- Aydın olmak için önce insan olmak lazım. İnsan hırlaşmaz konuşur, maruz kalmaz seçer.
- Tanzimat’tan bu yana Türk aydınının alın yazısı iki kelimede düğümleniyordu: Aldanmak ve aldatmak.
- Avrupa’yı tanımamak gaflet, Avrupa’yı tanıyan ülkesinden kopuyor.
- Gerçek sanat ayırmaz; birleştirir.
- Münakaşada zafer mağlup olanındır. Yenilmek zenginleşmektir.
- Gerçek entelektüel önce ülkesinin haklarını düşman bir dünyaya haykırmakla görevlidir.
- Karanlıkları devirmek ve aydınlık bir çağın kapılarını açmak için en mükemmel silah: Kalem.
- Hayatımı iki kelime hülasa eder: Öğrenmek ve öğretmek.
- Gerici- İlerici… Düşünce hürriyeti bu mülevves(iğrenç) kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar.
- Argo, yaralı bir vicdanın sesi, hafızasını kaybeden bir neslin uydurma dilidir.
- İzm’ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir.
- Obskürantizm(bilmesincilik) heyulası yok edilmedikçe herhangi bir diriliş hayaline kapılmak çılgınlıktır.
- Gerçek bilgi disiplinli ve denenmiş bilgidir.
- Her toplum bir kitaba dayanır: Ramayana, ‘’Neşideler Neşidesi’’ veya Kur’an. Senin kitabın hangisi.
- Felaketimizin kaynağı kültür yokluğu. Bizi helak eden ne ahlaksızlık ne bencillik ne kafamızın ağır işlemesi.
- Okumak iki ruh arasında aşikane bir mülakattır.
- Okuma, içimizdeki meçhul alemin kapılarını açan bir anahtardır.
- Kitap zekayı kibarlaştırır.
- Kitap meçhule açılan bir kapıdır.
- İdeolojiler tahribe yeltendikleri imanın yerine sahtelerini ikame etmek için uydurulan birer ersatz’dır.(yedektir.)
- Akıl, devlerin değil cücelerin silahı.
- Gerçek akıl, ilahi bir mevhibedir; aşka, sonsuza, feragata kanatlandırır bizi. İnsanı maddeye ve rakama zincirleyen bu miskin meleke, yabancı bir Tanrı’dır: Düşmanlarımızın Tanrısı.
- Dört asır önce içtimaiyi ahlakın dışına iten Avrupa şimdi de ferdi hayatı ahlakdışı ilan ediyor.
- Her kitap, tılsımlı bir saray. Kapıları ilk gelene açılmaz.
- Her kitapta kendimizi okuruz.
- Kitaplar, kadınlar, şehirler, metruk kervansaraylar gibi boş. Onları dolduran senin kafan, senin gönlün.
- Yanıldığını kabul etmek, yeni bir hakikatin fethiyle zenginleşmektir: Parçadan bütüne, karanlıktan aydınlığa geçiş.
- Bana hakikati değil, kendini ver. Kendini, yani rüyanı. Olmak istediğin gibi görün, olduğun gibi değil.
- Hakikat, kaderin imzasız mektubu.