Hikaye Örnekleri

Öküzden Tayyare-Aka Gündüz

okuzden tayyare hikayesi
Yazan admin

Aka Gündüz, bu hikâyede Emine Bacı karakteriyle Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük fedakârlıklarda bulunan annelerimizin bu vatan ve millet için çabalarını etkileyici bir şekilde ortaya koymuştur. Okuduğunuz metin, 1941’de yayımlanmıştır.

Aka Gunduz

                  Aka Gündüz

Hikaye örneği:

       ÖKÜZDEN TAYYARE

       Emine bacı bütün işini gücünü sermişti. Gözlerini havadan ayırmaz olmuştu. Göklere böyle dalgın dalgın, içini çeke çeke baktığı zamanlar kendi kendine düşünürdü.

       Demek tayyare dedikleri şey göklerde karakuş gibi uçar, içi barut dolu gülleler atar ve Türk delikanlılarını öldürürdü. Emine bacı bu işe bir akıl erdiremiyordu. Önüne gelene:

  — Hey oğul! Nasıl olur bu? derdi. Göklerde yalnız kuşlar, bulutlar, rüzgârlar uçar. Geceleri de yıldızlar falan parıldar. Koskoca alâmet, hem içine insanları, dolu gülleleri alıp da hiç uçabilir mi?

       Fakat bu akıl erdiremediği şeyin var olduğuna dört defa inanmıştı. Cepheye gönderdiği iki oğlu, bir güveyi, bir de torunu düşman tayyarelerinin hücumlarına uğramışlar, şehit olmuşlardı.

       Hele torununa çok yanmıştı. Ne güzel, ne aslan yapılı, çiçek yürekli delikanlı idi. Gözyaşlarını içine akıtıyordu.

       Artık tahammülü kalmamıştı. Bir gün ocak başında tarhana pişiren geline seslendi:

  — Kız! Bir sen kaldın bir ben. Dört öküz bizim neyimize, iki tanesi çoktur bile.

  — Nideceksin ana gı?

  — Ne mi edeceğim? Şimdi görürsün.

       Dört öküzün ikisini ahırdan çıkardı; bir iple boynuzlarından birbirine bağladı. Değneği aldı ve öküzleri şehire doğru dah etti. Gelin kapının önünde durmuştu; sordu:

  — Satacak mısın onları?

       Emine bacı cevap vermedi. Şehire geldi. İlk rastladığına sordu:

  — Kumandan paşa nerede oturur?

       Tarif ettiler. Öküzleri kumandanlığın kapısına bağladı, içeri girdi ve paşayı görmek istediğini söyledi. Kumandanın karşısına çıkınca:

  — Hay paşam! dedi, bu ölümden bıktım artık. Biraz da yaşayalım olmaz mı?

  — Elbette bacı nine; elbette artık ferahla yaşayacağız.

  — Öyle ise iki öküz getirdim, al onları.

  — İki öküzü ben ne yapayım bacı?

  — Ne mi yapacaksın? Tayyare yap.

  — Öküzden tayyare olur mu bacı?

  — Olmazsa, sat, parası ile bir tayyare al uçur.

  — Tayyare pahalıdır. İki öküz parası ile alınmaz. Emine bacı bir dakika düşündü, başını kaldırdı ve dedi ki:

  — Öyle ise benim gibi evlât kaybetmiş çok Türk ninesi, Türk babası var, onlar da bir şeyler versinler, benim öküzlerin parasına kat; bir tayyare al…

       Bunu yapsa yapsa bir ev dolusu evlâdını şehit veren Türk bacısı yapar.

Aka Gündüz

Meçhul Asker

       Aka Gündüz, bu hikâyede Emine Bacı karakteriyle Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında büyük fedakârlıklarda bulunan annelerimizin bu vatan ve millet için çabalarını etkileyici bir şekilde ortaya koymuştur. Okuduğunuz metin, 1941’de yayımlanmıştır.

       1940 – 1960 yılları Cumhuriyet Dönemi’nde ele alınan konuların çeşitliliği artmış, daha çok gözleme dayanan gerçekçi hikâyeler yazılmıştır. Anadolu’ya, halkın yaşamına ağırlık verilmeye başlanmıştır.

      Bu dönemin hikâyelerinde “millî–dinî duyarlılık”, “toplumcu–gerçekçi anlayış” ve “bireyin iç dünyasını esas alan anlayış” gibi bazı eğilimler görülmektedir.

       1940’lı yıllarda Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Anadolu’nun durumu, İkinci Dünya Savaşı sonrası toplumsal sorunlar hikâyelerde işlenmiştir. Bu dönemde Aka Gündüz, Bahaeddin Özkişi gibi sanatçılar millî–dinî duyarlılığı yansıtan hikâyeler yazmışlardır. Millî–dinî duyarlılığı yansıtan eğilimdeki yazarlar hikâyelerde Millî Mücadele, Doğu–Batı çatışması, ahlaki bozukluklar gibi konuları ele almışlardır.

       1950’li ve 1960’lı yıllarda daha çok yazar ve eser ortaya çıkmıştır. Memur, işçi, köylü, kasabalı ve şehirlerin kenar mahallelerindeki insanların sorunları toplumcu–gerçekçi yönelimle hikâyelerde işlenmiştir. Sadri Ertem, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, Samim Kocagöz, Talip Apaydın gibi yazarlar bu yönelime bağlı eserler vermişlerdir.

       Sonraki zaman dilimlerinde insanın yaşam kavgası, kadının toplumdaki yeri ve çocuklar önem kazanmaya başlamış; Peyami Safa, Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Sabahattin Kudret Aksal gibi yazarlar bireyin iç dünyasını esas alan anlayışla insan gerçekliğini psikolojik yönüyle yansıtan hikâyeler yazmışlardır.

 okuzden tayyare-aka gunduz indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap