CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
Türk edebiyatının devirlere ayrılmasında etkili olan şartlar:
1.Dini hayat: Türkler’in Şamanizm, Budizm ve Maniheizm gibi inançları edebiyatlarına yansımıştır. Türkler 10.yüzyılda İslamiyet’i kabul etmesiyle bu yeni dinle edebiyatımızda dil, öz, üslup ve şekil bakımından değişiklikler olmuştur.
2.Kültürel farklılaşma:Türkler İslamiyet’ten önce, İslamiyet’ten sonra ve 19.yüzyıldan itibaren Batı medeniyeti etkisine girmeye başlamış ve kültür değişmeleri olmuştur.
3.Dil anlayışı ve dil coğrafyası: Türkler Orta Asya’dan göç ettikten sonra gittikleri coğrafyalarda karşılaştıkları farklı milletlerin dilleri ve kültürleriyle etkileşim sonucu dilin kullanımında değişmeler olmuştur.
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nın oluşmasını sağlayan şartlar:
*Modernleşme gayretleri
*Milliyetçilik düşüncesi
*Avrupa’dan alınan fikir ve sanat akımları
*Atatürk ilke ve inkılapları
*Kurtuluş Savaşı
Cumhuriyet’in ilanından günümüze kadar (1923-…..) edebiyatımızı etkileyen sosyal, siyasi, kültürel, ekonomik ve coğrafi şartlar:
*Padişahlıktan cumhuriyet idaresine geçiş
*Atatürk ilke ve inkılapları
*Kalkınma planları
*Avrupa’ya ayak uydurma gayretleri
*İkinci Dünya Savaşı
*Çok partili sisteme geçiş
*İhtilaller
*Avrupa Birliğine girme çabaları
Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Özellikleri:
- Bireysellik ön plana çıkmış, toplumun uluslaşması sağlanmaya çalışılmıştır.
- Yerli ve halka doğru bir anlayış gelişmiştir.
- Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış dildeki sadeleşme çabaları aralıksız olarak sürmüştür.
- Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış, gerçekçi bir anlayış güdülmüştür.
- Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Yine bu dönemde şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır.
- Anadolu’ya ve Anadolu insanına daha çok yer verilmiştir.
- Atatürk ilke ve inkılapları bu dönemde işlenen konuların başında gelir.
- Batı’dan alınan edebiyat ve sanat akımları edebiyatımızı tema ve üslup ve şekil bakımından etkilemiştir.
- Edebiyatın hemen her türünde olgun örnekler verilmiştir.
- Memleket edebiyatı zevki ile Batı kültür ve estetiği sentezlenmeye çalışılmıştır.
- Milleti oluşturan değerler edebi metinlerde yer almıştır.
- Yanlış Batılılaşma ve Anadolu’nun kültürü, folkloru ve tabiatı eserlerde yerini bulmuştur.
SÜRREALİZM (Gerçeküstücülük)(20.yy)
Akıl ve mantığa değer verilmemiştir.
Bilinçaltına önem vermişlerdir.
Sürrealistlere göre şiirin kaynağı rüya, bunalım ve sayıklamalardır.
Toplumu ve olayları mizahi bir üslupla ele almışlardır.
Düşünmeden akıllarına ne gelirse yazmışlardır.
Andre Breton, Paul Eluard, Louis Aragon ve Orhan Veli temsilcileridir.
EGZİSTANSİYALİZM (Varoluşçuluk)(20.yy)
Descartes’in “Düşünüyorum öyleyse varım.” Düşüncesine dayanan bu akım Sartre tarafından edebiyata uygulanmıştır.
Varoluşçular: “ Varoluş, özden önce gelir, seçim yapmakta özgür olan insanlar, kendi özlerini oluştururlar.” demişlerdir.
Bir bunalım edebiyatı oluşturulmuş, kahramanların ne zaman ne yapacağı belli olmamıştır.
İnsana yol gösterecek tek varlık, yine insanın kendisidir diyerek, insanın eylemlerinden sorumlu olmasını istemişlerdir.
İnsanın geleceğini yine kendisinin çizebileceğini ileri süren bir felsefi anlayışa dayanır.
Albert Camus, Andre Gide önemli temsilcilerindendir.
SEZGİCİLİK (20.yy)
Bu akımda bilginin kaynağı akıl değil, sezgidir. Gerçek ve kesin bilgi sezgi yoluyla elde edilir.
Tüm sanat dallarında konunun işlenişinin ve algılanışını belirleyen şeyin sezgisel bir algı ya da bilgi olduğunu savunur.
Saf şiir ve sembolist şairlerin varlığa yaklaşımları sezgici felsefeyle ilişkilidir.
