1. Destanlarla ilgili aşağıdaki soruları cevaplayınız. (10p)
İslamiyet öncesi Türk destanlarına bir örnek yazınız:
İslamiyet Dönemi Türk destanlarına bir örnek yazınız:
Dünya edebiyatına ait ilk destanla ilgili bilgi veriniz:
Dünya edebiyatındaki en uzun destanla ilgili bilgi veriniz:
Türk edebiyatından bir yapma destan örneği yazınız:
2. Aşağıdaki metinde geçen sıfat tamlamalarını tespit ederek yazınız. (10p)
Sıcak, tozlu bir gündü. Uzun söğütlerin gölgesi arasından Ayşe’nin küçük hastanesi görününce kalbim birdenbire atmaya başladı. Kabaklar dizili beyaz terasta onu beyaz gömleğiyle çıkacak zannediyordum.
3. Aşağıda özellikleri verilen romanları yazarlarıyla birlikte yazınız. (20p)
Dünya edebiyatında ilk roman:
Türk edebiyatında ilk çeviri roman:
Türk edebiyatında ilk roman:
Türk edebiyatında ilk edebî roman:
Batılı tekniğe uygun ilk başarılı roman:
Türk edebiyatında ilk psikolojik roman:
Türk edebiyatında ilk tarihî roman:
Türk edebiyatındaki ilk realist roman:
Türk edebiyatındaki ilk natüralist roman:
Türk edebiyatındaki ilk köy romanı:
(4-7 soruları “Eylül” romanından alınan aşağıdaki metne göre cevaplayınız.)
Hizmetçi kızın “Necip Bey geldi.” demesi bu yalnızlık, bu endişe arasında ona birden sevinç verir gibi oldu. O kadar bunalmıştı ki Necip’in bu ansızın gelişi onu pek mutlu etti. “Ah ne iyi ettiniz de geldiniz, vallahi!” diyordu. Necip elinde bir tomar kâğıtla ayakta durarak Süreyya’yı soruyordu. Suat eliyle denizi gösterdi. Necip “Hâlâ sandal parçalanmadı mı, Allah aşkına?” dedi. Suat “Aman ne diyorsunuz?” diye kalbini tutuyordu. Necip gülerek “Yook efendim hani şu bir gece bir bora çıkar da…” diye ölçüsüzlüğünü gidermeye çalışıyordu. Suat “Çağıralım mı?” diye balkona geçerek elinde dikmekle meşgul olduğu gömleği karşıdan yukarı doğru geçmekte olan sandala uzun uzun el salladı. Necip “Acaba görür mü?” diye soruyor, Suat sessiz Süreyya’yı çağırmak için bir bahane bulduğundan mutlu, bu mutluluk için Necip’e teşekkür borçlu, ara sıra durup sonra tekrar el sallıyordu. Birdenbire sandalda bir başka hareket görüldü. Yelkenin yapraklanarak sandalın döndüğünü, sonra oradaki buruna doğru gelmeye başladığını gördüler.
Suat “İşte geliyor.” dedi. Necip elindeki kâğıtları sallayarak kendini göstermek istiyordu.
Beklerken oraya oturdular. Necip niçin beraber çıkmadıklarını soruyordu. Suat soruya hafifçe kızararak ve nedeni söylenince Süreyya’nın o hâlde bile kendini yalnız bırakmasını tuhaf bulacağından utanarak “İşim vardı da…” dedi.
Sonra yalan söylemekten daha mahçup, ekledi. “Deniz de tutuyor da…” ve sonra kızardığını göstermemek için “ Onlar ne?” diye kâğıtları gösterdi, Necip elindekileri uzatarak “Size getirdim…” dedi. Suat kâğıtları açmakla meşgulken Necip ayakta ona bakarak şu notalar için ne kadar telâş ettiğini düşünüyordu. İki seferdir unuttuğu için bu kez mutlaka getirmeye karar vermişti. Sabah vapuruyla Boğaziçi’ne gitmek kararındayken vapurda aklına bunlar gelince dönmek zorunda kalmış, Beyoğlu’na çıkıp onları almak, yemek yemek için de öğleye kadar kalmıştı.
4. Necip’in niçin beraber denize çıkmadıkları sorusu karşısında Suat nasıl bir iç çatışma yaşamıştır? (10p)
5. Metnin olay örgüsünü çıkarınız. (10p)
6. Metnin anlatıcı ve bakış açısını belirleyiniz. (10p)
7. Necip’in gelişini Suat nasıl karşılamıştır, niçin? (10p)
8. Aşağıdaki cümlenin türlerini yazınız. (10p)
Cümle | Yüklemine göre | Öge dizilişine göre | Anlamına göre | Yapısına göre |
Suat eliyle denizi gösterdi. |
9.Necip’in gelişinden dolayı Suat ve Süreyya’nın mutsuz olmaları kurgusu üzerine yazım kurallarına ve noktalama işaretlerine dikkat ederek bir paragraf yazınız. (10p)
10.sinif edebiyat 2.donem 1.yazili sorulari e grubu işlendi.