Sınavların yaklaşmasıyla birlikte daha çok ailelerin üye olduğu gruplarda dua ve hatim paylaşımları hızlandı. Ya-Sinler, Fetihler, Tefriciyeler havalarda uçuşuyor. Peki bu duaların sınav başarısına bir katkısı var mı?
Aileler çocukları için en iyisini ister. Bunun için gayret eder. Anne-babanın duası da çocuklar için çok önemlidir. Bu şekilde düşünen aileler sınav öncesinde dua grupları oluşturuyor, çocuklarının isimlerini anarak dualar ediyor. Hatimler paylaşıyor, Ya-Sin ve Fetih Sureleri okuyor, Tefriciye çekiyor. Sınav başarısı için bunun bir anlamı var mı?
Öncelikle dua etmek eden kişiyi rahatlatır, görevimi yaptım hissi oluşturur. Bu yönüyle faydalı. Ancak bu çocukların hafızlık sınavına değil LGS, YKS ya da KPSS gibi sınavlara hazırlandığını unutmamak gerek.
Dua etmek önemli. Allah “Dua edin, karşılık vereyim.” buyuruyor (Mü’min, 40). Başka bir deyişle “isteyin vereyim” diyor. İstemek harekete geçmenin ilk adımıdır. Bu nedenle dua etmenin sınavlara hazırlık sürecinde çok önemli bir eylem olduğunu söyleyebiliriz.
Dua eden öncelikle “ister”. Bunun için ne istemesi gerektiğini bilmesi gerekir. Ne istediğini bilen ne yapacağını daha iyi bilir. Böylece çalışma motivasyonunun ilk adımı atılmış olur.
Dua eden, sözlerini işiten birisi olduğunu bilir. Kendi kontrolünde olmayan şeyleri O’na havale eder. Bu da sınav kaygısının azalmasına yardım edebilir. Bu şekliyle dua sınava hazırlananlar için çok önemli bir destektir.
Daniel Kahneman insanın zihninde hızlı ve yavaş düşünen iki sistemden bahseder. Buna göre birinci sistem otomatik ve hızlı karar verir, ancak düşünmeden hareket eder. İkinci sistem ise yavaş işler, geç harekete geçer ancak problem çözme konusunda beceriklidir. Birinci sistem, sık karşılaşılan günlük problemleri az enerji harcayarak çözmeyi sağlar. Böylelikle ikinci sisteme daha büyük problemleri çözmek için enerji kalır. Büyük problemleri az enerjiyle ve kısa yoldan çözmek işe yaramaz.
Yukarıda bahsedilen hatimler, dualar çoğunlukla birinci sistem ürünü gibi görünmektedir. Oysa, asıl olması gereken dua, düşünerek ve amaçlı edilen duadır.
Kısaca örnek verecek olursak.
Çalışmaya başlamadan önce “Rabbim! Bana ilim ve hikmet ver, kavrayışımı güçlendir ve beni iyi insanlar arasına kat” (Ta-Ha, 114; Şuara, 83) demek çalışma motivasyonunu artıracaktır.
Çalışmalarını tamamladıktan sonra “Başarım ancak Allah’tandır. Yalnız O’na tevekkül ettim ve yalnız O’na yöneldim” (Hud, 88) şeklinde dua etmek ise sınav kaygısından ve stresinden kurtulmaya yardım edecektir.
Ancak, ne istediğini bilmeyen birisi tıpkı sokakta nereye gideceğini bilmeden dolanan birisine benzer. Ne kadar hızlı yürüdüğünün, hangi araca bindiğinin bir önemli yoktur.
Ayrıca gözden kaçırılmaması gereken iki nokta daha var.
Birincisi; edilen duaya dikkat etmek gerekir. Örneğin “Allahım uçur beni” diyen birisi bir istekte bulunmuştur. Belki bu istekte bulunurken bazı uçma şekilleri de hayal etmiştir. Anca duanın nasıl kabul edileceğini yalnız Allah bilir.
İkincisi; çocuklara emek vermeden bir şeyler kazanabileceği fikri vermek öz-güvenlerini öldürür. Emeğine değil, nereden ve nasıl geleceği belli olmayan lütuflara güvenir. Elde ederse başarıyı talih olarak görür. Elde edemezse bu sefer duaya karşı inancı sarsılır.
Son söz;
Dua güzeldir, ancak doğru durumda, doğru şekilde, doğru sözlerle edilmelidir. Allah’tan, çalışmak için güç, sebat, azim, kolaylık gibi çalışırken ihtiyaç duyulan şeyler istenmeli ve sonucu Allah’a bırakılmalıdır.
En güzel sınav duası ÇALIŞMAKTIR!