Şiir İncelemeleri

Yeni Mektup Aldım Gül Yüzlü Yârdan

Yeni mektup aldım gül yüzlü yardan
Gözetme yolları, gel deyi yazmış.
Sivrialan köyünden, bizim diyardan
Dağlar mor menevşe gül deyi yazmış.

Beserek’te lale sümbül yürüdü
Güldede’yi çayır çimen bürüdü
Karataş’ta kar kalmadı eridi
Akar gözüm yaşı sel deyi yazmış.

Eğlenme gurbette yayla zamanı
Mevla’yı seversen ağlatma beni
Benek benek mektuptadır nişanı
Gözyaşım mektupta pul deyi yazmış.

Kokuyor burnuma Sivr(i)alan köyü
Serindir dağları, soğuktur suyu
Yar mendil göndermiş yadigar deyi
Gözünün yaşını sil deyi yazmış.

Veysel bu gurbetlik kar etti cana
Karıştır göçünü ulu kervana
Gün geçirip firsat verme zamana
Sakın uzamasın yol deyi yazmış.
Âşık Veysel Şatıroğlu

“Yeni Mektup Aldım Gül Yüzlü Yârdan” başlıklı beş dörtlükten oluşan şiir; memleketteki sevgiliden, gurbetteki âşığa gelen bir mektup üzerinedir. Bu şiirde mektup, sözle yazının birbirini tamamladığı bir alan olarak karşımıza çıkar. Birinci, ikinci ve beşinci dörtlüklerde mektup, memlekette olup bitenleri ve sevgilinin âşığı beklemekte olduğu haberini vermektedir. Üçüncü dörtlükteki “Benek benek mektuptadır nişanı / Gözyaşım mektupta pul deyi yazmış” mısralarında sevgilinin içinde bulunduğu durumu anlatmaya yazının “gücü”nün yetmediği görülmektedir. Sevgilinin kâğıda damlayan gözyaşları içinde bulunduğu durumun delili olarak mektupla âşığa ulaşmıştır. Söz burada yazıya değil sembole/nişana dönüşmüş; âşık, orijinal bir benzetme yaparak gözyaşlarını pula benzetmiştir. Pul, mektubun adrese ulaşması için ödenen bedeldir. Gözyaşları da mektubun sevgiliye ulaşması için ödenen bedel olarak görülmüştür. Burada, süs olarak kullanılan pul da akla gelebilir. Gözyaşları, şekil ve renk itibariyle işlemelerdeki/oyalardaki parlak, ince metal pullara benzetilmiştir. Âşık, pulu her iki anlama gelecek şekilde benzetme unsuru olarak kullanmıştır. Pulun bu kullanımında da hem yazılı hem sözlü iletişim biçiminin etkisi görülmektedir. Yazılan mektupları dağıtan da “posta”dır: “Haber dağıtamam posta değilim” mısraında da yazının haberle ilişkisi dikkat çekmektedir. Artık haberin/bilginin yazıyla/mektupla iletilmesi yaygınlaşmıştır. Dördüncü dörtlükte geçen “Yâr mendil göndermiş yadigâr deyi / Gözünün yaşını sil deyi yazmış” mısralarında da anlam, söz ve yazının birbirini tamamlamasıyla oluşmuştur. Sevgilinin gözyaşlarıyla ıslanmış mektubunu okuyan âşık gözyaşı dökmeye başlayacaktır. Sevgili bunun için önlem almış, mektupla birlikte bir de mendil göndermiştir. Sözlü iletişim ortamında mendil, sevgiliden bir nişandır. Sevgiliden âşığa giden mendil, sevgilinin gönlünün âşıkta olduğunu gösterir. Sözlü kültürün haberleşme aracı mendille yazılı kültürün haberleşme aracı mektup bir araya gelmiş, yazıyla ifade edilemeyen sembolik anlam mendile yüklenmiştir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap