Kitaplar Kitap Tanıtımları

Kuyucaklı Yusuf- Sabahattin Ali Kitap Tanıtımı

    Annesi ve babası eşkıyalar tarafından öldürülen Yusuf’u Kaymakam evlatlık olarak alır. Edremit’e Kaymakam’la giden Yusuf zamanla acısını unutur ama içine kapanır, kimseyle konuşmaz. Arada sırada Kaymakam’la konuşur ama Kaymakam’ın eşi Şahinde ile hiç muhattap olmaz. Kaymakam’ın kızı olunca onunla ilgilenmeye başlar, hatta Şahinde’den daha fazla ilgilenir.

Yıllar Edremit’te hızla geçerken hem Yusuf hem de Kaymakam’ın kızı Muaazzez iyice büyürler. Zaten içine kapanık olan Yusuf pek arkadaş da edinemez. Üç beş tane arkadaşı vardır. Bunlarla gezerler, tozarlar, eğlenirler. Yine öyle günlerden biriydi. Yusuf, Şahinde ve arkadaşları eğlenirken kasabanın zenginlerinden birinin oğlu olan Şakir Muazzez’e laf atar, bunu duyan Yusuf Şakir’e bir yumruk atar. Bundan sonra Şakir Yusuf’tan öç almaya çalışır ve Muazzez’i isterler. Kaymakam ise bu insanların kötülüklerini bildiği için Muazzez’i hemen vermek istemez. Yusuf da babasının bu düşüncesini destekler Muazzez’i Şakir’e  vermek istemez ama ortada işin içinden çıkılmayacak bir durum daha vardır. Hilmi Bey ve Ethem Efendi Muazzez’i istemeden önce Kaymakam’a kumar oynatıp kendilerine borçlandırırlar. Bir de Yusuf’a tuzak kurup tam manasıyla olayı kendi lehlerine çevirmeyi amaçlamışlardır. Daha önce Ethem Efendi, Hilme Bey ve Şakir bir garibanın kızına eziyet etmişlerdi. Şimdi bir plan kurup bu kız ve annesini Yusuf’un zeytin bahçesine gönderip onu tuzağa çekeceklerdi. Ama olaylar kurguladıkları gibi gitmedi. Kız ve annesi ona kurdukları tuzağı Yusuf’a anlattılar. Bunun üzerine Yusuf ve Kaymakam  Muazzzez’i  Şakir’e vermemek için çareler aramaya başladılar. Yusuf arkadaşı Ali’den borç aldı ve Muazzez’i seninle evlendirmek istiyorum diye ikna etti. Hemen gidip babasının borcunu ödedi. Ali de Muazzez’i istetir. Bunun üzerine Muazzez Yusuf’a kızar beni kaç para sattın, diye sorar. Kendisinin Yusaf’a aşık olduğunu belirtir. Yusuf da Muazzez’e karşı sevgi beslediğini ona belli eder. Tüm olanlardan sonra Şakir de Ali’yi bir düğünde öldürür ama hiçbir ceza almaz babasının zenginliği sayesinde.

Şakir , Ali engeli ortadan kalktığını düşünerek tekrardan Muazzez’i elde etme çabasına girişir. Tabi bu arada Muazzez Yusuf’tan bir hareket bekler ama Yusuf sadece susar ve Muazzez’den uzak durur. Bundan sıkılan Muazzaz artık ümidi keser ve Hilmi Bey’in  bağ evinden gelen davete annesiyle gider. Bunu duyan Yusuf- Kübra’ının başına gelen olaylar da bu bağ evinde idi, Yusuf da bunu biliyordu-  bağ evine gidip kızı kaçırır. Kaymakam bu olaydan memnun olmuştu ama karısı hiç de iyi karşılamamıştı.

Kaymakam Yusuf’a kaymakamlıkta bir iş bulmuştu. Artık her şey düzene girmişti ama Kaymakam’ın çoktandır nükseden hastağı iyice onu zorlamaya başlamıştı. Tam o günlerde seferberlik ilanı haberi geldi. Bunun üzerine iyice ağırlaşan Kaymakam vefat etti.

Kaymakam’ın ölümünden sonra yeni gelen Kaymakam Yusuf’ katiplik işinden alıp tahsildarlık işine verir. Bundan sonra iyice boş kalan Muazzez ve Şahinde fakirliğin de verdiği zorluklar nedeniyle de kötü yola düşerler. Yeni Kaymakam, Hilmi Bey,Hacı Ethem ve Şakir Yusuf’un evinde her akşam alem kurup Muazzez ve Şahinde ile eğlenmektedirler. Yusuf ise bunlardan habersiz köy köy vergi toplar. Haftada bir evine ancak uğrayabilmektedir. Bunu  fırsat bilen kötü niyetliler Muazzez ve Şahinde’yi iyice yoldan çıkarmışlardır ve bu durum kasabada iyice yayılmıştır ama kimse Yusuf’a söyleyememiştir. Yusuf eve geldiğinde bir şeyler sezmektedir ama durumu tam anlayamamaktadır. Muazzez’in günden güne kötüye gittiğini gören Yusuf köylere vergi toplamaya gider ama aklı hep evdedir. Hesap yapmaktadır. Muazzez’i alıp götürmeyi, onu kurtarmayı düşünmektedir. Tam bu günlerde hastanır ve bir köyde tam dört gün yatar. Ayağa kalkabilecek duruma gelince hemen eve döner ve karşılaştığı manzara korkunçtur. Odanın ortasında bir masa var, orada burada ise Hilmi Bey, Kaymakam, Şakir, Hacı Ethem, Jandarma Komutanı, Şahinde ve Muazzez… Hepsi içmiş, hiçbiri kendinde değildi ama Yusuf’un içeri girmesi dikkatlerini çekmişti. Bu durum karşısında Yusuf eline aldığı kırbaçla önüne gelene vurmaya başladı. Tam o anda ortada yanan lambaya vurdu ve lamba yere düşüp söndü. Bu esnada Şakir’in silahını çektiğini gören Yusuf da silahını çeker ve oraya buraya ateş eder. Hiçbir kıpırtı kalmayınca Muazzez’e seslenir ve onu alır dört nala kasabadan uzaklaşır. Yolda giderken muazzez’in yaralı olduğunu anlar ve dağın başında attan indirir ve orada sabahlar. Sabah olduğunda Muazzez’in öldüğünü anlar. Onu oraya gömer…

 

Kitap hakkında:

  • Edebiyatımızın en nadide eserlerinden bir tanesi olan Kuyucaklı Yusuf, muhteşem bir girişle başlar. Sanki bir sinema filmi izler gibi heyecan veriri ilklerde ama ileriki sayfalarda bu heyecan bazen gereksiz betimlemelerle bozulmuştur. Bu betimlemeler bazı yerlerde -ben okurken beni sıktı- çok abartılı olmuş bazı yerlerde ise çok başarılı.
  • Romanı okuduğumuzda Anadolu’da halkın nasıl bir yaşam sürdüğünü görebiliriz. Bir Anadolu insanının sevdiği uğruna neler yapabiliceğine de şahit oluyoruz. Yine para illetinin nelere kadir olduığunu da görüyoruz.
Yazdır

Yazar hakkında

Süleyman Kara

Öğrenci ve öğretmenlere faydalı olmak için onlara kaliteli edebiyat sitesi olan edebiyat sultanını sundum.

1 yorum

  • Kitaplarla ilgili yorum ve özet çalışmasına yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ederiz.

Yorum yap