Karabibik Romanının Değerlendirilmesi
Nabızade Nazım’ın Karabibik isimli bu eseri köy hayatını anlatan bir roman olması sebebiyle orijinal bir eserdir.
Karabibik, babadan kalma on iki bin metrekarelik tarlasının dört bin metrekaresini satmak suretiyle askerlik görevi yerine veren ve kalan sekiz dönümlük kısmını da ekip biçerek yaşamını sürdürmeye çalışan bir köylüdür.
Karabibik çok fakir bir köylüdür, sekiz dönümlük tarlasından başka birşeyi yoktur. Bu sekiz dönümlük tarlasını ekip biçerek geçimini sağlamaya çalışmaktadır.
Tarlasını ekip biçebilmesi için sürüp tımarını yapması gerekmektedir. Ancak tarlayı sürmek için öküzleri yoktur. Komşusu olan Koca İmam’ın öküzlerini kiralayarak tarlasını sürmeye çalışır.
Ancak bu şekilde nereye kadar böyle gidecektir. Eğer ki, kızı Huri’yi Koca İmam’ın kayınçosu Sarı İsmail ile evlendirebilirse öküzleri kiralamaktan kurtulacağını düşünmektedir.
Sarı İsmail, başka bir kadınla evlenince Karabibik’in hayalleri suya düşer ve işlerini halledebilmek için başka çareler aramaya başlar.
En sonunda tefecilik yapmakta olan Rum asıllı Yani isimli tüccardan yüksek faizli borç alarak bu parayla bir çift öküz alır.
Karabibik, artık tarlası ve öküzü olan bir insanın nasıl olsa kızını da birisi alır diye düşünmektedir. Karabibik’in düşüncesi yalan çıkmaz. Uzun zamandan beri araları açık olan toprak ağası Yosturoğlu isimli ağanın yeğeni Hüseyin, Karabibik’in kızı Huri ile evlenir.
Karabibik, artık çok mutludur. Nihayet yıllardan beri yaşamış olduğu zorluklar birazcık olsun hafiflemeye başlamış; kendisi de böylelikle rahata ermiştir. Tam rahata erdiğini düşünürken hastalanır. Ancak kızı Huri’nin mürüvvetini gördüğü için çok mutludur.
DEĞERLENDİRME: Nabızade Nazım’ın bu eseri, Antalya’nın bir köyünde yaşayan gerçek bir kişinin hayatını anlatması sebebiyle edebiyatımızda realizmin başarılı bir örneği olarak kabul edilir.