Ders Notları

Dil Bilgisi Pratikleri 1

*Türkçede soru anlamı dört tür sözcükle sağlanır: sıfatzamirzarf ve edat.
Hangi gönül uslandı? (soru sıfatı)

Hangisi daha akıllı? (soru zamiri)
Burada niçin durduk? (soru zarfı)
Beni duydun mu? (soru edatı)

* Bir cümlede soru sormaya yarayan birden çok sözcük bulunabilir. Bunlardan biri soru edatıysa (mi) soruyu edat sorar.
Kaçıncı katta oturduğumu biliyor mu ? (Soruyu soru sıfatı “kaçıncı” değil, soru edatı “mu” sormaktadır. “mu”yu kapatıp cümleyi okuduğumuzda cümlede soru sorulmadığını görürüz.)

* Sözcüğün yapısı ile cümlenin yapısı karıştırılmamalıdır. Sözcükler yapılarına göre üçe ayrılır: basit, türemiş ve birleşik sözcük. Cümleler de yapılarına göre dörde ayrılır: basit, sıralı, bağlı ve birleşik cümle.
Üç (basit yapılı sözcük)

Renkli (türemiş sözcük)
Uçaksavar (birleşik sözcük)
Eren kitabı okudu. (basit cümle)
Eren gülümseyerek kitabı okudu. (birleşik cümle)
Eren kitabı okudu, sonra uyudu. (sıralı cümle)

*Sözcüğün türü ya da görevi ile cümlenin öğesi soruları birbiriyle karıştırılmamalıdır. Söz­cüğün türü ya da görevi sorusunda sözcüğün ad, sıfat, zamir, zarf… mı olduğu sorulur; cümlenin öğesi sorusunda ise sözcüğün yüklem, özne, nesne… mi olduğu sorulur.

*Cümlenin ögeleri bulunurken nesneden önce mutlaka özne bulunur. Özne bulunmadan nesne bulunmaya çalışılırsa özne, nesne diye gösterilebilir.
Bayatlamış ekmekler atıldı. (“bayatlamış ekmekler” öznedir.)

NOT : Gerçek öznenin bulunmadığı cümlelerde nesne, öznenin yerine geçer; bu tür öznelere “sözde özne” denir.

*Birleşik yapılı eylem ile birleşik kipli eylem birbiriyle karıştırılmamalıdır. En az iki sözcük­ten oluşan eyleme (koşabil-, yardım et-, tepesi at-) birleşik yapılı eylem, iki kip eki almış eyleme (koşacaktı, bakıyormuş, gitmeliyse) birleşik kipli eylem denir.

*Edilgen eylem ile dönüşlü eylem birbiriyle karıştırılmamalıdır. Edilgen eylemde de dö­nüşlü eylemde de aynı çatı ekleri (-l, -n) vardır ancak edilgen çatılı fiiller sözde özne, dönüşlü çatılı fiiller gerçek özne alırlar.
Yüzü boyalı çocuklar temizlendi. (dönüşlü çatılı, gerçek özne”)

Sınıf temizlendi. (edilgen çatılı, sınıf sözde özne)

NOT : Canlı varlık olmayan özneler, kişileştirme hariç, dönüşlü eylemlerle kullanılamaz.

*Durum ve oluş eylemleri çoğunlukla nesne almaz yani geçişsiz çatılıdır.
Dedem salonda oturuyor. (durum eylemi)

Demir boru paslandı. (oluş eylemi)

*Edilgen, dönüşlü ve işteş eylemler çoğunlukla nesne almaz yani geçişsiz çatılıdır.
Ev satıldı. (edilgen çatılı)

Seda saatlerce tarandı. (dönüşlü çatılı)
Deniz ile Burak tartıştı. (işteş çatılı)

NOT : Yüklemi ad soylu olan cümlelerde istisnalar dışında nesne bulunmaz.

Seni en fazla seven kişi (özne)   annendir. (yüklem)
Yapman gereken şey  ( özne )  ödevlerini (nesne )  bitirmektir. (yüklem)

NOT :
Fiilimsiler ad soylu sözcüklerdir.

*Türkçe, Ural-Altay dil ailesinin Altay kulundandır, sondan eklemeli dillerdendir.
*Tırnak işareti ve ayraç işareti içine yazılanlar özel ad ya da cümle ise ilk sözcük büyük harfle, diğer durumlarda küçük harfle başlar.
Moliere (Molyer) Fransız’dır.

“Faust”u okuyorum.
Ceyda: “Beni bekletmeyin.” dedi.
Tevfik Fikret (Büyük bir şairdir.) dedeme bir mektup yazmış.
Bu yerleşim biriminde (köy) okul yoktur.
İnsanın en önemli barınağı “ev”idir.

*İyelik ekleri ile kişi ekleri birbirine karıştırılmamalıdır. İyelik ekleri adlara, kişi ekleri ey­lemlere eklenir.
Evim çok geniştir. (iyelik eki)

Ben de geldim. (kişi eki)

*“Bir” sözcüğü sayı sıfatı, belgisiz sıfat, ad, edat olarak kullanılabilir.
İki elma babam, bir elma annem yedi. (sayı sıfatı)

Bir insan önce olumlu düşünmelidir. (belgisiz sıfat)
Yazdığı ilk rakam bir oldu. (ad)
Kaçmayı bir o düşünüyordu. (edat)

*Virgül ile noktalı virgülün kimi durumlardaki kullanımları birbiriyle ilgilidir.
Uzun cümlelerde özneden sonra virgül kullanılır.

Suna, uzun bir aradan sonra memleketine gitmeyi düşündü.

*Ancak, özneden sonraki sözcükler arasında da virgül varsa anlam karışıklığını önlemek için özneden sonra virgül değil, noktalı virgül konur.
Suna; Leyla, Kenan ve Nesrini telefonla aradı.

