Gönül bir sırça köşktür
Bu köşke bir sultan gerek
Leylasına varmak dileyen
Can ve tenden geçmek gerek
Gönül yaralı bir serçedir
Konacak dal bulmak gerek
Sevdiğine varmak dileyen
Sınanmadan geçmek gerek
Şarabın tadını içen bilir
Aşkın azabını çeken bilir
Bir gamzesi celladın olanın
Sevdiğini bilmem gerek
Şeytan azapta, âşık maşukunda
Ben sende sen bende gerek
Var mısın yok musun
İşte onu bilmem gerek
Cevap versen de vermesen de
Sevsen de olur sevmesen de
Gönül sayfama adını yazdığımı
Artık senin bilmen gerek
Yüz gönül aynasıdır
Gönül sevgilinin tahtıdır
Oturmaya gönlün var mı
Bunu benim bilmem gerek
Ok yarası geçer gönül yarası geçmez imiş
Sevdiğine yâr olmayanın hâli duman imiş
Gözyaşları akar kan imiş
Gönlüm hasta bilmen gerek
Sevda bir yük değil çekmesini bilene
Tereyağla baldır yemesini bilene
Taşıması zordur bunu bilene
Çeker misin bilmem gerek
Sevmek güzel şeymiş
Âşıklara sormak gerek
Hasta gönül sevdiğine
Kavuşur mu bilmem gerek
Sızlasa da her tarafım
Aldırmazım kanasa da ciğerim
Sevmese de benim güzelim
Sebebini bilmem gerek
Ender Aydoğan