HANDAN ROMANININ ELEŞTİRİLMESİ
Kıymetli okuyucularım! Bu yazımızda sizlerle Halide Edib Adıvar’ın Handan romanı hakkında söyleşmek istiyorum. Romanımızın kısa özetini daha önceden sitemizde yayımlamıştık, oradan tekrar Handan’ı okuyabilirsiniz.
Benim esas üzerinde durduğum nokta eseri okurken keşke şöyle yapsaydın ya da öyle yapmasaydın dediğim hususlara dikkat çekmektir.
Eserimizin başkahramanı Handan isimli genç kızdır. Handan karakteri düzgün, entelektüel, sanatın her dalı ile ilgilenme çabasında olan ama aynı zamanda da fiziksel olarak mükemmelden bir tık öte enfes bir kızdır.(Valla şu paragrafı okuyunca hemen benim kafamda yanan lamba şu: Bu kız bir veya birden fazla adamın yüreğini hoplatacak gibi.) neyse.
Handan’ın ilk gençliği teyzesinin kızı olan Neriman ile geçmiştir. Neriman Handan’ı kardeşten bile fazla sevmektedir. Birlikte çeşitli sanatsal etkinliklere katılan bu iki genç kız Nazım adında bir hocadan da müzik dersleri almaktadırlar. Nazım Handan’a aşık olmuştur.( Şöyle bir çıkarıma vardım: Nazım, Handan’ı sevdiğine göre demek ki Handan Neriman’dan daha güzel bir kız, yoksa Nazım Neriman’ı severdi.)
Nazım, Handan’a evlilik teklif etmiş, ancak Handan sosyalist olan Nazım ile bazı kaygılardan dolayı evlenmemiştir.(Handan güzel kız iyi kız ama burada yanlış yapıyor. Ne olacak Nazım sosyalistse; ileride belki adamı kendi çizgine getirirdin hem ne demişler: Sev seni seveni dağlarda çoban olsa; sevme seni sevmeyeni Mısır’a sultan olsa.)
Nazım’ın evlilik teklifini reddeden Handan, Hüsnü Paşa adında bir bey efendi ile evlenmiştir. Handan’ın başka bir erkekle evlendiğini duyan Nazım bu durumu kabullenememiş ve intihar etmek suretiyle yaşamına son vermiştir. (Ne oldu şimdi? Aslan gibi Nazım ile evlenmedin, hovarda paşanın biri ile evlenerek armudun iyisini ona yedirdin. )
Handan ve Hüsnü Paşa’nın evlilikleri pek iyi gitmemektedir. Zaten Hüsnü Paşa metresi ile Handan’ı aldatmaktadır. Handan her şeyin farkında olsa da eşine olan saygısından dolayı olanlara katlanmaya çalışmaktadır. Fakat bu duygu yükü altında ezilen Handan ruh sağlığını da kaybetmiştir.(Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste demişler.)
Handan hastalanınca bir süre teyzesinin kızı Neriman ve eşi Refik Cemal ile kalır. Handan’ın tüm iş ve işlemleri ile bir hasta bakıcı ve Refik Cemal ilgilenir, Refik Cemal yurt dışındaki tedavisinde de Handan’ı yalnız bırakmaz, İtalya’ya Handan ile birlikte gider.(Valla Türkiye’de ilgileniyorsun da Refik Cemal yurt dışına da gidince ben az kıllandım. Sen bu işi Hümanizm ya da Allah rızası adına mı yapıyorsun, yoksa başka bir amacın mı var?)
Refik Cemal öyle kibar öyle anlayışlı bir beyefendidir ki; Handan’ın gönlü farkında olmadan Refik Cemal’e kaymıştır. İşin kötü tarafı tedavi sürecindeki bu zorunlu birliktelik esnasında Refik Cemal de Handan’a deli gibi aşık olmuştur.(Olacağı buydu. Ben baştan beri böyle bir tehlikenin yaklaşmakta olduğunu görmekteydim.)
Ancak bu beklenmedik gelişme Handan’ı mahvetmiştir. İçinde bütün çabalarına rağmen bastıramadığı Refik Cemal’e olan aşkı, bir taraftan da canından çok sevdiği kuzenine ihanet etme olasılığının verdiği üzüntü depreşmektedir. Handan bu olumsuz durumların yükünü daha fazla kaldıramayarak vefat etmiştir.(Çok üzüldüm. Genç güzel kızdı. İnsanlığa katacağı çok şey vardı, içim acıdı.)
Halide Edib Adıvar’ın en sevdiğim eseri Handan isimli romanıdır. Ben okurken çok keyif aldım.