Ders Notları

GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER

GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER

Olayı sahnede izleyiciye göstermek amacıyla oluşturulan metinlere göstermeye bağlı edebi metin denir. Bu türün genel adı tiyatrodur.

TİYATRO

Yaşanmış veya yaşanması mümkün olayların veya insan yaşamının çeşitli yönlerinin sahnede canlandırılarak oynanmasına yönelik yazılara tiyatro denir.

Tiyatro dini törenlerden doğmuştur. Daha sonra bir sanat haline gelmiştir.

Tiyatronun Ögeleri

a.Oyun (piyes, tiyatro eseri): Sahnede oynanmak üzere yazılmış eserlerdir. Tiyatro eserleri olayları oluş halinde yansıtır. Olaylar yazarın ağzından anlatılmaz. Eserin kişileri tarafından doğrudan doğruya canlandırılır.

b.Olay :  Tiyatro eserinin konusunu olay oluşturur. Sahnede oyunu sergileyen kişiler arasındaki çatışmalar, anlaşmazlıklar, uyuşmazlıklar olayı veya olayları doğurur. Olay genelde insanla insan, insanla hayvan, insanla doğa, insanla olağanüstü varlıklar arasındaki çatışmadan, mücadeleden doğar. Tiyatro eserindeki olayların gelişimi perde ve sahneyi meydana getirir. Olay, çoğunlukla gerçek yaşamdan alınır ya da gerçeğe uygun olur.

c.Kişiler (oyuncu): Tiyatro eserini sahnede canlandıran kişilerdir. Tiyatro eserinde kişiler hareket halinde, eylem içerisinde verilir. Kişiler aralarında çatışma varlıklardır. Kişiler temsil ettikleri karaktere uygun eylemler sergiler. Oyun kişisi ya da insanın ortak ve genel özelliklerini simgeleyebilecek biçimde tip olarak ele alınır ya da insanın kişisel özelliklerini yansıtacak biçimde karakter olarak işlenir.

d. Sahne: Tiyatroda oyunun, oynandığı olayın geçtiği yerdir. Sahne seyircilerin kolayca görebileceği yüksekliktedir.

e. Yer ve Zaman: Sahnede canlandırılan olay hangi zaman diliminde ve nasıl bir yerde geçiyorsa o dönemin ve o yerin o zamanki görünümü ve biçimi, özellikleri sahnede canlandırılarak verilir.

f. Seyirci:Tiyatro izleyicisine seyirci denir. Tiyatroyu diğer türlerden ayıran en önemli özelliklerden biri seyircidir.

TİYATRO TÜRLERİ

1. Klasik Tiyatro:

Klasik tiyatro manzum şekilde yazılmıştır. Trajedi, komedi ve dram türe girer.

2.Müzikli Tiyatro: 

Müzikli tiyatrolar, sözleri müzikle bestelenerek sahnede canlandırılan oyunlardır. Bu tür tiyatrolarda konunun bir bölümü veya tamamı bestelenmiş olabilir. Müzikli tiyatrolar, opera, operet, komedi müzikal, bale, revü ve skeçtir.

a. Opera: Trajedi ve dramın bütün sözlerinin müzikle bestelenmiş şeklidir. Tamamı bestelenmiş olarak müzik eşliğinde sahnelenen operalar, kültür seviyesi yüksek olan toplumlara seslenir. Müzikli ve duygusal tiyatro eserleri içinde sanat değeri en yüksek tür olan operalarda, oyuncular eseri büyük bir orkestra eşliğinde sahneler.

b. Operet: Sözlerinin bir kısmı müzikli, bir kısmı müziksiz tiyatro türüdür. Halkın pek çok kesimini içeren geniş bir kitleye seslenir. Basit bir anlatımı vardır. Halkın anlayabileceği bir dil kullanılır. Bu tür, halk için yazılan, onun seviyesine uygun olan eğlenceli ve hafif konuları içerir.

c.Komedi müzikal: Vodvil veya komedi türü oyunların arasına müzik parçalarının konması şeklinde ortaya çıkan tiyatrodu.

d. Bale: Sahnedeki konunun müzik ve dansla canlandırıldığı sözsüz tiyatro oyunudur.

e. Revü: Tablo, skeç, şarkı ve monolog gibi sahnelerden kurulu, daha çok, gündelik olayları alaya alan ve taşlayan tiyatro türüdür. Operetin daha hafif bir biçimidir. Dedikoducu, geveze ve boşboğaz bir kadın ile bir erkeğin konuşmaları şeklinde sergilenir. Aralarda müzik ve danslara yer verilir.

