1. Orhan Pamuk- Kara Kitap (1990)
Nobel ödülüne sahip Orhan Pamuk’un bir zamanlar daha da ünlenmesine sebep olan romanı ‘’Kara Kitap’’ tır. Romanda Galip’in karısını arama serüveni anlatılıyor. Karısını ararken de çocukluğundan beri yazılarını hayranlıkla okuduğu Celal’in yazıları ona ışık tutuyor. Kendi araştırmaları ile Celal’in yazıları birbirini tamamlayınca Galip’in araştırmaları daha da derinleşiyor.
2. Oğuz Atay- Tutunamayanlar (1992)
Türk edebiyatının kilometre taşlarından kabul edilen ‘’Tutunamayanlar’’ aynı zamanda Oğuz Atay’ ın ilk romanı olma özelliğine sahip. Turgut’un intihar eden arkadaşının geçmişinin izini sürmek istemesiyle başlıyor roman. Turgut, arkadaşı Selim’in herkese farklı bir yönünü gösterdiğini fark ediyor ve tanık olduğu durumlar kafasında daha da bir netlik kazanıyor. Olaylar Selim’in yaşadıkları ışığında yön buluyor.
3. Homeros- İlyada (8. yy)
Batı edebiyatının en eski eseri kabul edilen İlyada destanında, Truva Savaşı anlatılıyor. Ancak yazar, bu destanın o dönemde herkes tarafından bilindiğini düşünerek savaşın yalnızca bir bölümünü anlatmayı tercih ediyor. Akhalar ile Truvalılar arasındaki savaşın anlatıldığı destan, on altı bin mısradan oluşması bakımından önem taşıyor.
4. Adalet Ağaoğlu- Ölmeye Yatmak (1973)
Yazarın ‘’Dar Zamanlar’’ üçlemesinin ilki olan ‘’Ölmeye Yatmak’’ belki de serinin en çok öne çıkan romanı oluyor. Romanda Aysel’in gözünden o dönemdeki Türkiye’nin siyaseti, insanları, yaşam şekilleri, savaşın iç yüzü anlatılıyor. Romanın temeli aslında Dündar Öğretmen üzerine kuruluyor. Bunun amacı da sanırım savaşta baskı gören, zulme maruz kalan insanların bir aydınlanma yaşamasını sağlamak.
5. Kemal Tahir- Kurt Kanunu (1969)
‘’Kurt Kanunu’’ romanında İzmir Suikastı faillerinin kaçış hikayesi anlatılıyor. Roman, geçmişimize ışık tutmakla birlikte okuyana bir belgesel havası da yaşatıyor. Kemal Tahir’in gerçekçi bakış açısı bu romanında da en önde boy gösteriyor.