Sezgicilikte dış dünya, insanın iç dünyasını ifade etmeye yarayan simgeler alemi olarak kabul edilir.
Henri Bergson, bu akımın kurucusu ve felsefecidir.
Tanpınar, Necip Fazıl ve Asaf Halet Çelebi edebiyatımızdaki temsilcileridir.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
*Öğretici metinlerde bilgi verme, düşündürme, açıklama amaçlanmış; metnin yapısı dil ve anlatımı, kullanılan motifler bu amaçlara göre
belirlenmiştir.
*Milli kültüre yönelme olmuş, Anadolu ve Anadolu insanı konu edilmiştir.
* Öğretici metinlerde günlük konuşma dilindeki Türkçe
sözcükler, halk söyleyişlerindeki tamlamalar kullanılır;
Arapça ve Farsça sözcüklere fazla yer verilmez.
*Cumhuriyet döneminde yazarlar, öğretici metinlerde terim ve kavramları, gündelik hayata ait sözcük ve sözcük gruplarını kullanarak edebi bakımdan güçlü bir anlatıma ulaşmayı amaçlarlar.
*Bu dönem öğretici metinlerinde yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması, açık ve sade bir dilin kullanılması daha fazla okura ulaşılmasını sağlamıştır.
* Cumhuriyet döneminde şu yazarlar öğretici metin örnekleri ile tanınırlar: Cemil Meriç, Suut Kemal Yetkin, Nurullah Ataç, Sabahattin Eyuboğlu, İsmail Habib Sevük.
*Öğretici metinlerde yazarın amacı ile okuyucu kitlesi arasında sıkı bir ilişki vardır. Metnin konusu, konunun işlenişi, dil özellikleri, bilgi düzeyi ile okuyucunun bilgi birikimi, yaş, gelişim ve bilişsel özellikleri birbiri ile örtüşmelidir.
Motif: (edebiyatta)Bir eserde sık tekrarlanan öge.
DENEME:
Bir yazarın herhangi bir konu üzerindeki görüşlerini, kesin sonuçlara varmadan, kanıtlamaya kalkmadan, kendi kendisiyle konuşuyormuş gibi samimi bir dille anlattığı yazı türüdür.
Her şey denemenin konusu olabilir.
Deneme, özgür düşünceye zemin hazırlamayı ve düşündürmeyi amaçlar.
Edebiyatımızda başlıca deneme eserleri ve yazarları:
Karalama Defteri: Nurullah Ataç
Günlerin Getirdiği: Nurullah Ataç
Söz Arasında: Nurullah Ataç
Bu Ülke: Cemil Meriç
Mağaradakiler: Cemil Meriç
Bize Göre: Ahmet Haşim (ilk deneme kitapları arasında)
Gurabahane-i Laklakan: Ahmet Haşim(ilk deneme k.)
Beş Şehir: Ahmet Hamdi Tanpınar
Yaşadığım Gibi: Ahmet Hamdi Tanpınar
Denemeler: Suut Kemal Yetkin
Mavi ve Kara: Sabahattin Eyuboğlu
Kurutulmuş Felsefe Bahçesi: Salah Birsel
MAKALE:
Herhangi bir konuda öne sürülen düşülen düşünceyi desteklemek amacıyla bilimsel verilere dayalı, ciddi yazılardır. Genellikle gazete ve dergilerde yayınlanır.
İlk makalemiz Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi’dir.
Tanzimat’la edebiyatımızda girmiş, Cumhuriyet dönemine kadar gelişerek devam etmiş, Cumhuriyet döneminde de en yetkin örnekleri verilmiştir.
Falih Rıfkı Atay, Yaşar Nabi Nayır, Peyami Safa, Yahya Kemal Beyatlı, Hüseyin Cahit Yalçın, Mehmet Kaplan, Samiha Ayverdi, Ahmet Kabaklı önemli makale yazarlarıdır.
GEZİ YAZISI:
Gezilip görülen yerlerin anlatıldığı yazı türüdür. Gezi yazılarında var olan şeyler ilgi çekici bir tarzda anlatılır. Okuyucunun o yerle ilgili merakı ve ilgisi sağlanmaya çalışılır.
Cumhuriyet dönemi gezi yazarlarımız ve eserleri:
Falih Rıfkı Atay: Denizaşırı, Taymis Kıyıları, Bizim Akdeniz, Gezerek Gördüklerim
İsmail Habip Sevük: Tuna’dan Kıyıya, Yurttan Yazılar
Reşat Nuri Güntekin: Anadolu Notları
Azra Erhat: Mavi Yolculuk, Mavi Anadolu
Haldun Taner: Düşsem Yollara Yollara
Attila İlhan: Abbas Yolcu
Bedri Rahmi Eyuboğlu: Canım Anadolu
ANI (HATIRA):
Bir kişinin başından geçen ya da tanık olduğu olayları üzerinden bir müddet geçtikten sonra yazdığı yazılardır.
