MADAM BOVARY
Gustave Flaubert’in Madam Bovary isimli eserinde, evlilik hayatında aradığı mutluluğu bulamayan genç bir kadının sıra dışı arayışlarını okumak mümkündür.
Romanımızın başkahramanı Charles Bovary, taşrada yetişmiş elinden pek fazla iş gelmeyen ve beceriksiz bir gençti. Annesi onu papazın yanına göndererek ders almasını sağladı. Charles, annesinin gayretiyle doktor olmuştu.
Annesi oğlunun her ihtiyacını karşılamaya çalışmaktaydı. Oğlu yetişkin bir delikanlı olunca onu evlendirmeyi kafasına koydu. Oğlunun işlerini takip etmeyi alışkanlık haline getirdiği için onun fikrini bile almaksızın bir eş buldu. Oğluna ayarlamış olduğu Bayan Dubuk orta yaşlı, oldukça çirkin bir bayandı. Charles, Bayan Dubuk’tan fazla haz etmese de; Bayan Dubuk Charles’ı çok seviyor ve ondan ilgi bekliyordu.
Bir gün bir adam gelerek Charles’i bir çiftliğe götürdü. Charles gittiğinde 50 yaşlarında bir adamın ayağının kırılmış olduğunu gördü ve onu tedavi etmek amacıyla defalarca çiftliğe gitti. Tedaviye gittiği çiftliğin sahibinin Emma adında bir kızı vardı. Charles, çiftliğe gidip gelirken bu kızdan hoşlanmaya başladı. Ancak Charles’ın karısı Bayan Dubuk Charles’in çiftliğe sık sık gitmesinden hiç hoşnut değildi.
Aradan uzun zaman geçtikten sonra Charles’in karısı Bayan Dubuk öldü. Charles çiftliğe tekrar gitmeye başladı ve zaten önceden ilgi duymakta olduğu Emma ile evlendi. Ancak Charles eşini çok sevmesine rağmen Emma Charles’den pek hoşlanmıyordu, ilişkilerinin çok monoton olduğunu düşünüyordu. Bundan dolayı Emma yeni arayışlar içindeydi.
Emma ve Charles bir gün bir baloya gittiler. Baloda Emma Vikont isminde bir bey ile dans etti. Emma Vikont’tan çok hoşlandı. Adeta Emma’nın Vikont’a içi gitti. Eve döndüklerinde Emma çok huysuzlandı, yemeden içmeden kesildi.
Charles, Emma’yı doktora götürdü. Doktor Emma’nın ortam değiştirmesinin çok yararlı olacağını söyledi. Emma ve Charles bir kasabaya taşındılar. Burası Emma için yeni bir başlangıçtı.
Emma bu dafa da Leon adında bir delikanlı ile ilgilenmeye başladı. Leon’da Emma’dan çok hoşlanıyordu ancak bu durumu bir türlü itiraf edemiyordu. Bu arada Emma hamileydi ve Leon’a namuslu kadın rolü yapmaya başladı. Leon Emma’dan beklediği ilgiyi göremeyince Paris’e gitti. Emma, Leon’un gitmesine çok üzüldü.
Emma daha sonra Bay Radolphe adında birisiyle tanıştı. Fırsat buldukça bahaneler uydurarak Radolphe’ın yanına gidiyordu. Çünkü ondan çok hoşlanıyordu. Ancak Radolpho Emma’ya pek ilgi göstermiyordu. Radolphe’dan yüz bulamayan Emma bu defa da kocasına dönmeyi ve onunla mutlu olmayı düşündü.
Kocasının ameliyatlara girerek ünlü olmasını istiyordu. Charles bir ameliyatta başarısız olunca Emma ona bağırdı ve tekrar Radolphe ile kaçmaya karar verdi. Ancak Radolphe Emma ile kaçma fikrinden vaz geçti. Bu durumu kabullenemeyen Emma yataklara düştü.
Hiçbir şeyden haberi olmayan Charles, Emma’ya bir rahip getirdi ve ona dua ettirdi. Emma kendisini dine adadı ve iyi bir kadın oldu. Artık günlerini kocasıyla geçiriyordu. Charles ile tiyatroya gittikleri bir gün orada Leon’u gördü. Leon geçmişte Emma’ya aşkını itiraf edemediği için çok pişmandı. Emma’ya duygularını açıkladı ve ilişkileri tekrar başladı.
Emma, kocasından habersiz sevgilisini mutlu etmek için ona çeşitli hediyeler almaktaydı. Emma’nın bu hesapsız harcamaları yüzünden eve haciz geldi. Emma içine düştüğü bu durumdan kurtulmak için tanıdıklarından borç para bulmaya çalıştı ancak bu kadar fazla parayı hiç kimseden bulamazdı.
İçine düştüğü durum karşısında çaresiz kalan Emma eczaneden zehir alarak içti. Karısının zehir içtiğini fark eden Charles ne yaptıysa da karısını kurtaramadı ve Emma öldü. Ölmeden önce kocasına bir mektup bırakmış ve tüm yaptıklarını anlatmıştı. Buna rağmen Charles karısına acımasız olmadı ve onun gelinliği ile mezara gömülmesini sağladı.
DEĞERLENDİRME: Madam Bovary, Gustave Flaubert’in önemli eserlerinden birisidir. Romanın yazıldığı dönemdeki toplumsal paradigmalar çok bariz bir şekilde kitapta sergilenmiştir.
