Immanuel Kant’ın Eğitim Üzerine isimli eserinde çok önemli fikirler mevcuttur. Gerçi eğitim öğretim ile ilgili fikirlerin sonu gelmez. Eğitimciler olarak sayısız kitaplar okuyoruz ve çok farklı görüşleri öğreniyoruz. Öğrendiğimiz bu bilgilerin hangilerinin ideal bilgiler olduğu konusunda tereddütler yaşıyoruz. Çünkü eğitim öğretim hakkında kitap yazan ve görüş bildiren uzmanların fikirleri bazen taban tabana zıt olabilmektedir.
Her öğrencinin farklı yapıda olması ve her öğretmenin öğretme tarzının farklı olması belki de her görüşün pratikte uygulanabilir olduğu fikrini bizlere vermektedir.
Biz en iyisi kendi öğretim tarzımıza ve eğitim yaptığımız öğrencilerin yapısına en uygun yöntemi seçerek uygulamaya geçirmeliyiz. Immanuel Kant’ın Eğitim Üzerine kitabında da çok farklı fikirleri öğrenme imkanına sahip olacağız.
Kitapta gözümüze çarpan fikirlerden bazılarını sizler için derlemeye çalıştık. Yazarın eğitim öğretimle ilgili fikirlerinden bazıları şunlardır:
- Immanuel Kant, çocuklara aile tarafından verilmesi gereken eğitime dikkat çekiyor ve bu eğitimin küçük yaşlarda verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
- Yazar öğrencilere verilmesi gereken en önemli eğitimin düşünmeyi öğrenmek ve sorgulamak olduğunu söylüyor.
- Özgürlüğün keyfilik olmadığını söyleyen yazar, bu iki kavram arasındaki çizginin iyi çizilmesi gerektiğini söylüyor.
- Özgürlük tutkusunun çok güçlü bir duygu olduğunu anlatan yazar, bireylerin özgürlük kavramını iyi öğrenmeden disipline olması gerektiğini anlatıyor. Sınırsız özgürlük verilen bireylerin daha sonra disipline edilmelerinin zor olduğunu söylüyor.
- İnsanların daha küçük yaşlarda kendilerini aklın buyruklarına uymaya alıştırmaları gerektiğini vurguluyor.
- Bireylerin çok erken yaşlarda kendilerini sınırlamayı, dilek ve isteklerini ötelemeyi öğrenmeleri gerektiğinden bahseden yazar; erken yaşlarda kendilerini sınırlamayı öğrenmeyen kişilerin ilerleyen yıllarda çok zorluklar çekeceklerini anlatıyor.
- Çocuklarda bir insana gerekli olan tüm eğitsel potansiyelin olduğunu ve eğitimcilerin yapması gerekenin bu becerileri ortaya çıkarmak olduğunu söylüyor.
- Çocukların günümüz şartlarına göre değil, geleceğe dönük yetiştirilmeleri gerektiğini anlatıyor.
- Çocukların hatalarından dolayı utandırılmamaları gerektiğini, eğer hatalarından dolayı utandırılırlarsa çekingen bir kişiliğe sahip olabileceklerini anlatan yazar, bu görüşünü yalan söyleyen çocuklar için esnetiyor. Yalan söyleyen insanların erdemli insanlar olamayacağından bahisle bu çocukların utandırılması gerektiğini söylüyor.
Eğitimciler olarak okuduğumuz kitaplardaki bilgilerle daha önceden bildiğimiz bilgileri harmanlayarak sentezlemek durumundayız. Ben Immanuel Kant’ın Eğitim Üzerine isimli kitabındaki fikirleri okurken Osmanlı’da uygulanmakta olan bir bakış açısını anımsadım.
Ecdat, çocuklarını eğitirken onlara, ileride olmak istedikleri meslek ne ise o şekilde hitap ediyormuş. Çocuğunun doktor olmasını isteyen bir aile daha küçük yaşta çocuğuna “Hekim Bey” demekte imiş. Immanuel Kant’ın, “çocukların günümüz şartlarına göre değil; geleceğe dönük yetiştirilmesi gerektiği” fikri yukarıda bahsettiğimiz görüşü çağrıştırdı bana.
Ayrıca Les Giblin’in kitabında okuduğum bir görüş şöyleydi: Hiçbir şey karşımızdaki kişinin sizin istediğinizi yapacağını varsaymak kadar kuvvetli bir yönlendirici olamaz. Yani çocuklarımızı yetiştirirken onların gelecekte olmasını düşündüğümüz mesleği kazandıklarını hayal ederek, onlara bu duygu ve düşüncelerimizi hissettirerek yetiştirmek çok faydalı olacaktır.