Çocuklarımıza Bırakabileceğimiz En Değerli Miras
Anne babalar için en değerli varlıklar çocuklarıdır. Ebeveynler çocukların geleceği için ve yaşamlarını daha rahat sürdürebilmeleri için onlara bir şeyler bırakmak isterler. Önemli konu, çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli mirasın ne olduğudur. Bu yazımızda çocuklarınıza bırakabileceğimiz en değerli miras üzerinde kafa yormaya gayret göstereceğiz.
Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras konusunda farklı fikirler mevcuttur. Bazılarına göre çocuklarımıza mal varlığı bırakmak onların yaşamlarını rahat sürdürmelerini sağlar, kimilerine göre maddi olanaklardan daha önemli olan ahlaki değerleri kazandırmaktır. Çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras, iyi bir eğitim kazandırmaktır diyenler olduğu gibi çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras güzel ahlaktır fikri de mevcuttur.
Bu görüşlerin tamamı da kendi içinde değerlidir, ancak her fikrin avantajı ve dezavantajı kendi içinde saklıdır. Çevremizde zengin olduğu halde mutlu olamayan pek çok insan mevcuttur. Ekonomik açıdan gelişmiş Avrupa ülkelerinde intihar vakalarının fazlaca görülmesi mutlu bir hayat için ekonomik şartların çok da önemli olmadığını göstermektedir.
Yukarıda bahsedilen görüşleri baştan önemli görüşler olarak kabul ederek başka bir konuya dikkat çekmeye gayret göstereceğiz. Bize göre çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras: Sağlıklı bir bilinçaltıdır.
Mutlu yattığı halde yataktan mutsuz kalkan insanların sayısı azımsanmayacak kadar fazladır. Bu insanlar “Neden mutlu yattığım halde yataktan mutsuz kalkıyorum?” sorusunun cevabını bir türlü bulamazlar. Akşam yataklarına mutlu bir şekilde yatan insanların sabah vakti yataklarından mutsuz bir şekilde kalkmalarının sebebi, bilinçaltlarında kayıtlı olan programlarıdır. İşin kötüsü çocukluk yıllarında yüklenen programların yetişkin olduktan sonra değiştirilmesinin imkansıza yakın bir şekilde çok zor olduğudur.
Bilim adamlarına göre bilinçaltı kendisine yüklenen programlar doğrultusunda ve insanlardan bağımsız olarak çalışmaktadır. Bilinçaltı programları çocukluk ve gençlik çağlarında bireylerin yetişme ortamlarına göre şekillenmektedir. Özellikle 0-6 yaş aralığı bilinçaltı programlarının gelişiminde çok önemli bir evredir.
Aile ortamında sürekli olarak huzursuz bir yaşam süren bireyler için geleceğe ümitle bakmak pek olası değildir. Yaşadığı travmalar sebebiyle bilinçaltına olumsuz programları yükleyen insanlar ilerleyen yaşlarda ekonomik olanakları çok iyi olsa da bu imkanları gerektiği şekilde kullanamazlar.
Oysa hayata pozitif bakmayı alışkanlık haline getirebilen, her problemin bir çözümü olduğu konusunda eğitilmiş çocuklar yetişkin bireyler olduklarında maddi imkanları kısıtlı olsa bile kendilerini gerçekleştirme ve karşılaştığı sorunlarla başa çıkma yollarını bulurlar.
Çocuklarımızın bilinçaltı programlarının oluşumunda ebeveynlere çok büyük görevler düşmektedir. Bu görevleri detaylandırmak mümkün olsa bile bir ipucu olarak şunu söylemek yeterli olacaktır: Çocuklarımızın gelişim çağında onlara olumsuz yaşantılar yaşatmamak onlara yapabileceğimiz en büyük iyilik olacaktır.
Yazımızı toparlayacak olursak çocuklarımıza bırakabileceğimiz en değerli miras, sağlıklı bir bilinçaltıdır. Çocuklarına hayata iyimser bir bakış açısı kazandırabilen aileler onlar için en değerli mirası bırakmış sayılırlar.