretmenlik mesleği ile ilgili bir haber görmekteyiz. Öğretmenlerimizin sürekli olarak gündemde olması, onların toplumumuz için öneminin kavranmaya başlandığı izlenimi vermektedir.
Öğretmenlerimizin öneminin kavranmaya başlanılması toplumumuz için sevindirici bir gelişmedir ancak öğretmenlik mesleğine bakış açımızın netleştirilmesi zorunluluğu vardır.
Ortak kanaat öğretmenlik mesleğinin önemli bir meslek olduğudur. Ancak mesleğe bakış açısı toplumun tamamı için olumludur diyemeyiz. Hala bazı vatandaşlarımız öğretmenlik mesleğini yanlış tanımlamaktadır.
Kimilerine göre öğretmenin hakkı ödenmez, zira bir harf öğretene kırk yıl köle olmayı düşünen bir inanç sistemine sahibiz. Kimilerine göre öğretmenlik; yattığı yerden para kazanılan, az çalışılan bir meslektir.
Bakış açıları farklı, bundan dolayı meslekle ilgili ortak bir kanaat oluşturulamamış gözükmektedir. Öğretmenlik mesleğine bakış açısında anlaşamaz ve öğretmenlik mesleğinin itibarını belirli bir standarda oturtamazsak bu tartışmalar sanırım devam edip gidecek ve eğitiminin kalitesi de arzu edilen seviyeye ulaşamayacak.
Öğretmenlerimizin almış olduğu ücret, toplumumuzda öğretmenlik mesleğine bakış açımızı da bir anlamda ortaya koymaktadır. Öğretmenlerin alması gereken ücret şu an almış oldukları ücretin çok daha üstünde olmalıdır.
Gelişmiş ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış bir ülke olmak istiyorsak; en başta öğretmenlerimizin almış oldukları ücreti, gelişmiş ülkelerde görev yapan öğretmenlerin aldığı ücret seviyesine çıkarabilmeliyiz. Ekonomik anlamda rahatlayan öğretmen, geçim telaşını bir kenara bırakabilirse kendini geliştirmeye kafa yorabilir.
Öğretmenlik mesleğine yapabileceğimiz en büyük katkı; öğretmenlik mesleğinin diğer memurluklarla kıyaslanmasının yanlışlığı konusunda bir farkındalık oluşturmaktır. Bir memur haftada 40 saat çalışıyor, öğretmen ise haftada 15 saat çalışarak maaşını hak ediyor. Düşüncesi teknik olarak doğru ama mantıken yanlış bir yaklaşımdır.
Devlet memurlarının haftada 40 saat çalıştığı, öğretmenlerin bazılarının 15 saat çalıştığı doğrudur ancak; devlet memurlarının mesaisi sadece kurumlarıyla sınırlıdır. Oysa öğretmenler 7/24 mesai yapmaktadır ya da yapmalıdır.
Öğretmenlerin pek çoğu kurumlarında çalıştıklarından belki daha fazlasını evlerinde çalışmaktadırlar. Öğretmenler derste sadece derslerini anlattıkları için soru hazırlama, yazılı sorularını okuma bunları sisteme girme, okullarında yapılacak etkinlikleri hazırlama vb. daha nice çalışmaları evlerinde yapmaktadırlar. Bu durum gözden kaçırılarak öğretmen sadece 15 saat çalışıyor demek öğretmenlik mesleği ile ilgili bazı şeyleri gözden kaçırdığımızı düşündürmektedir.