Orhan Kemal’in en güzel eseri diyebileceğimiz romanı El Kızı isimli romanıdır. Anadolu’da gelinlere belki biraz ötekileştirme belki de dışlama belirtisi olarak el kızı denilmektedir. Eserimizin kahramanlarından Nazan eserde tam da el kızı muamelesi görmektedir.
Nazan anne ve babasını küçük yaşta kaybettikten sonra teyzesi ile yaşamakta olan bir genç kızdır. Çok güzel, çok asil, melekleri bile kıskandıracak derecede fiziğe sahip olan Nazan’ın tek kusuru çok sessiz sakin bir kız olmasıdır.
Normal şartlarda sakinlik rağbet görse de eserimizde kendi iç çocuğu büyümemiş, karısından çok fazla ilgi beklemekte olan bir koca vardır. Nazan’ın bu sakinliği kocası ile sorunlar yaşamasına sebep olacaktır.
Mazhar, Nazanların karşısındaki bir apartmanda oturmakta olan hukuk fakültesi öğrencisidir. Nazan’ı görmüş ve onu evlenmeye ikna etmiştir. Zaten teyzesinin yanında sığıntı hayatı yaşamakta olan Nazan için bu evlilikte kurtuluş olmuştur.
Nazan’ın kayınvalidesi Hacer süs, makyaj ve lüks yaşam düşkünü bir kadındır. Geçmişte zengin aile konaklarında temizlikçilik yapan Hacer, bu konakta yaşayan beylerin birçoğu ile gönül ilişkisi yaşamıştır.
Birden fazla erkeği parmağında oynatma kabiliyetine sahip olan Hacer fettan bir kadındır. Kırdığı kabak kırkı geçen ve erkeklerden hevesini alan Hacer en sonunda bir bey ile evlenerek Mazhar’ı doğurmuş, kocası öldükten sonra hayatını oğlu Mazhar’a adamıştır.
Gezme tozma ve eğlence düşkünü olan Hacer, Nazan’ı bir türlü kabullenemez. Nazan’ın sakinliği adeta Hacer’e batmaktadır. Nazan’a bir türlü ısınamayan Hacer Nazan’ı oğluna da layık görmemektedir.
Mazhar’ın Nazan’a değil; paşa kızlarına layık olduğunu düşünmektedir. Bu düşüncelerinden dolayı Nazan’a sürekli olarak eziyet eder hatta Nazan’ın oğlu Haldun’u bile annesinden uzak tutmaya çalışmaktadır.
Nazan kayınvalidesinin korkusundan eşi Mazhar’a bile yakın davranamaz, hatta kocasına “siz” diye hitap etmektedir ancak Mazhar karısından ilgi beklemektedir. Nazan’ın sessizliğini kabullenemez, ona çeşitli hediyeler alır. Buna rağmen Nazan kocasına resmi davranmaya devam etmektedir.
Yine böyle bir gün Mazhar karısına çok değerli antika sayılabilecek bir yüzük alır. Böylelikle Nazan’ın sevineceğini ve kendisine ilgi göstereceğini düşünmektedir. Fakat Nazan kayınvalidesinin korkusundan bu olayı da kuru bir teşekkürle geçiştirir.
Mazhar annesinin kıskanmaması için Nazan’a yüzüğü saklamasını ve annesine göstermemesini ister, ancak Hacer oğlu ve gelininin olmadığı bir gün odalarına girerek yüzüğü görür ve bu olaydan sonra kıskançlık krizine girerek olaylar çıkarır.
Nazan’da aradığını bulamayan Mazhar en sonunda barda tanıştığı bir kadınla evlenerek Nazan’ı boşar. Oğlunu bile Nazan’a vermez. Zavallı Nazan iki üç ay içinde Mazhar’ın tekrar kendisini alacağını düşünmektedir.
Mazhar’ın annesi Nazan’a olan öfkesinden dolayı bardan gelen kadını bile oğluna layık görür. Ancak Mazhar’ın yeni eşi çok çetin bir kadındır ve Hacer ile bu kadın arasında yaman bir çatışma çıkar, kadın Hacer’e dünyayı dar eder. Hacer Nazan’ı çok arar, ama elden bir şey gelmez.
Nazan’ın oğlu Haldun ise okuyup doktor olmuştur. Bir gece bir kadın cesedi olduğu söylenerek iş yerine çağrılır. Haldun gördüğü manzara karşısında şok olmuştur.
Orhan Kemal’in harika romanı El Kızı olay örgüsü, kahramanlarının harika tasvirleri ile okurken insanı olayların içine çeken bir eserdir. Kitabı okuyan kişi kendisini kitabın kahramanı gibi düşünebilir.
