MAHUR BESTE
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mahur Beste isimli eseri 2. Abdülhamit dönemini anlatmaktadır. Eser Osmanlı’nın son dönemlerinin toplumsal yapısını oldukça güzel yansıtmaktadır.
Eserimizin başkahramanı Behçet Bey adında bir beyefendidir. Behçet Bey devrin önemli zengin ve saygın ailelerinden olan İsmail Molla Bey’in oğludur. İsmail Molla Bey entelektüel birikimi yüksek seviyede, saygın ve musikiden hoşlanan bir insandır. İsmail Molla Bey’in yetenekleri çevredeki insanları hayran bırakmaktadır.
Ancak İsmail Molla Bey’in oğlu Behçet Bey hiç de babası gibi bir insan değildir. Babasının aksine pısırık ve zayıf karakterli bir beyefendidir. Konaklarda yapılan eğlencelere katılmaz, kadınlardan mümkün olduğunca uzak duran, musikiden ise hoşlanmayan bir gençtir.
Behçet Bey, kendisini geliştirmek için hiç çaba sarf etmez bütün meşguliyeti kitapları ciltlemek ve saatleri tamir etmektir. Behçet Bey bu uğraşları kendisini toplumdan soyutlamak için kullanmaktadır. Böylelikle insanlarla fazla iletişime geçme mecburiyetinde olmayacağı için kendisini rahat hissetmektedir.
İsmail Molla Bey, oğlunun bu zayıf kişiliğinin dadısından ve annesinden kaynaklandığını düşünmektedir. İsmail Molla Bey kültürlü ve entelektüel bir insan olduğu için oğlunun zayıf kişilikli olmasını kabullenememekte ve oğlunu da bundan dolayı sevmemekte ve ilgilenmemektedir.
İsmail Molla Bey padişahın fermanı ile Mekke’ye gidebilen ancak oğlu Behçet Bey ise kalemde devlet memuru olarak çalışan bir insandır. Behçet Bey saray eşrafından Ata Molla Bey adında bir beyefendinin kızı olan Atiye Hanım ile evlendirilmiştir.
Atiye Hanım da aslında kayınpederi gibi kültürlü, entelektüel ama aynı zamanla mankenleri kıskandıracak kadar da güzel bir kadındır. Kendisini Behçet Bey’e layık görmediği için hayata bir nevi küskün bakmaktadır. İsmail Molla Bey ise gelininin böyle kültürlü bir insan olmasından dolayı çok mutludur.
Behçet Bey, Ata Molla Bey ve kızı Atiye Hanım tarafından pek sevilmemektedir. Behçet Bey de sevilmediğinin farkında ve bundan dolayı kayınpederi ve eşine mümkün olduğu kadar mesafeli durmaya karar vermiş ve kendisini tek meşgalesi olan kitap ciltleme ve saat tamiri işleriyle meşgul etmeye başlamıştır.
Behçet Bey bu tekdüze hayatı sürdürmekte iken önce babasını, daha sonra kızını ve en sonunda da karısını kaybetmiştir. Behçet Bey yine eskiden olduğu gibi kendisini saat tamirine ve kitap ciltleme işlerine vererek hayatını devam ettirmeye çalışmaktadır.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Mahur Beste isimli kitabında kuşaklar arası çatışmaları somut bir şekilde görme imkanına sahip olabiliriz.