Kasım 2012- Pozitif Yayınları
“Yazdıklarım, yazılanların en iyileri değildir, yegane yazılmış olanlarıdır.”
“Görmek için aydınlık ve görülmemek için zulmet lazımdı.”
I.Dünya Savaşı’nda Suriye’ye giden Falih Rıfkı, o günden sonra daimi vatan görevini üstlenmiştir. Gazeteci, yazar, milletvekili bunlardan da en nicesi Atatürk’ün yakın arkadaşıdır. Bizzat şahit oldukları yahut kulağına çalınanlarla bir milletin geçmişini kalemine itinayla değdirmiştir. Pozitif Yayınlarından çıkan “Atatürk” serisi geçmişimizi merak edenler için samimi bir durak kabul edilebilir. Falih Rıfkı 1923’te TBMM’ye girmiş ve dile kolay tam tamına 27 yıl milletvekilliği yapmıştır. Ayrıca bir de yazardır.
Aslında dönem itibariyle Milli Mücadele dönemi yazarıdır; ancak Cumhuriyet Döneminde de önemli çalışmalara imzalar atmıştır.
Gelelim “anı” türündeki eseri “Zeytindağı”na. Bu eserde her ne kadar Osmanlının son günlerinden Türkiye Cumhuriyetinin ilk günlerine kadarki dönem anlatılıyorsa da aslında bu eser annelerin yüreğinden kopan çığlıkların sesini hatta ve hatta kapalı kapılar ardındaki dramı anlatıyor.
Şöyle ki sizlere kitaptan ufak bir anekdot yazarak anlatmak istediklerimi somutlaştırayım. Bir anne düşünün, hamilelikten başlayıp çocuğun askere gidişine kadarki dönemi düşünün. O dönemdeki ilgiyi, çabayı, belki de yoktan var edişi düşünün. Sonra bu annenin tren garında oğlunun savaştan gelişini beklediğini düşünün. Oğlunun adını onlarca kişiye sorup da cevap alamayışındaki çaresizliği bir hayal edin. Komutanın kendine bile cevabını yüreği cız ederek verişini düşünün. Ahmed, kimsenin görmediği ama onun onlarca şeyi gördüğünden adımız kadar emin olduğumuz. Bu hikaye ve daha nicesi.
Cemal Paşa; Suriye, Filistin’de ordu kumandanıdır. Falih Rıfkı da onun yedek subayı. Falih Rıfkı, Cemal Paşa’nın yanında çalışmaya başladıktan sonra onlarca olaya şahitlik ediyor. Birlikte cepheden cepheye dolaşıyorlar. Adeta hayat biriktiriyor, Falih Rıfkı.
Kitabın adı neden Zeytindağı derseniz, bu isim Cemal Paşa’nın Kudüs’teki karargahının varlığını sürdürdüğü dağın ismidir. Zeytindağı; realist bir bakış açısıyla yazılmış, dönemine ve kalemdaşlarına emsal teşkil edecek ender yapıtlardandır. Sizi gemisinde misafir eden kaptan misali ufku göstere göstere dolaştırır. Ne acı ki askerlerimizin bile bile nasıl ölüme gittiğini belki de onları kurban ettiğimizi bize ciğerimizi söke söke okutuyor. Savaşın içinde bizzat bulunmuş olması uğradığımız mağlubiyetlerin, savaşta yaşadığımız hazin durumların tüm çıplaklığıyla aktarılmasına vesile oluyor. Ne yazık. Bunların yaşanmamış olmasını dilerdim hatta dilerdik.
Kitabın Pozitif Yayınlarından çıkmış olması bendeki güvenirliği arttırsa da rastladığım yazım yanlışları epey göz yordu. Böyle bariz yanlışlar çoğu zaman kitabı bırakmanıza bile sebep olabiliyor. Ancak konu bizim canımızdan kanımızdan olduğu için kitap sizi içine bir girdap gibi çekiyor. Ve hiçbir yanlış ondan kopmanıza sebep olamıyor.
