HACİVAT GÜNLÜĞÜ’NDEN
Ankara, 3 Kasım
Bir kitapta resim şart. Bu güzelim dize Cemal Süreya’nın elinden çıkmıştır. Ben “şart” sözcüğü yerine “koşul” sözcüğünü yeğlerim. Ama işte her yerde onu kullanamıyorsunuz. Burada da kullanamazsınız. Gerçi, Cemal, bu imgeyi başka bir biçimde de dile getirebilirdi ama o başka bir dize olurdu. Yani bu olmazdı. Bir gün “şart” sözcüğü dilimizden bütün bütüne silinir mi? Silinirse Cemalʼin dizesi ne olur? Şimdiden bir şey söylenemez. Belki gelecek kuşakların okurları onda eskil bir tat bulurlar. İyi bir şey bu. Ne var, onlar, tümcelerin, dizelerin sonuna gelen, çatlatılarak okunmaya da pek elverişli bulunan “şart” sözcüğünden bizim bugünkü günde aldığımız tadı alabilirler mi? Pek ummam. Yalnız, burada bir şiirin güzelliğinin öyle yüzyıllarca sürüp gitmeyeceği de düşünülmelidir. 18 Aralık Bugün, öğleden önce, bütün vaktim hemen hemen mutfakta geçti. Sebze çorbası pişirmek için kerevizleri, havuçları, patatesleri bol suyla yıkayıp soydum. İnce ince kıydıktan sonra büyük bir tencereye yerleştirdim. Jale, kereviz koyduktan sonra maydanoza gerek olmadığını söyledi. Ama ben bir demet de maydanoz doğradım. Sonra çorbanın pişmesi için kırk dakika başında bekledim. Bunu yaparken de büyük hazlar aldım. — Çorbadan iki tabak içince de gevşedim. Gelip defterime şu özdeyişi döktürdüm: — Yemek, çoğu evlerin bir eğlence aracıdır. 11 Mayıs Can Şenliği ʼnin kırkıncı sayfasında Abbas Sayar’dan ayrılmaya karar veriyorum. Pek fena denemez. Ama oku oku bir şey çıkmıyor. İlerde belki yine dönerim ona. Bugün için okunacak başka kitaplarım var. Sayar’ın geçen yıl Çelo’sunu okumuştum. O, Can Şenliği ile aynı çizgi üzerinde değil. Daha bir dolu. Daha doyurucu. Konuşmalar da çok canlı. Gerçi Can Şenliği ‘ndeki konuşmalar da canlı ama,bunlar bana Çelo’dakilerin bir yinelemesi gibi geldi. Doğrusu Çelo her yazarın kolayca erişemeyeceği bir dorukta. Gönül isterdi ki Sayar, bu noktaya eriştikten sonra aşağılara düşmek değil, o noktayı aşacak ürünler versin. Gelgelelim, Sayar, başarısının kurbanı olmuş. Daha çok çalışacağına, işi savrukluğa vurmuş.
Salâh Birsel, Hacivat Günlüğü
Metindeki bazı sözcüklerin anlamları:
imge: Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, hayal, hülya.
kurban olmak: Bir kimse veya bir şey için kendini feda etmek.
savruk: Düzensiz, dağınık.
hacivat gunlugu-salah birsel indir.