HARNAME
- Evvel ol bi-zeval-i hayy ü ‘alim
Ahir ol zü’l-celal-i ferd ü kadim - Zahir ol Rabb-ı razık-ı vehhab
Batın ol berr ü bari-i tevvab - Mübdi’-i ka’inat ü fa’iz-i cüd
Ki vücudından oldı her mevcud - Yir ü gök ‘arş ü kürs levh ü kalem
İns ü cin vahş ü tayr vücud ü adem - Kabza-i kudretine la-şeydir
Kamu fani vü baki ol haydür - Toldurup yir ü gögi ‘ibretden
Enbiya viribidi kudretden - K’ideler doğru yollara irşad
Bildüreler nedür salah ü fesad - Ahmed’i kıldı kamudan muhtar
Efdal-ür-rüsl ü ekrem-ül-ebrar - Şeref-i enbiya vü hayr-ı enam
Güher-i asfiya vü tac-ı kiram - Toludur ‘arş ü ferş nurından
Ehl-i küfr anlamaz gururından - Anda ol kıldı ‘izz ile m‘irac
Oldı na’leyni fark-ı aleme tac - Buldugınca cihan sebat ü devam
Ana vü aline salat ü selam
PADİŞAHIN DEVLETİNE DUA - Gine ‘alem cemal-i hurremdür
Din ü devlet esası muhkemdür - Nazarı aftab-ı giti-tab
Eyle olur çün ide feth-ül bab - Yani ol husrev-i Sikender-der
Şah-ı adil dil ü muzaffer-fer - Maksad-ı dil murad-ı can-ı cihan
Şeh-i Sultan Murad Han-ı zaman - Dem-i ruh-i vü ruh-ı ademdür
‘Alem-i can ü can-ı alemdür - Kademi yir yüzini edeli pak
Fark-ı eflaki tozca görmez hâk - Devlet oldıysa halka fahr-i güzin
Fahr idünür adını devlet ü din - Kadrinün bedri şadr-ı devletde
Güneşe zerre diye rif’atde - Nur umar aftab rayından
Ay “şey lillahi” der sarayından - Oldu Ye’cuc-i fıtneden azad
Halk içün tiğı sed çeker pülad - Ayet-i münzel oldı şanında
Feth ü nusret anun zamanında - Eyle korkar ‘adü kılıcından
Ki tamar kanı her kıl ucundan - Ol atadan ki kıldı kısm ana Hak
Çaşnidür bu saltanat mutlak - Meclis-i ayşine ola baki
Mihr ile meh nedim ile saki - Düni ferruh güni sa’id olsun
Günde bir memleket mezid olsun - ‘Ömri yir turdungınca ka’im ola
Bahtı gök döndügince da’im ola - Devletinden kamu zemin ü zaman
Toldı şadi vü buldı emn ü eman - Nergis urındı tac-ı zerrini
Geydi susen libaçe-i Çini - Lale destinde la’l sagardür
Goncanun kisesi tolu zerdür - Eyle emn idi yohsul u baya
K’eylemez kimse güç meğer yaya - Toldı şol resme ‘alem içi ferah
Ki ciger-hun degül meger ki kadeh - Çıkdı Çin ü Hıtaya avaze
K’açdı Rum içre ‘adli dervaze - Zevk içinde cihan veli Şeyhi
Yatur uş mihnet ü belada dahı - Bahtı zengi üzi tek ağarmaz
İşi başmaklayın başa varmaz - Rahat umdukça gördi zahmetler
Devlet isteyü buldı mihnetler - Fikr olurken bu haletün sıfatı
Geldi bu kıssanun münasebeti
MÜNASEBET-İ HİKAYET - Bir eşek var idi zâif ü nizâr
Yük elinde kat’i şikeste vü zâr - Gâh odunda vü gâh suda idi
Dün ü gün kahr ile kısuda idi - Ol kadar çeker idi yükler ağır
Ki teninde tü komamışdı yağır - Nice tü kalmamışdı et ü deri
Yükler altında kana batdı deri - Eydür idi gören bu sûretlu
Tan degül mi yürür sünük çatlu - Dudağı sarkmış u düşmiş enek
Yorılur arkasına konsa sinek - Toğranur idi arpa arpa teni
Gözi görince bir avuç samanı - Kargalar dirneği kulağında
Sinegün seyri gözi yağında - Arkasından alınsa pâlanı
Sanki it artuğıydı kalanı - Bir gün ıssı ider himâyet ana
Ya’ni kim gösterür inayet ana - Aldı pâlanını vü saldı ota
Otlayurak biraz yüridi öte - Gördi otlakda yürür öküzler
Odlu gözler ü gerlü göğüzler - Sömürüp eyle yirler otlağı
Ki çekicek kılın tamar yağı - Boynuzı ba’zısınun ay bigi
Kiminün halka halka yay bigi - Böğrişüp çün virürler âvâze
Yankulanurdı tağ ü darvâze - Har-ı miskîn ider iken seyrân
Kaldı görüp sığırları hayrân - Geh yürürler ferâgat ü hoş-dil
Gâh yaylâ vü kışla geh menzil - Ne yular derdi ne gâm-ı pâlân
Ne yük altında haste vü nâlân - Acebe kalur u tefekkür ider
Kendü ahvâlini tasavvur ider - Ki birüz bunlarunla hilkatde
Elde ayakda şekl ü sûretde - Bunlarun başlarına tâc neden
Bize fakr ü ihtiyâc neden - Bizi ger arpa ok u yây itdi
Bunlarun boynuzun kim ay itdi - Didi bu müşkilümi itmez hal
Meger ol bir falân har-i a’kal - Var idi bir eşek firâsetlû
Hem ulu yollu hem kiyâsetlû - Çok geçürmiş zamâneden çağlar
Yükler altında sızırup yağlar - Nûh Peygamber’ün gemisinde ol
Virmiş İblîse kuyruğıyla yol - Dir imiş ben döşedimdüm döşeği
Dirilürken ölüp ’Üzeyr eşeği - Hoş-nefesdür diyü vü ihl ü fasîh
Hürmet eyler imiş humâr-ı Mesîh - Kurd korkar idi kulağından
Arslan ürker idi çomağından - Ol ulu katına bu miskîn har
Vardı yüz sürdi didi iy server - Sen eşekler içinde kâmilsin
Âkıl ü şeyh ü ehl ü fazılsın - Anda k’ıslâh ide tapun şer ü şûr
Har-î Deccâle diyeler ker ü kûr - Menzil-i mü’minîne rehbersin
Merkeb-i sâlihîne mazharsın - Nesebündür mesel hatîblere
Nefesün hoş gelür edîblere - Sen eşeksin ne şek hakîm-i ecell
Müşkilüm var keremden itgil hall - Bugün otlakda gördüm öküzler
Gerüben yürür idi göğüzler - Her biri semîz ü kuvvetlü
İçi vü taşı yağlu vü etlü - Niçün oldu bulara enzâni
Bize bildür şu tâc-ı sultanî - Yok mıdur gökde bizüm ılduzumuz
K’olmadı yir yüzinde boynuzumuz - Her sığırdan eşek nite ola kem
Çün meseldür ki dir benî âdem - Har eger hâr ü bî-temîz oldı
Çünkü yük tartar ol azîz oldı - Bâr-keşlikde çün bizüz fâik
Boynuza niçün olmaduk lâyık - Böyle virdi cevâb pîr eşek
K’iy bilâ bendine esîr eşek - Bu işün aslına işit illet
Anla aklunda yog ise kıllet - Ki öküzi yaradıcak Hallâk
Sebeb-i rızk kıldı ol Rezzâk - Dün ü gün arpa buğday işlerler
Anı otlayup anı dişlerler - Çün bular oldu ol azîze sebep
Virdi ol izzeti bulara Çalab - Tâc-ı devlet konıldı başlarına
Et ü yağ toldı iç ü taşlarına - Bizüm ulu işimüz odundur
Od uran içümüze o dûndur - Bize çokdur hakîki buyrukda
Nice boynuz kulağ u kuyruk da - Döndi yüz derd ile zaîf eşek
Zâr ü dil-haste vü nahîf eşek - Didi sehl ola bu işün aslı
