Kitabın başkahramanı Cemal, üniversite eğitimi için İstanbul’a dönmüştür. Akrabalarından birisi olan Behçet Bey’in evine gidecektir. Fakat ilk olarak büyüyüp yetiştiği mahallesine gitmeyi arzu eder. Mahalleye gittiğinde çok üzülür çünkü çocukluğunu geçirdiği mahalle işgal altındadır.
Mahalleden eski arkadaşı olan Sabiha, Süleyman Bey’in kızıdır. Süleyman Bey karısına kalan yüklü miktardaki mirası kendi zevkleri uğruna harcamış bundan dolayı karısı ile sıkıntılar yaşamaktadır. Sabiha ise anne babasının bu geçimsizliklerinden olumsuz etkilenmektedir. Ancak arkadaşı Cemal bir parça olsun Sabiha’ya sıkıntılarını unutturmaktadır.
Mahalleden ortak arkadaşları olan İhsan, yurtdışında görmüş olduğu eğitimini tamamlayarak evine dönmüştür. Bir süre sonra Cemal’in de eğitim görmüş olduğu Vefa Lisesi’nde tarih öğretmenliği yapmaya başlamıştır. Cemal, Sabiha ve İhsan çocukluk günlerinde olduğu gibi birlikte çok fazla vakit geçirmeye başlamışlardır. Fakat bir süre sonra Cemal, Sabiha’nın İhsan’a fazlaca ilgi gösterdiğini fark eder ve onu kıskanmaya başlar.
Sabiha, bu aralarda kadın hak ve özgürlükleri gibi konulardan etkilenmeye başlamış, ve bu değerlerin işlendiği başta tiyatro olmak üzere etkinlikler katılmaya başlamıştır. Cemal’in babasının tayini Anadolu’da bir yerlere çıkınca Cemal, Sabiha’dan ayrılmak zorunda kalmıştır.
Cemal, İstanbul’dan ayrıldıktan sonra Sabiha’yı çok özler ve gözleri her yerde Sabiha’yı arar. Cemal, bu ayrılık vesilesiyle Sabiha’ya aşık olduğunu anlar. Sabiha hakkında bilgi alabilmek ümidiyle İhsan’ın evine gider. Fakat İhsan’ın siyasi meselelerle çok fazla alakadar olduğunu İttihat ve Terakki yanlısı işler yapmakta olduğunu fark eder. İhsan arkadaşlarıyla siyasi tartışma yapmaktadır. Cemal’i bir tanıdığın evine gönderirler. Orada Sabiha’nın bir genç ile evlendiğini görür.
Zamanla Cemal’e Nasır Paşa adında büyük bir zatın anılarını yazma görevi verilir. Anıları yayımlanan Cemal’in yazıları bazı insanları rahatsız etmeye başlar. Cemal bir gün Nasır Paşa’nın yanına gittiğinde paşanın olanlardan çok sıkıldığını bir tatile çıkma bahanesiyle bu ortamdan uzaklaşmak istediğini tüm bilgi ve belgeleri yakmakta olduğunu görür.
Ertesi gün Cemal uzun zamandır görmediği Sabiha ile karşılaşır. Sabiha Cemal’in geldiğini uzun zamandır bildiğini ancak kocasından çekindiği için buluşmaya gelemediğini söyler. Eskisi gibi bir zaman el ele gezerler ve Sabiha tekrar geleceğini söyleyerek uzaklaşır.
Birkaç gün sonra Sabiha, Cemal’in kalmakta olduğu otele gelir. Tavırlarından bir şeylerden çekindiği bellidir. Cemal’e Muhtar ismindeki kocasının peşinde olduğunu anlatır. Geçen zaman içinde alkol gibi zararlı alışkanlıklara da başlamış olan Sabiha, sürekli olarak ağzında bir şeyler gevelemektedir. Sabiha o gece Cemal ile birlikte kalır. Cemal sabah uyandığında bir mektup bulur. Kağıdın üstünde Sabiha’nın resmi; altında ise ‘’Sahneye çıkacak ilk Türk kadını’’ yazmaktadır. Cemal, Sabiha’nın karar vermekte zorlandığı şeyin ne olduğunu anlamıştır.
DEĞERLENDİRME: Ahmet Hamdi Tanpınar’ın Sahnenin Dışındakiler isimli eserinde milli mücadele döneminin zorluklarını anlatarak adeta kendi geçmişimize bir ayna tuttuğunu görebilmekteyiz.