Ders Notları

9.Sınıf Edebiyat Roman Ünitesi Özeti

Roman
Roman; yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları, durumları, yer, zaman ve kahramanlara bağlı olarak
anlatan edebî türdür.

Plan: Roman belli bir plana uyularak yazılır. Planlama yapılırken olay örgüsü, kişiler, yer ve zaman belirlenir. Romanda olayların gelişimine bağlı olarak serim, düğüm ve çözüm bölümleri yer alır.
Serim: Romanın giriş bölümüdür. Kişilerin, yer ve zamanın tanıtıldığı bölümdür.
Düğüm: Çatışmanın belirginleştiği, olayların okuyucuda merak uyandıracak şekilde geliştiği bölümdür.
Çözüm: Romanda düğümlerin çözüldüğü bölümdür.

Dil ve Anlatım: Yazarın dili kullanma becerisi, kendine özgü anlatım şekli, üslubu oluşturur. Yazar, dili incelikle kullanır. Atasözlerinden, deyimlerden, anlatımı zenginleştiren ögelerden yararlanır.

TARİHÇE:
18. yüzyılda Cervantes’in yazdığı Don Quijote türün başarılı ilk örneğidir.
Roman türünün yetkin örnekleri 19. yüzyılda verilmeye başlanır. Romantizm ve realizm akımlarının etkisi
romanda da görülür.
Roman türü Türk edebiyatına Batı’dan çeviri yoluyla girmiştir.
İlk çeviri eser, Yusuf Kamil Paşa’nın1859’da Fransız yazar Fenelon’dan çevirdiği Telemaque’tır. İlk yerli roman, Şemsettin Sami’nin 1872’de yazdığı Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat adlı eseridir.
Namık Kemal’in 1876’da yayımlanan İntibah’ı ilk edebî romandır.
Recaizade Mahmut Ekrem’in 1889’da yayımlanan Araba Sevdası ilk realist romandır.
Servetifünun Dönemi’nde Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah’ı ile Aşk-ı Memnu romanları, türün Batı edebiyatındaki örnekleri kadar başarılıdır.
Millî Edebiyat Dönemi’nde millî heyecanın uyandırdığı bilinçle Türk tarihinin önemli olayları, sosyal hayatta ortaya çıkan yeni durumlar Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin gibi yazarlar tarafından işlenir.
Cumhuriyet Dönemi’nde Yaşar Kemal ve Orhan Pamuk gibi dünyaca tanınan romancılar yetişmiştir.

Konusuna Göre Roman Türleri
a. Macera romanı: Günlük hayatta sık rastlanılmayan ilginç, değişik ve esrarlı olayları konu edinen romanlardır. Macera romanlarında olayların geçtiği çevre çok sık değişir, kahramanlar cesur ve kurnazdır. Örnek: Robinson Crusoe (Daniel Defoe), Hasan Mellah (Ahmet Mithat Efendi)
b. Tarihî roman: Tarihî olayları ya da kişileri konu alan romanlardır. Tarihî romanlardaki gerçek, yazarın hayal dünyasında yeniden kurgulanır.
Örnek: Waverley (Walter Scott), Cezmi (Namık Kemal)
c. Sosyal roman: İnsanı derinden etkileyen siyasi ve sosyal olayları bazen eleştirel, bazen bilimsel açıdan ele alıp anlatan roman türüdür.
Örnek: Gazap Üzümleri (John Steinbeck), Bereketli Topraklar Üzerinde (Orhan Kemal)
ç. Psikolojik roman: Olaydan çok kahramanların ruh hâlinin çözümlemesinin yapıldığı roman türüdür. Psikolojik romanda kahramanların olaylar karşısındaki duygu, bunalım ve sıkıntıları konu edilir. Olayların aktarılmasından çok olaylar karşısında hissedilenler ve düşünceler anlatılır.
Örnek: Suç ve Ceza (Dostoyevski), Eylül (Mehmet Rauf)
d. Otobiyografik roman: Yazarın kendi hayatını anlattığı roman türüdür.
Örnek: Küçük Şeyler (Alphonse Daudet), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (Peyami Safa)

Edebî Akımlara Göre Roman Türleri ve Örnekleri
a. Klasik roman: Telemaque (Fenelon)
b. Romantik roman: İntibah (Namık Kemal)
c. Realist roman: Aşk-ı Memnu (Halit Ziya Uşaklıgil) d. Natüralist roman: Zehra (Nabizade Nazım)
e. Modernist roman: Tutunamayanlar (Oğuz Atay) f. Postmodern roman: Benim Adım Kırmızı (Orhan Pamuk

PEYAMİ SAFA
Eserlerinde genellikle süslü ve sanatlı bir dil kullandı. Uzun cümleler kurdu.
Romanlarında ruhsal bunalımda olan ya da bedensel rahatsızlıkları bulunan karamsar insanların sorunlarını dile getirdi.
Doğu-Batı çatışması, ahlak çöküntüleri, toplumsal değişim sonucu ortaya çıkan bunalımlar eserlerinde işlediği başlıca konulardır.
Başlıca romanları: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Sözde Kızlar, Fatih Harbiye, Bir Tereddütün Romanı, Yalnızız