Çünki şerh oldı bâbı vü faslı - Varayın ben de buğday işleyeyin
Anda yaylayup anda kışlayayın - Nice yiyem odun ile letler
Bulayın buğday ile izzetler - Gezerek gördi bir gögermiş ekin
Sanki dutardı ol ekin ile kîn - Aşk ile değdi girdi işlemeğe
Gâh ayaklayu gâh dişlemeğe - Arpa gördi gögermiş aç eşek
Buldı cân derdine ilâç eşek - Değme kerret ki şevk ile karvar
Toprağın bile götürür harvar - Eyle yidi gök ekini terle
Ki gören dir zihî kara tarla - Yiyürek toydı karnı çağnadı
Yuvalandı vü biraz ağnadı - Başladı ırlayup çağırmağa
Anup ağır yükin ağırmağa - Dimiş ol âdemî ki hoş-demdür
Niam oldukda bî-nagam gamdur - Pes idüp cûş içinde eşvâkı
Rast düzdi nevâ-yı uşşâkı - Çeker âvâze tîz ider perde
Hoş ser-âğaz ider muhayyerde - Nice düzmek ki bozdı âhengi
Perdesin açdı ol cihân nengi - Çıkarur har çün enker-ül esvât
Ekin ıssına arz olur arasât - Ağaç elinde azm-i râh itdi
Tarlasını göricek âh itdi - Dâneden gördi yiri pâk olmış
Gök ekinliği kara hâk olmış - Yüreği sovumadı söğmeg ile
Olımadı eşeği dögmeg ile - Bıçağın çekdi kodı ayruğını
Kesdi kulağını vü kuyruğını - Kaçar eşşek acıyaruk cânı
Dökilüp yaşı yirine kanı - Uğrayu geldi pîr eşek nâgâh
Sordı hâlini kıldı derd ile âh - Yermürü inleyü didi iy pîr
Har-ı rûbâh bigi pür-tevzîr - Bâtıl isteyü haktan ayrıldum
Boynuz umdum kulakdan ayrıldum - Benem ol gâm yükinde har-ı leng
Gussalar balçığında vâlih ü deng - Ne yüküm bir nefes giderici var
Ne biraz çekmeğine yarıcı var - Har gedây-iken arpaya muhtâç
Gözedürem k’urıla başuma tâc - İster iken halâldan rûzî
Varım itdüm haramîler rûzî - Ger tonuzlara olmaya buyruk
Âh gitdi kulağ ile kuyruk - Hükm-i sultâna k’ola pâyende
Çarh çâkerdürür felek bende - Kim ola bâri bir iki eclâf
K’ide tevk-i pâdişâha hilâf - Şâh kahrı ne’ûzü-billâh eger
Çarh baş çekse ide zîr ü zeber - Göklere irdi nâle vü feryâd
Dâd iy pâdişâh-ı âdil dâd - Şeyhî uzatma nâle vü âhun
Nüktedândur bilür şehen-şâhun - Ger inâyetden istesen tevfîr
Kılma devlet duâsını taksir - Nice kim bu zamâne-i nâ-sâz
Câhile nâz vire ehle niyâz - Ne kadar kim cihân-ı bî-ihlâs
Ârifi hâric ide âmiyi hâs - Ol şehün işi izz ü nâz olsun
Düşmeninün gam ü niyaz olsun
HARNAME GÜNÜMÜZ TÜRKÇESİYLE
- Öncesi o, sonsuz, her şeyi bilen
Sonrası o, ulu, ezelden gelen - Görünen o, bağışlayan, rızk veren
Saklanan o, hayır yapan, affeden - Evreni yaratan, cömert öyle ki
Ne varsa ondan oldu dünyadaki - Levh, Kalem yer ve gökteki katlar
Varlık, yokluk, insan, cin ve hayvanlar - Değil bir şey kudretinin avcunda
Hepsi fani, tek diri o mutlakta - Yeri göğü ibretlikle dolduran
Kudretiyle peygamberler gönderen - Etsinler diye sevk doğru yollara
Deyip ne iyi ne kötü onlara - Kıldı Muhammed’i hepsinden seçkin