Eş görevli sözcüklerin arasına virgül konur.                   
Evden gömlek, kazak ve çorap aldı.

Ancak, farklı türlerin arasına virgül değil noktalı virgül konur.
Fizik, kimya, biyoloji; tarih, coğrafya sınavlarının sonuçları açıklandı.

Sıralı cümlelerin arasına virgül konur.
Leyla eve gitti, uyudu.

Ancak, öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır.
Leyla eve gitti, uyudu; ben kütüphaneye gittim, çalıştım.

Sıfat -ki, adlaşmış sıfat ve zamir -ki birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Ege’deki evler iki katlıdır. (sıfat-ki, işaret sıfatı)

Üstteki, henüz gelmedi. (adlaşmış sıfat, “üstteki adam”)
Bendeki kitap ciltli, onunki ciltsiz. (zamir -ki)

 NOT : Zamir –ki‘den önce zamir “n” ya da “m” si vardır.

* “O” sözcüğü kişi zamiri, işaret zamiri ve işaret sıfatı olarak kullanılabilir.
Onu on yıldır tanırım. (kişi zamiri)

Onu ceketimin cebinde buldum. (işaret zamiri)
O kalemi sana ben vermiştim. (işaret sıfatı)

* Yapım ekleri köke de gövdeye de eklenebilir. Birinci yapım eki köke, daha sonraki yapım ekleri gövdeye yani türemiş sözcüğe eklenir.
Koş-u (“-u” yapım ekidir, köke eklenmiştir.)

Koş-u-cu (“-cu” yapım ekidir, gövdeye eklenmiştir.)

*Soru sıfatı, belgisiz sıfat ve işaret sıfatlarının bir kısmı çekim eki alınca zamire dönüşür.
Hangi evi kiraladın? (soru sıfatı)
Hangisini kiraladın? (soru zamiri)
Bazı insanları anlamıyorum. (belgisiz sıfat)
Bazılarını anlamıyorum. (belgisiz zamir)
Bu ova çok verimlidir. (işaret sıfatı)
Burası çok verimlidir. İşaret zamiri)

NOT :  Sıfatlar çekim eki almaz.

*Zamirler yapım eki alınca zamir özelliğini kaybeder.
Ben, çok yoruldum. (zamir)

Benlik duygusu çok gelişmişti. (ad)
Bencil insanları sevmem. (sıfat)

*“-ki” eki üç yerde kendisinden önceki sözcüğe bitişik yazılır:
Kalıplaşmış bağlaçlar: mademki, halbuki oysaki…

Sıfat-ki: sabahki kahvaltı, yandaki baraka…
Zamir-ki: Onun saçı sarı benimki siyah.

NOT :Diğer durumlarda “ki” ek değil, bağlaçtır; ayrı yazılır.
Duydum ki beni unutmuşsun.
Sen ki çok usta bir şairsin…

*Eylemlerden sonra gelen “de” ve “ki” ayrı yazılır.
Çocuk koştu da koştu.

Biliyorum ki beni sevmiyor.

*İki sözcüğün birleşik yazılabilmesi için üç koşul vardır: anlam kayması, ses düşmesi ya da ses türemesi, sözcük türü kayması.
Birçok ağacı kestiler. (anlam kayması)

Bir şey olacağını hissettim. (ses türemesi)
Köpeği bir odaya hapsetti. (ses düşmesi)
Biçerdöver bozuldu. (sözcük türü kayması)

Yapım ekleri çekim eklerinden önce gelir.
göz- lük–   çü–   ler  den            

         y.e   y.e    ç.e      ç.e

Ancak az da olsa çeki eki yapım ekinden önce gelebilir.
koş- ma– y- an   
          ç.e       y.e

*Ada sorulan “nasıl” sorusuna, niteleme sıfatı, eyleme sorulan “nasıl” so­rusuna durum zarfı cevap verir.
güzel kazak
n.s.    ad

Güzel konuştun.
d.z.     eylem

* Yer-yön belirten sözcükler ek almayıp eyleme yönelik kullanıldığında zarf tümleci, “-e, -de, -den” eklerinden birini aldığında dolaylı tümleç, “-i” belirtme durum ekini aldığında belirtili nesne olur.
Leyla dışarı çıktı. (zarf tümleci)

Leyla dışarıya çıktı. (dolaylı tümleç)
Leyla dışarıyı süpürdü. (belirtili nesne)

* Zarf fiili bulmak için yüklem olan eyleme “nasıl” ve “ne zaman” soruları sorulur. Soruya yanıt olan sözcüğün kökü eylemse o sözcük zarf fiildir.
Delikanlı koşarak geldi. (Nasıl geldi?: koşarak. Yanıtın kökü eylemdir (koş-), bu nedenle “koşarak” sözcüğü zarf fiildir.)

Ağlarken bana soru sorma. (Ne zaman sorma: ağlarken. Yanıtın kökü eylemdir (ağla-), bu nedenle “ağlarken” sözcüğü zarf fiildir.)

* İki noktadan (:) sonra yazılanlar özel ad ya da cümleyse büyük harfle, yazılanlar özel ad ya da cümle değilse küçük harfle başlanır.
Sınıfta iki kişi vardı: Tuna ve Bora.

Edat: Kavramlar arasında anlamca ilgi kurmaya yarayan sözcüklere denir.
Çekmecedekilerin bazıları şunlardı: iki kalem, bir tomar kağıt…

Yazdır

Yazar hakkında

Mehmet Uçungan

1 yorum

  • Özellikle sınava hazırlanan öğrenciler için çok faydalı bir yazı olmuş. Teşekkür ederim.

Yorum yap