Roman Yorum-Özet

YURDUNU KAYBEDEN ADAM-CENGİZ DAĞCI

YURDUNU KAYBEDEN ADAM

Korkunç Yıllar romanının devamı niteliğinde olan Yurdunu Kaybeden Adam romanında yazar Cengiz Dağcı vatansızlığın veya vatanını kaybetmenin insanlar üzerinde ne derece onulmaz yaralar açtığını anlatmaktadır. Bu eserde vatansızlık, çaresizlik ve esaret anlatılmıştır.

İkinci Dünya Savaşı’nda Almanlar Ruslarla savaşırken ele geçirmiş oldukları Kırım ve Tatar uyruklu esirlerden bir ordu oluştururlar. Bu askerler Rus ordusunda savaşırken esir düşmüş olmalarına rağmen bu defa da tekrar vatanlarını kurtarmak için Alman ordusunda Ruslara karşı savaşmak zorunda kalırlar. Almanlar bu askerlerin vatan millet sevgisini kullanarak onları Ruslara karşı savaştırmak istemektedir.

Sadık ise bu ordunun üst rütbeli subaylarındandır. Cepheye gitmeden önce memleketi Kırım’a gelerek doğup büyüdüğü toprakları tekrar bir görmek istemektedir. Ailesi ve yakın çevresi Sadık’ın öldüğünü sanmaktadırlar. Hiç beklemedikleri bir anda Sadık’ı karşılarında gören ailesi adeta bir şok geçirir. (O anlar eserde uzun uzun anlatılır. Yaşamayan insanın anlamakta zorlanacağı bir duygu seli yaşanmıştır.)

Sadık’ın kardeşi Bekir ise Sadık gibi düşünmemektedir. O da vatanını kurtarmak için Rus çetelerle birlikte Almanlara karşı savaşmaktadır. Nihayet ayrılık vakti gelir ve iki kardeş görev yerlerine dönerler.

Savaşın en şiddetli anında  Almanlar yaklaşık iki bin askeri esir alarak batıdaki Alman kampına sevkine karar verirler, bu esirlerden sorumlu olarak da Sadık’ı görevlendirirler.

Muhan adındaki asker kaçmaya çalışır. Muhan daha sonra yakalanarak Alman kampına getirilir. Kampın komutanı Muhan’ın idam edilmesine karar verir. Muhan’ı infaz edecek askerler ise Sadık’ın emrinde olan askerlerden seçilir. Fakat Sadık Muhan’ın hiç olmazsa askeri mahkemede yargılanmasını ister. Fakat Alman komutanın bu isteğe karşı çıkması esir askerlerin çaresizliğini bir kat daha artırır.

Bundan sonra Sadık’ın emrindeki bölük Almanların isteğine göre çalışmayı pek istemez, Almanlara olan bağlılık giderek azalır. Hatta bir defasında bir anlaşmazlık yaşadıkları iki Alman’ı öldürerek suçu çetecilerin üstüne atarlar.

Sadık’ın bulunduğu bölgede savaş iyice şiddetlenmiş, bölük Rusların saldırısına uğramış, Sadık ağır yaralanmıştır. Sadık’ın yardımına hiç kimse gelmez, ancak Polonya’da bir kampta tanıştığı ve aşık olduğu Marya adındaki genç kadın Sadık’ın yaralarını sarar ve onu birlikte kaçmak üzere ikna eder. Sadık ve Marya birlikte kaçarlar, ancak bu kaçışta Sadık Marya’yı koruyamaz ve Marya vefat eder. Sadık ise kaçmayı başarmıştır.

Cengiz Dağcı’nın Yurdunu Kaybeden Adam isimli eserinde vatanı koruma refleksi ile kimin dost; kimin düşman olduğuna karar vermekte zorlanan insanların içine düşmüş olduğu ikilemi görebiliriz.

Yazdır

Yazar hakkında

Fatih Pınar

Yorum yap