Fazileti tüm elçileri geçkin - Nebilere şeref, kamuya hayır
Temizlere inci, başlara taçdır - Gökler ve yer onun nuruyla dolu
Anlamaz münkir engeller gururu - Çıkıca miraca o izzetiyle
Taç oldu nalınları alemlere - Dönmeye devam ettikçe bu dünya
Onun üzerine selam ve duaPADİŞAHIN DEVLETİNE DUA - Yine dünyanın yüzü gülmektedir
Din ve devletin esası sağlamdır - Bakışlarıdır güneşi cihanın
Böyle olur kapısı açılanın - O İskenderinki gibi kapısı
Adaletin ve zaferin ışığı - Gönlün maksadı, cihanın muradı
Sultan Murad, zamanın hükümdarı - Ademin ruhudur, ruhun nefesidir
Alemin canı, canın alemidir - Paklayalı yeryüzünü ayağı
Toprak gökyüzünü görür bayağı - Devlet halk için seçkin bir övünçtür
Devlet ve din de onunla övünür - Değerinin dolunayı ışıldar
Öyle ki güneşe bile zerre der - Güneş ışık umar onun aklından
Ay sadaka dilenir sarayından - Bela Yecucünden kurtuldu devlet
Kılıcı halk için çeker çelik set - Gökten inen ayet oldu şanına
Fetih ve zaferleri zamanına - Öyle korkar ki düşman kılıcından
Kanı damlar her kılının ucundan - Öyle ihsanlar verdi ki ona Hak
Saltanat ona bir çeşnidir ancak - Onun meclislerinde ay ve güneş
Sunsun içki olsun sohbete eş - Gecesi mutlansın günü kutlansın
Toprağı günde bir ülke çoğalsın - Ömrü yer durduğunca devam etsin
Bahtı gök döndüğünce devam etsin - Devletinden bütün zaman ve zemin
Buldular mutluluk oldular emin - Nergis takındı altından tacını
Susam giyindi ipekli kaftanı - Elinde sessizlik kadeh lalenin
Kesesi altın doldudur goncanın - Zengin fakir emindir şüphe etmez
Yayından başkasına güç göstermez - Öyle ferahdır ki alem kalmadı
Kadehin ciğerinden başka kanlı - Çin ile Hata’da duyuldu namı
Ülkesindeki adaletin şanı - Dünya zevk, sefa içindedir ama
Şeyhinin nimeti zahmet ve bela - Bahtı, zenci yüzü gibi, ağarmaz
İşleri ters gider hep, düze çıkmaz - Rahat ümid etti, gördü zahmetler
Zenginlik istedi, buldu hep dertler - Düşünürken izahını halinin
Geldi münasebeti bu kıssanınMÜNASEBET-İ HİKÂYET - Zayıf bir eşek vardı
Yük çekmekten anası ağlardı - Bazen odun çeker, bazen su taşırdı
Gece gündüz sıkıntılıydı - O kadar ağır yükler taşıdı ki
Yaralardan tüyü kalmadı - Eti ve derisi de kalmadı
Teri yükler altında kan gibi akıyordu - Onu görenler
Sanki bir iskelet gidiyor diyordu - Dudağı sarkmış, çenesi düşmüştü
Arkasına sinek konsa yoruluyordu - Gözü bir avuç saman görünceye dek
Teni kıyım kıyım doğranırdı - Kargaların derneğini dinler
Sineğin gezip dolaşmasını izlerdi - Sırtında palan alınsa
Geri kalan sanki bir köpekti - Bir gün sahibi onu himaye eder gözetir
Ona iyilik eder - Sırtından palanını alır ve otlamaya salar
Eşek otlayarak ilerler - Otlakta yürüyen öküzleri görür
Gözleri ateşli, göğüsleri gergin ve dolgun - Otlağı sömürüp yerlerdi
Ki kıllarını çekince kanları damlardı - Bazılarının boynuzları ay gibi
Kimisinin de halka halka yay gibi - Böğürdüler mi dağlar
Çın çın öterdi - Miskin eşek gezip dolaşırken
Sığırları görünce şaştı kaldı - İçleri rahat yürüyorlar
Bazen de dinleniyorlardı - Ne yular dertleri vardı ne palan üzüntüsü
Ne de yük altında hasta ve şikayetçiydiler - Eşek bu hali garip buldu çok şaşırdı
Kendi durumunu gözünün önüne getirdi - Dedi ki “Biz bunlarla aynı yaratılışdayız
Elde ayakta şekilde aynıyız - Bunların başına taç giydirilmesi neden
Bize bu ihtiyaç ve yoksulluk neden - Gerçi bizi arpa özlemi ok ve yay haline getirdi
Bunların boynuzunu kim ay etti - Dedi ki “Eşeklerin en akıllısı falancadan
Başkası bu müşkilimi halledemez - Gerçekten de kavrayışlı bir eşek vardı
Hem üst sınıfta hem zekiydi - Yük altında yağları eritip
Çok çağlar görmüş geçirmişti - Nuh’un gemisine girerken
Şeytana kuyruğuyla yol vermişti - Üzeyr’in eşeği öldükten sonra dirilirken
Yatağını ben serdiydim dermiş - Sesi güzeldir, ustadır diye
Mesih’in eşeği ona hürmet edermiş - Kulağından kurtlar korkar
Çomağından arslan ürkerdi - Bizim miskin eşek o ulu eşeğin yanına vardı
Yüz sürdü dedi ki ey yüce kişi - Sen eşekler içinde en olgun eşeksin
Akıllısın şeyhsin ehilsin, fazılsın - Senin bulacağın çözümlerle kötülük ortadan kalkarsa
Deccal eşeğine sağır, kör diyecekler - Sen müminlere yol gösterici menzillerine götürücüsün
Tanrı yolunu tutmuş kişilerin eşeği olma şerefine erdin - Soyun sopun hatiplere konu oldu
Ediblere de nefesin hoş gelir - Kuşku yok sen eşeksin bilgesin büyüksün
Benim bir sorun var kerem eyle bunu hallet - Bugün otlakta öküzler gördüm
Göğüslerini gererek yürüyorlardı - Her biri semiz ve kuvvetli
İçleri dışları yağlı etli - Bize nedenini açıkla. Şu sultanlık tacı
Niçin bunlara layık görüldü - Gökyüzünde bizim yıldızımız yok mu
Yeryüzünde boynuzumuz olmadı - Eşek nasıl sığırdan aşağı olur
Çünkü insanlar şu örneği veriyor - Eşek hakir ve anlayışsız olsa da
Yük taşıdığı için azizdir - Madem yük taşımakta biz onlardan üstünüz
Peki neden biz boynuza layık olmadık - Pir eşek dedi ki
Ey bela bağına tutsak olmuş eşek - Bu işin aslını astarını dinle
Aklında noksanlık yoksa nedenini anla - Yaratan Allah öküzü yaratınca
Öküzleri rızk nedeni kıldı - Öküzler gece gündüz buğday işler
Buğday otlar buğday dişlerler - Aziz buğdaya bu öküzler besep olduğu için
Allah bunlara o yüceliği verdi - Devlet tacı başlarına kondu
İçleri ve dışları yağ ile et ile doldu - Bizim büyük işimiz odundur
İçimize ateş koyan o değersiz nesnedir - Gerçek buyruksa
Boynuz bir yana kulak ve kuyruk bile bize çoktur - Cılız, hasta, dertli eşek
Pir eşeğin yanından dertleri artmış olarak ayrıldı - Kendi kendine bu işin aslı kolaylaştı dedi
Çünkü kitaptaki bölüm açıklandı - Gideyim ben de buğday işleyeyim
