Aka Gündüz’ün önemli eserlerinden birisi de Dikmen Yıldızı isimli romanıdır. Eserimizin başkahramanı Yıldız isminde bir genç kızdır. Yıldız İzmir’in varlıklı ailelerindendir. Murat isminde bir yüzbaşı ile nişanlıdır. Savaş başlayınca Yüzbaşı Murat cepheye gönderilir.
Yıldız da gönüllü olarak savaşa katılarak cephe gerisinde faydalı hizmetler yapar. Ancak Yıldız ağır savaş şartlarında zorlanmış bir de nişanlısını savaşta kaybedince ruh sağlığından olmuştur.
Yıldız Ankara savcısına giderek şikayette bulunur. Şikayetinde Murat ile bir gece birlikte olduğunu ve ondan ikiz çocuk doğurduğunu ancak babası Kamil Bey ve doktorunun birlikte çocuklarından birisini öldürdüğünü, diğer çocuğunu da öldürmeyi planladıklarını söyler. Murat’ın cephede öldüğü sanılmasına rağmen onu da babasının öldürdüğünü ifade eder.
Savcı olaya el koymak üzere iken Yıldız’ın babası Kamil Bey ve doktoru gelerek Yıldız’ın anlattıklarının gerçek olmadığını; Yıldız’ın hasta olduğunu söylerler. Aslında Yıldız, Murat’ın ölüm haberini alınca bu acı habere dayanamayarak ruh sağlığını kaybetmiştir.
Ankara savcısı anlatılanlara ihtiyatlı davranınca Yıldız’ın babası Kamil Bey olanları ispatlamak için yan odada beklemekte olan Yıldız’ın yanına savcı ile giderek, Yıldız’ın kucağında taşıdığı bebeğinin yüzünü açar. Bebeğin yüzündeki örtüyü kaldırdıklarında Yıldız’ın bebeğim diye kucağında gezdirdiği şeyin gerçek bir bebek olmadığı; bez bebek olduğu görülür.
Durum aydınlığa kavuştuktan sonra savcı, Kamil Bey ve Kamil Bey’in doktoru Yıldız’ın tedavi edilmesi gerektiği konusunda uzlaşırlar ve Yıldızı Çankırı dolaylarına seyahate çıkararak hava değişimi yapmasını isterler. Yıldız tedavi sürecinde babasına ve onun doktoruna güvenmemekte, sadece savcı beye güvenmektedir.
Savcı Yıldız’a sık sık mektuplar yazar ve Yıldız’a telkinlerde bulunarak tedavisine katkıda bulunmak ister. Gerçekten de savcının yazmış olduğu mektuplar Yıldız’ın iyileşmesine katkıda bulunmuştur. Yıldız neredeyse eski haline döner.
Bu arada Yıldız için sürpriz bir gelişme olur. Murat’ın babası Yıldız’ın yanına gelerek, Murat’ın ölmediğini, gizli bir görev dolayısıyla düşman saflarına katıldığını bundan dolayı da adının öldüye çıkarıldığını söyler. Bu haber Yıldız’ı çok mutlu etmiştir.
Yıldız tamamen iyileştikten sonra Ankara’ya ailesinin yanına dönmüştür. Murat’ın babası ile birlikte Murat’ı bulmak için İzmir’e giderler. Murat’ı gizli görevle düşman saflarına gönderen komutanı bulurlar.
Yıldız çekilen bunca acıdan sonra çok sevinçlidir. Nihayet Murat ile kavuşma zamanının geldiğini düşünmektedir. Fakat Yıldız duyduğu haber ile tekrar bir şok daha geçirir. Komutan Murat’ın gerçekten öldüğünü söyleyerek Murat’ın özel eşyalarının olduğu bir poşeti Yıldız’a uzatır.
Elleri titremekte olan Yıldız komutanın uzattığı poşeti almak üzereyken düşürür ve poşetin içindekiler yerlere saçılır. Yıldız yerdekileri incelediğinde Murat’ın eşyaları değil de evlilik davetiyeleri olduğunu görünce olanları anlamlandırmakta zorlanır.
Yıldız olayın şokunu yaşamakta iken komutan Yıldız’a şaka yaptığını, Murat’ın yan odada kendisini beklediğini söyler. Yıldız yan odaya giderek Murat ile kucaklaşır. Genç kadın tarifi mümkün olmayan bir sevinç yaşamaktadır.
Yazar Aka Gündüz’ün sürprizlerle dolu eseri Dikmen Yıldızı keyifli bir okuma imkanı sunmaktadır.