Yazar olayı sanat değeri taşıyacak bir üslupla anlatır.
Cumhuriyet dönemi anı yazarları ve eserleri:
Abdülhak Şinasi Hisar: Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri
Falih Rıfkı Atay: Çankaya, Zeytindağı
Yakup Kadri Karaosmanoğlu: Zoraki Diplomat, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, Anamın Kitabı
Ahmet Rasim: Eşkal-i Zaman, Falaka, Muharrir-Şair-Edip
Halit Ziya Uşaklıgil: Kırk Yıl, Saray ve Ötesi, Bir Acı Hikaye
Halide Edip Adıvar: Mor Salkımlı Ev, Türk’ün Ateşle İmtihanı
Yahya Kemal Beyatlı: Çocukluğum, Gençliğim, Siyasi ve Edebi Hatıralarım
Halit Fahri Ozansoy: Edebiyatçılar Çevremde, Edebiyatçılar Geçiyor
FIKRA (Köşe Yazısı):
Güncel olayları yorumlayan, gazete ve dergilerde yayınlanan, yazarın herhangi bir konudaki kişisel görüşlerini anlattığı yazılardır. Fıkralarda kanıt gösterilmez. Sohbet havası vardır.
Usta fıkra yazarları Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Refik Halit, Hüseyin Cahit’tir.
Cumhuriyet döneminde fıkra en yazılan türlerdendir. Bu dönemde Haldun Taner, Peyami Safa, Yusuf Ziya Ortaç, Ahmet Kabaklı, Çetin Altan, Oktay Akbal gibi birçok fıkra yazarı vardır.
Nurullah Ataç (1898-1957)
Cumhuriyet Dönemi deneme ustasıdır. Denemelerinde Öz Türkçeci bir yaklaşım görülür. Denemelerinde genellikle dil ve edebiyat konularını işlemiştir. Atatürk ilke ve inkılaplarını savunmuştur. Eserlerinde kullandığı dil, kendi döneminde yaşayan bazı genç yazarlar tarafından benimsenmiş; Attila İlhan, Halit Fahri Ozansoy gibi sanatçılar tarafından onu anlaşılmamakla suçlamışlardır. Anlatımında devrik cümleler ve konuşma dili görülür.
Eserleri: Günlerin Getirdiği , Sözden Söze , Karalama Defteri , Diyelim , Söz Arasında, Okuruma Mektuplar
Reşat Nuri Güntekin(1889-1956) (Realizm)
Edebiyatımızda memleket konusunu, Anadolu’yu işleyen önemli yazarlarındandır.
Çeviri, deneme ve eleştirileriyle Cumhuriyet dönemine damgasını vurmuştur.
Dilde sadeleşme ve özleştirme hareketinin savunucularındandır.
Türkçedeki yabancı kelimeleri kullanmamıştır.
Bütün eserlerini günlük konuşma diliyle, süssüz, canlı ve sade bir Türkçeyle yazmıştır. Güçlü bir gözlemcidir.
Roman: Damga, Çalıkuşu, Dudaktan Kalbe, Akşam Güneşi, Yeşil Gece, Acımak, Çalıkuşu
Hikaye: Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar
Tiyatro: Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı Ziyafeti
Gezi: Anadolu Notları
Peyami Safa (1899-1961)
Edebiyatımızın önemli romancılarındandır.
Eserlerinde doğu-batı sentezi, ahlak çöküntüleri, toplum sorunlarını derinlemesine işlemiştir.
Ansiklopedik bir yazardır.
Romanlarında psikolojik çözümlemeler ağırlıklı olarak yer alır.
Roman: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Fatih-Harbiye, Biz İnsanlar, Yalnızız
İnceleme-deneme:
Türk İnkılabına Bakışlar, Eğitim-Gençlik-Üniversite.
İsmail Habip Sevük ( 1892-1954)
Gezi türünde başarılı örnekler vermiştir. Gözleme dayalı, renkli, kıvrak, sanatlarla yüklü bir söyleyişi vardır. Edebiyat tarihi alanında eser vermiştir.
Maarif ve Memleket dergilerini çıkarmıştır.
Gezi yazısı: Tuna’dan Batı’ya, Yurttan Yazılar
İnceleme-araştırma: Türk Teceddüt Edebiyatı Tarihi