Romanın Yapı Unsurları
Olay Örgüsü: Hikâye ve romanda olaylar bir mekân ve zamana bağlı olarak neden–sonuç ilişkisiyle sıralanarak olay örgüsünü oluşturur.
Kişiler: Romanda olay örgüsünü anlaşılır kılan kişilerdir. Kişiler olmadan olay gerçekleşmez. Romandaki kişilere şahıs kadrosu da denir. Romandaki kişiler gerçek hayatta rastlayabileceğimiz özelliktedir.
Tip: Roman ve hikâyede ait olduğu toplumsal sınıfın veya topluluğun özelliklerini kişiliğinde toplayan kahramana denir.
Karakter: Roman ve hikâyede kişisel özellikleriyle belli bir grubu temsil etmeyen, kendine özgü özellikleriyle
öne çıkan kahramana denir.
Mekân: Olayın gerçekleştiği yer, kahramanların içinde yaşadıkları alandır. Olayların gelişimiyle uyumlu olarak mekân da değişir. Mekân betimlemeleri önemli yer tutar. Roman mekânı gerçekte var olsa da kurmacadır.
Zaman: Olayların başlangıcından bitişine kadar geçen süredir. Kurmaca metinlerde üç farklı zaman kullanılır. Bunlardan birincisi anlatılan olayın yaşandığı zamandır. İkincisi yaşanan olayın algılanıp anlatıldığı zamandır. Üçüncü zamansa yazarın eseri yazdığı zamandır.
Tema: Bir edebî eserde yer alan temel duygu ve düşünce temayı oluşturur.

Romanın Hikâyeden Ayrılan Yönleri
Hikâyede kişiler, hikâye ile ilgili yönleriyle betimlemelerle tanıtılır. Romanda kişiler derinlemesine tanıtılır,
ruhsal çözümlemelere yer verilir.
Hikâyede tek olay, romanda ise birbirine bağlı olay halkaları vardır.
Hikâyede kişi sayısı az, romanda ise fazladır.
Hikâyede zaman ve mekân ayrıntılı olarak tanıtılmaz, konuyla ilgili yönüyle tanıtılır.
Romanda zaman ve mekân geniş şekilde tanıtılır, betimlemelerden yararlanılır

Yakup Kadri Karaosmanoğlu
* Romanlarında gerçekçi gözlemlerden yararlanmış, sade bir dil kullanmıştır.
* Eserlerinde Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar yaşanan sosyal değişimi başarıyla yansıtmıştır.
* Batı Cephesi Komutanlığınca Yunan ordusunun Batı Anadolu’daki yıkımını görüp dünyaya duyurmak amacıyla kurulan Tetkik-i Mezalim Heyetinde yer almıştır.
* Yazar, 1932 yılında izlenimlerinden yola çıkarak Yaban romanını yazmıştır. Başlıca romanları: Yaban, Kiralık Konak, Nur Baba, Hüküm Gecesi, Sodom ve Gomore’dir.

Anlatım Teknikleri
Yazarın anlatımda başvurduğu yöntemlere anlatım tekniği denir.
Anlatma Tekniği: Olaylar yazar tarafından anlatılır. Yazarın varlığı doğrudan ya da dolaylı olarak hissedilir. Anlatıcı kahramanlar arasında yer almamasına rağmen anlattığı her olaya tanık oluyor izlenimi verir. Okuyucu her şeyi onun aracılığıyla görür ve öğrenir.
Gösterme Tekniği: Hikâye ve romanda anlatıcı, okuyucu ile eser arasına girmemeyi amaçlar. Roman ve hikâyedeki diyaloglar ve betimlemeler, olayları okuyucuya aktarırken anlatıcının rolünü azaltır. Diyaloglar sayesinde kahramanların duygu ve düşünceleri, kendilerince aracısız olarak sergilenir.
Özetleme Tekniği: Hikâye ve romanda her şeyi olduğu gibi anlatmak mümkün değildir. Romanda insan hayatının belli bir dönemi anlatılır. Bu dönemde romana konu olabilecek ya da olamayacak birçok olay yaşanır. Yazar, bütün bu olayları anbean eserine yansıtamaz. Olayları özetleyerek verir.
Geriye Dönüş Tekniği: Bir olayı veya durumu anlatırken kronolojik akışı bozarak geçmişe dönmedir. Romanda geçerli zaman şimdiki zamandır. Olaylar şimdiki zaman içinde kurgulanır fakat yazar, ihtiyaç duyduğunda şimdiki zamandan ayrılarak geçmiş zamana döner. Geriye dönüş tekniği genellikle tarihî romanlarda kullanılan bir yöntemdir.
Diyalog Tekniği: İki veya daha fazla kişi arasında geçen konuşma faaliyetine diyalog denmektedir. Yazar,
anlatımı tekdüzelikten kurtarmak için diyalog tekniğinden yararlanır.
İç Konuşma: Kahramanın dile getirmediği düşüncelerinin bilincinden kaynaklandığı şekilde, serbestçe, mantıklı bir sıra içerisinde, dil kurallarına uygun olarak doğrudan okura aktarılmasıdır. Modern hikâye ve romanda insanın iç dünyasını okuyucuya aracısız olarak aktarmayı amaçlayan bir tekniktir.
İç Çözümleme: Kahramanların iç dünyasının, duygu, düşünce ve hayallerinin ifade edildiği bir anlatım tekniğidir. Yazar, okuyucu ile anlatıcının arasına girerek kahramanın duygu ve düşüncelerini okuyucuya aktarır; anlattıklarına kendi kişisel duygularını katmamaya özen gösterir.
Bilinç Akışı Tekniği: Kahramanların duygu ve düşüncelerinin, herhangi bir mantık sırası ve dil bilgisi kuralı endişesi taşımaksızın çağrışım ilkesi doğrultusunda doğrudan doğruya, düzensiz şekilde okuyucuya aktarılmasıdır. Hikâye ve romanda kahramanların iç dünyasıyla okuru baş başa bırakmak amaçlanır.

9.sınıf edebiyat roman unitesi ozeti indir.

Hazırlayan: Yeliz Özge Toyman

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap