Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz Romanının Değerlendirilmesi
Aziz Nesin’in Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz isimli eseri nüfus kağıdı olmadığı için hayatta türlü zorluklarla karşılaşan Yaşar Yaşamaz’ın başından geçen komik olayları anlatmaktadır.
Yaşar Yaşamaz, babasıyla birlikte kaybolan nüfus kağıdını yenilemek için nüfus müdürlüğüne gider. Ancak nüfus müdürü Yaşar Yaşamaz’ın kayıtlara göre Çanakkale’de şehit olmuş gözüktüğünü bundan dolayı nüfus kağıdını yenileyemeyeceklerini söyler. Babasıyla birlikte ne kadar durumun böyle olmadığını anlatıp yalvarsalar da sonuç değişmez ve kimliklerini alamazlar.
Yaşar’ın köyünde Anşe adında bir beşik kertiği vardır. Yaşar ve Anşe evlenmek ister ancak Yaşar askerliğini yapmadan evlenmek istemez. Ancak nüfusta kaydı olmadığı için askere Yaşar’ı çağıran olmaz. Durum böyleyken Yaşar ve Anşe evlenmeye karar verirler. Tam düğün hazırlıkları yapılırken jandarma gelerek Yaşar’ı asker kaçağı olduğu gerekçesiyle tutuklayarak götürür.
Yaşar, askere gider ve askerde komutanların gözüne girmek için elinden geleni yapar. Durumunu komutanlara anlatır. Yaşar’ın tertipleri terhis olmasına rağmen kimliği olmadığı için Yaşar, bir türlü terhis olmaz. Komutanlara yalvarır yakarır en sonunda komutanları terhis belgesi yerine geçen bir tutanak hazırlayarak Yaşar’ı terhis ederler ve Yaşar köyüne döner.
Yaşar, köye döndüğünde babasının öldüğünün haberini alır. Nüfus kağıdı olmadığı için babasının mirasını alamaz. Ancak babasının borçlarını ödemek zorunda kalır. Bir arkadaşından aldığı borç parayla babasının borcunu öder.
Babasının mirasını almak için devlet dairelerinde oradan oraya koşuşturup durur. Bir gün yetiştiremediği bir belge için sinirlenip bağırıp çağırır ve deli sanılarak tımarhaneye kapatılır. Deli olmadığı anlaşılıp da taburcu edilecektir ancak bu defa da yine nüfus kağıdı olmadığından taburcu edilemez. Tımarhaneden kaçar ancak bu defa da işsizlikle mücadele etmesi gerekmektedir.
Bir gün bir ahbabının tavsiyesiyle yüksek makamlarda çalışmakta olan Satı Bey adında bir adamın yanına gider. Satı Bey, Yaşar’ın eline bir kart yazar; bu kartla her yerde iş bulabileceğini söyler. Yaşar, bu kartla bir müzede iş bulmayı düşünmektedir. Müze müdürü ile görüşebilmek için defalarca gider ancak müdür hiç makamında olmaz; ya hastadır ya da izinlidir. Yaşar, aylar sonra müdürü bulur ancak elindeki kart eskimiş, kartın yazıları silinmiştir. Yaşar bu kartla ancak müzeyi gezebilir. Yaşar yine işsiz kalmıştır.
Yaşar karısı Anşe’yi İstanbul’a çağırır. Anşe bir konakta çalışmaya başlar. Konağın sahibi Güher Hanım, ayak işlerine bakması için Yaşar’ı konakta işe alır. Ancak nüfus kağıdının olmadığı anlaşılınca oradan da işten atılır.
Yaşar, yeniden iş aramaya başlar ancak namusuyla para kazanacağına olan inancı kalmadığından, kendisini arabaların altına atarak araba sahiplerini suçlu göstererek onlardan para almayı düşünür ancak bu planı da tutmaz daha ilk denemesinde arabanın altında kalarak komalık olur. Aylarca komada kalır.
Yaşar uyandığında Anşe ona müjdeli haberler verir. Yaşar ve Anşe’nin bir oğulları olmuş, Anşe’nin babası da onları affetmiş ve köye dönmelerini istemektedir. Yaşar ve Anşe üç kişi olarak köye dönerler, Yaşar iç güveyisi olmuştur.
Yaşar, başından geçen acı tecrübelerden dolayı oğlu Hayati’yi hemen nüfusa götürüp kayıt ettirmek ister ancak Yaşar’ın kimliği olmadığı için oğlunu da nüfus kayıt etmezler. Bu duruma öfkelenen Yaşar devlet hakkında ileri geri konuşur ve bu defa da hapse düşer.
Hapse saf bir Anadolu çocuğu olarak giren Yaşar hapiste düzene ayak uydurarak gayrı meşru yollardan para kazanma yöntemlerini öğrenmiştir.
DEĞERLENDİRME: Aziz Nesin, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz isimli eserinde bürokrasideki aksaklıkları ve insanların bu düzene istemedikleri halde ayak uydurmak zorunda kaldıklarını anlatmaktadır.