Yapı Kredi Yayınları- 223 sayfa- 2019 (roman)
‘’Hakikat, ayrıntılardan oluşur.’’
“Aşk Köpekliktir.” Öykü derlemesi ile hayatıma girdi Ahmet Ümit. Dilini sevdim mi diye sorsam kendime? Açıkçası pek sevmedim. Ancak olayların akışını hızlı ele almasına tutuldum. Uzun uzadıya kişi tahlili yapmaması, mekanları üstünkörü ele alması, kahramanların kişisel özelliklerini ele alırken aşırıya kaçmaması gibi özelliklerini sevdim. Ama her ne tarzı benimsemiş olursa olsun bendeki S.Holmes’a benziyor imajını bir türlü aşamadı. Polisiye türündeki yazılarıyla ülkemizin gururu, edebiyat dünyasının da en önemli kaldırım taşlarından biri; ama S.Holmes kitapları ile ortak yanı çok. Bu da Ahmet Ümit okumaktan beni alıkoyan yegane faktör. Yazın hayatında tek olup başkasına benzememesi hissini yaşatmasını dilerdim.
Gelelim Başkomser Nevzat’a. Ne Nevzat’ı tanırım ne de Evenia’yı, ne de Azez’i ne de Güzide ile Aysun’u. Ayrıca kapısından girerken huzuru kovaladığı Tatavla’yı da bilmiyorum. Bu kadar şey bilmiyor olmama rağmen okur okumaz öykü beni sarıp sarmaladı.
Gecenin bir yarısı Pera Palas’ta bir cinayet işleniyor. Maktul yediği bıçak darbesi ile hayata gözlerini yumuyor. Katil kim? Ve önemlisi de bunu niye yaptı? İşin en ilginç yanı ise görgü şahidi odadan Agatha Christie’nin çıktığını söylüyor. Araştırmalar derinleştikçe Başkomser Nevzat ve ekibi maktulün garip kişiliğine tanık oluyor. Maktul yani Edip Bey, tam bir edebiyat âşığı. Öyle ki kadınlarla ilişki yaşamakta zorlanınca hemen edebiyata sarılmış. Sorunlarını çözmek için gittiği Psikiyatrist Zihni Hoşgör, sorunlarıyla baş edebilmesi için enteresan bir fikir ortaya sunuyor. Bir kadın pazarlayıcısıyla anlaşıp Edip Bey için edebi romanlardan bir kadın karakter seçip onlar gibi giyinen ve davranan kadınlar göndermesini istiyor.
Bu ilginç ilişki kuşağı uzun süre devam ediyor. Edip Bey, artık ne eski karısı ile ilgileniyor ne de yeni karısı Bihter Hanım’la. Tek ilgilendiği şey romanlardan fırlamış kadınlar. Bir gün her zamankinden farklı olarak bir kadından e-mail alıyor ve bu kadın Agatha C.’nin ta kendisi. Edip Bey hemen heyecanlanıyor ve mailleşmelerinin sonu Pera Palas’ta randevulaşarak son buluyor.
Agatha C. İle Edip Bey Pera Palas’ta Agatha C. adına ayrılan odada buluşuyorlar. Başlarda ikili arasında bir yakınlaşma olmuş; fakat daha sonra Edip Bey onun karısı Bihter olduğunu anlamış ve kıyameti koparmış. Bihter Hanımın boğazına yapışıp onu boğmaya kalkmış, tabii o sıralarda bir nefsi müdafaa gerçekleşmiş. Bihter Hanım can havliyle odadaki yemek masasında bulunan bıçağa sarılmış ve Edip Bey’i bıçaklamış. Öldüğünü anlayınca da Agatha C. kılığında odadan çıkmış. Tüm bunları Başkomser Nevzat, Bihter’in kardeşi Betül’ü tutuklamaya kalktığı anlarda bir çırpıda anlatılanlardan öğreniyor. Bihter, gerçeklik duygusu yoktu kocamın, diye de ifadesine eklemeyi unutmuyor.
” Bazı vakalarda katilin kim olduğunun hiçbir önemi yoktur; cinayet silahı kimin elinde olursa olsun, kurbanı öldüren aslında kendi tutkusudur.”