Sosyal Medya Bağımlılığının Nedenleri Nelerdir?
Gençler ve Sosyal Medya Bağımlılığı çokça tartışılan konulardan birisidir.
Her şeyden önce insanın iradesini elinden alan ve kendine bağımlı hale getiren her şey kötüdür. Bu etken ne olursa olsun. Sosyal medya ya da akıllı telefon kullanımında da insanların (yalnızca gençlerin ya da çocukların değil!) insanlar eğer bağımlılık safhasında iseler bundan kurtulmaları şart. Bu aslında insanın kendi varlığına olan inancının gereğidir.
Maalesef gerektiği kadar istifade edemediğimiz “İsyan Ahlakı” kitabında Nurettin Topçu insanın ilk kendi hazlarına ve tabiatına esir olduğunu belirterek ilk isyan etmesi gereken şeyin kendisi olduğunu ifade ediyor. Ataletten, pasiflikten ve tüketici olmaktan, harekete, eyleme ve üretken olmaya geçerek insan önce kendi prangalarından kurtulmalıdır.
Sosyal medya ya da öteki bağımlılıklardan kurtulmak için de öncelikle ataletten, pasiflikten ve tüketici olmaktan kurtulmak gerekir. Bir sorun olduğunun farkına varan insan ( ya da anne babalar) o sorunun belirtisini ortadan kaldırarak sorunu çözebileceklerini düşünmektedirler. Ancak bu sorunu daha da derinleştirmektedir.
Aslında sözü hiç uzatmadan şunu söylemek gerek:
Çocukların elinden telefonu ya da tableti almadan önce onları telefona ve tablete iten nedenleri ortadan kaldırmak gerek.
Nedir bu nedenler?
Elbette pek çok neden vardır. Ancak bunlardan yalnızca üçü şunlardır:
- Destekleyici bir aile ortamında yoksunluk.
Destekleyici aile demek her türlü maddi imkânı sunmak demek değildir. Üç katlı müstakil bir evde yaşayan ve her istediği anında elde eden ancak tek başına yemeğini yalnız yiyen ve yalnızca köpeğiyle konuşabilen bir çocuk bu destekten mahrumdur. Destekleyici aile demek her zaman çocuğun peşinde olmak, yemeğini yedirmek, yatağını toplamak, okula giderken çantasını taşımak da değildir. Destekleyici aile ortamı, her ferdinin kendi olmasına, hatta hata yapmasına izin veren, kalıba sokmaya zorlamayan, her zaman yanında olan, şartsız seven bunu her gün hissettiren aile demektir.
- Üretmeye ve kendini ifade etmeye yönlendiren beceri (iş/ders dışı etkinlikler) eksikliği
Kâinat boşluk kabul etmez. Evinizin bir bahçesi olduğunu düşünün. Ya o güzel bahçeyi çeşitli meyve ağaçlarıyla, çiçeklerle süsler, her köşesini değerlendirirsiniz; ya da elinize geleni bir köşesine atar, ayrık otlarının sardığı bir mezbelelik haline gelmesine izin verirsiniz. Yaratılıştan size verilen potansiyelinizi ya işlersiniz, değerlendirirsiniz üretirsiniz ya da çeşitli alışkanlıkların pençesinde “tüketiyorum o halde varım!” diyerek yeni telefonunuzun modeliyle, takipçi sayınızla ya da paylaşımınızın aldığı “like”larla tatmin olmaya çalışırsınız.
- Sanat ve estetikten uzak kültür ortamı
İnsan güzel yaratılmıştır ve güzel işlerden hoşlanır. Estetik duygusu etrafındaki güzelliklerin farkına varmasını sağlayan ve onların değerini tayin etmesini sağlayan duygudur. Bedenin terbiyesi ve sağlıklı gelişimi nasıl dengeli beslenme, egzersiz ve spor ile gerçekleşirse; ruhun terbiyesi de sanat ve estetikle olur. Bu nedenle fertler hem kendileri için hem de çocukları için sanat ve estetikle bezenmiş bir kültür ortamı oluşturmalıdır. Bu sanıldığının aksine zor ve pahalı bir durum değildir. Gökyüzündeki bulutun güzelliğini fark etmek bile estetik duygusunun sonucudur.
Elbette insanları sosyal medya ya da telefon bağımlılığına iten nedenler bunlarla sınırlı değildir. Ancak diğer nedenlerinde temelinde yatan bazı nedenler ifade edilmiştir. İmkanlar ölçüsünde konuya devam edilecektir. Sosyal medyanın sağlıklı kullanımı ise ayrı bir yazı ile ele alınacaktır.
Çok faydalı bir yazı olmuş.
Sosyal medya bağımlılığına karşı alınması gereken tedbirleri ne zaman yayımlayacaksınız Mehmet Nuri Bey?
Çok güzel ve eğitici bir yazı olmuş bu yazıyı herkes okumalı ve bilinçlenmeli . Bu yazıyı başka arkaşlarımada bahsedeceğim.
Mehmet Bey, yazılarınıza bir süredir ara verdiğinizi görmekteyiz. Nedenini öğrenebilir miyiz?