O işte yazlayıp kışlayayım - Daha ne kadar odunla dayak yiyeceğim
Öküzler gibi buğdayla uğraşıp yücelikler bulayım - Giderken yeşermiş bir ekin tarlası gördü
Sanki o ekine kin tutardı - Aşkla tarlaya gidip işlemeye başladı
Bazen ayağıyla çiğniyor bazen dişiyle yiyordu - Yeşermiş arpayı gören aç eşek
Can derdine ilaç buldu - Arpayı istekle kavradığı her keresinde
Toprağını da eşek yüküyle götürdü - Ekini öylesine iştahla yedi ki tarla çıplak kaldı
Görenler ne acayip ekilmemiş tarla derdi - Yiye yiye karnı doydu müziğe başladı
Yere yattı yuvarlandı ağnandı - Söyleyip çağırmaya
Ağır yüklerini anarak anırmaya başladı - Bir nüktedan kişi demiş ki
Nimetler ezgisiz olunca gam olur - Sonra içindeki neşesi taşınca
Neva-yı uşşak makamını tutturdu - Gitgide sesini yükseltti
Muhayyer makamda anırmayı sürdürdü - Cihanın yüz karası sesini öyle yükseltti ki
Nağme düzmek bir yana ahengi bozdu - Eşek seslerin en çirkinini çıkarınca
Ekinli tarlanın sahibi sesini duydu - Eline sopayı aldığı gibi yola çıktı
Tarlasının halini görünce inledi - Gördü ki tarla ekinden temizlenmiş
Yeşil tarla kara toprak olmuş - Küfretmekle yüreği soğumadı
Eşeği döverek kendisini yatıştıramadı - Bıçağını çekip başka yerlerini bıraktı
Ama eşeğin kulağını ve kuyruğunu kesti - Eşek gözyaşı içinde kan dökerek
Canı acıyarak kaçmaya başladı - Yolda aniden karşısına pir eşek çıktı
Ne olduğunu sordu, eşek feryat figan - Yalvarıp inleyerek dedi ki ey pir
Koca tilki gibi kurnaz ve hilekar eşek - Batıl isteyerek haktan ayrıldım
Boynuz umdum kulaktan ayrıldım - Gam yükünü çeken ve tasa balçığına
Şaşkın sersem bir halde saplanan o topal eşek benim - Ne ağır yükü kaldıracak halim var
Ne de taşımama biraz yardım eden var - Arpaya muhtaç yoksul bir eşekken
Başıma taç konmasını beklerdim - Helalinden rızk isterken
Bütün servetimi haramilere kaptırdım - Eğer o domuzlar için buyruk çıkmazsa
Ah, gitti bizim kulak ile kuyruğumuz - Padişahın hükmüne
Felek kuldur köledir - Bir iki baldırı çıplak da kim oluyor ki
Padişahın nişanlı buyruğunun tersine hareket edebilsin - Padişahın öfkesi ki eğer
Felek başkaldırsa onu bile yerle bir eder - Benim inleme ve feryatlarım göklere çıktı
Adalet ey adil padişah adalet - Şeyhi, inilti ve ahını fazla uzatma
Senin şahlar şahı büyük padişahın nüktedandır, bilir - Onun lütuf ve ihsanının artmasını istersen
Devlet için dua etmekte kusur eyleme - Varsın bu uygunsuz, ters işler yapan zaman
Cahile naz, ehil olanlara da niyaz verirse de - Fesat dünya her ne kadar
Bilgiliyi dışarda tutup cahili has dostlar arasına soksa da - O padişahın işi izzet ve naz etmek
Düşmanın işi de gam çekmek ve yalvarmak olsun
harname gunumuz turkcesiyle indir.
harname eski turkce okunuşuyla indir.