3. Modern (Çağdaş) Tiyatro:

Modern tiyatroda klasik tiyatronun bütün kalıpları yıkılmıştır. Modern tiyatro, yaşamı klasik tiyatrodaki gibi anlatmakla kalmaz; görünmeyen iç yüzüyle de ortaya koyar. Modern tiyatro, doğayı, yaşamı olduğu gibi taklit etmez. İnsanın çok zengin bir iç dünyası vardır. Bu iç dünya, toplum ve doğa mantığına uymayabilir. Modern tiyatro insanın bu karmaşık iç dünyasını keşfe çıkar. Bu sebeple, modern tiyatroda sahnede saçma gibi görünen sözler söylenebilir, dengesiz hareketler yapılabilir.

Dünya Edebiyatında Tiyatro

Tiyatronun başlangıcı eski Yunan’da Bağ Bozumu Tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanır.

Thespis adlı bir şair, MÖ 6.yüzyılda koronun karşısına bir oyuncu çıkararak klasik tiyatroda diyaloğu başlatmıştır. Aiskhylos ikinci oyuncuyu, Sophokles ise üçüncü oyuncuyu sahneye koronun karşısına çıkarmıştır. Euripides tiyatronun gelişmesine katkı sağlamıştır. Böylece klasik tiyatroda koro, giderek önemini yitirmiş ve modern tiyatronun temelleri atılmıştır.

Türk Edebiyatında Tiyatro

Türk tiyatrosunu geleneksel ve modern tiyatro olmak üzere iki gruba ayırabiliriz.

Geleneksel Türk Tiyatrosu: Karagöz, Orta oyunu, Meddah, Köy Seyirlik Oyunları

Modern Türk Tiyatrosu: Trajedi, Komedi, Dram

Geleneksel Türk Tiyatrosu

Şamanların yuğ, sığır ve şölen denen törenlerdeki gösterileri Türk tiyatrosunun temelini oluşturmaktadır. Şarkı, dans, söz oyunları ve taklit geleneksel Türk tiyatrosunun ögeleridir. Doğaçlamaya dayanan bu tiyatronun temeli ögesi güldürüdür. Oyun kişileri tip düzeyindedir, karakter boyutuna ulaşmaz. Bayram, düğün, sünnet gibi özel günlerde sergilenir. Yani kurumsallaşmamıştır.

Modern Türk Tiyatrosu

Çağdaş diyatro metne dayalıdır. Kurumsal nitelik taşır. Sahne, dekor gibi temel ögeleri ihmal etmez ve sadece eğlendirmeyi amaçlamaz.

Türk edebiyatında Batılı anlamdaki ilk tiyatro eseri Şinasi’nin yazmış olduğu Tanzimat dönemi eseri olan Şair Evlenmesi’dir (1859). Tanzimat Döneminde tiyatro halkı eğitmenin en önemli aracı olarak görülmüştür.

Modern Türk Tiyatrosu 1860’ta Gedikpaşa Tiyatrosunun kurulmasıyla kurumsallaşmaya başlamıştır. Ahmet Vefik Paşa’nın bunda katkıları büyüktür. Hem devlet adamı olarak katkıda bulunmuş, hem de sanat adamı olarak Moliere’den uyarlamalar yapmıştır. Tiyatrolarda önce Batı’dan yapılan uyarlamalar, sonra yerli eserler oynanmıştır. Namık Kemal, Recaizade Mahmut Ekrem, Abdulhak Hamit Tarhan, Ahmet Mithat Efendi önemli tiyatro eserleri kaleme almışlardır.

1914’te Darülbedayı kurulmuştur. İlk Türk kadın tiyatrocusu Afife Jale 1920’de sahneye çıkmıştır. 1927’de Darülbedayi’nin başına geçen Muhsin Ertuğrul, bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.

Cumhuriyet Döneminde, devlet tiyatroları çoğalmıştır. 1960’larda devlet tiyatrolarının sayısında büyük artış olmuştur. Cumhuriyet Döneminde Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Muhip Dranas, Tarık Buğra, Necati Cumalı, Necip Fazıl Kısakürek, Haldun Taner, Nezihe Araz, Güngör Dilmen, Recep Bilginer, Turan Oflazoğlu, Orhan Asena tiyatro eserleri vermişlerdir.

Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

Yorum yap