Esir Şehrin İnsanları romanının Değerlendirilmesi
Birinci Dünya Savaşı’nın başladığı sırada padişahın en etkili vezirlerinden Selim Paşa’nın oğlu Kamil Bey, İspanya’da bulunmaktaydı. İspanya’da bir dostunu ziyarete geldiği sırada Osmanlı İmparatorluğu’nun da savaşa dahil olduğunu öğrendi.
Kamil Bey, hamile eşi ve ailesinin geleceği için endişelenerek bir müddet İspanya’da beklemenin doğru olacağını düşündü ancak Kamil Bey’in Madrid’de bulunduğu zaman zarfında savaş bütün şiddetiyle devam etmekteydi. Kamil Bey’ de Madrid’ de boşu boşuna beklediği kanaatine vararak İstanbul’a gelmeye karar verdi.
Kamil Bey, burada yoksulluk ve sıkıntılarla boğuştu. Bir süre halasının evinde kaldı. Daha sonra halasının evinde kalmayı kendisine yediremeyerek anne annesinden kalma harabe evi tamir ettirerek oraya taşındı.
İstanbul’daki bu hayatında çok zorluklar çekti, yoksulluğun verdiği sıkıntılara çare bulmaya çalıştı.
Kamil Bey bir gün liseden arkadaşı olan Ahmet Bey’den gazetede yazma teklifi aldı. Bir diğer samimi arkadaşı olan İhsan Bey milli mücadele için hapse düşmüştü. İhsan Bey’in karısı Nedime Hanımla gazete çıkarmaya karar verdiler.
Gazete ve yazarları milli mücadeleyi destekledi. Ayrıca gazete vasıtasıyla Anadolu’ya gizli belgeleri göndermek amaçladılar.
Çalıştığı gazete vasıtasıyla Milli Mücadele’ye destek veren Kamil Bey bir gün Anadolu’ya gizli bir evrak gönderirken tutuklandı. Gazete vasıtasıyla tanıdığı pek çok Milli Mücadeleci görünümlü insanların aslında hafiye olduklarını öğrenen Kamil Bey, bir çok ihanet vakasıyla karşılaştı. Kamil Bey’in karısı bile Kamil Bey’i bu haklı davasında yalnız bıraktı. Kamil Bey, Milli Mücadelecilere olan sadakatinden taviz vermedi. Bundan dolayı 7 yıl kürek cezası aldı.
Kamil Bey kendisine yapılan onca vaade rağmen arkadaşlarını ve Milli Mücadele davasını satmadı.
DEĞERLENDİRME: Kemal Tahir, Esir Şehrin İnsanları isimli eserinde Milli Mücadelenin ne kadar zorluklar içinde kazanıldığını, bu dönemde dost görünümlü pek çok hainlerin olduğunu anlatmaya çalışmıştır.