Roman Yorum-Özet

Sarah JİO- Yeşil Deniz Kabuğu- Kitap Yorumu

Pena Yayınları- 2017- 308 sayfa

Roman sondan geriye doğru akış yaratmış. Aslında final en baştan verilmiş ancak anlayana.

“Her zaman aşka bir kez daha güvenecek cesaretiniz olsun.”

Kailey, evlenme arifesindedir. Aslında çoktan geçmişiyle bağını koparmıştır. İşinde gayet başarılıdır. Evsizlerle ilgili yazılar yazıyor, adından da başarılarıyla söz ettiren bir gazetecidir.
Nişanlısı ile akşam yemeğine çıktıkları sırada restaurantın kapısının önünde bir dilenci gözüne çarpıyor. Ona biraz yaklaştığında ise gördüğü dilencinin eski aşkı Cade olduğudur.

“Hayatınızı birine bağlarsınız ve geriye kalan her şey önemini kaybeder.”

O anın şaşkınlığı ile nişanlısı Ryan’a dilencinin eski sevgilisi olduğunu söyleyemiyor. O saat itibariyle aklından Cade hiç ama hiç çıkmıyor. Hemen ilk boşluğunda Cade’yi gördüğü sokağa gidiyor ve en son gördüğü yerde onu buluyor. Kendinden ve çevresinden bihaber olan Cade’nin bu savunmasız hali Kailey’i perperişan ediyor.

“Zaman, gece ve gündüz arası bir yerdeydi.”

Daha önce onu uçurumun kenarındayken düşmekten kurtardığı için ona yardım etmeyi istiyor. Canhıraş bir şekilde kendi kendine Cade için yardım arayan Kailey, bu olanları nişanlısına anlatamıyor. Aslında Cade’yi, içinde olduğu durumu, hatta onu gördüğü andan itibaren yaşadığı duygu karışıklığını bile anlatmak haykırmak istiyor. Ancak aradığı o zamanı – o anı – bir türlü denk getiremiyor. Ki denk getirse nişanlısının onu anlayışla karşılayacağından da pek emin; ama maalesef söylemeyi beceremiyor uzun bir süre. Cade ile hemen hemen her gün ilgileniyor. Hatta doktorların tavsiyesi üzerine onu bir kliniğe bile yatırıyor.
Cade, kendini güvensiz hissettiğinden ve de çevresindekileri tanımadığından sürekli klinikten kaçıyor. Kailey onu iyi tanıdığından her seferinde onu kolayca bulmayı başarıyor. İyileşme sürecinde öğreniyor ki ileri derecede bir kafa travması geçirmiş. Kailey, bir zamanlar ünlü bir plak şirketi olan Cade’nin şimdilerde bunları yaşıyor olmasına bir türlü inanamıyor. Hem beş parasız hem de hiç kimseyi hatırlayamayacak kadar ağır bir hasar görmüş. Bu olayın peşini bırakmamayı tercih ediyor. Tabii bu esnalarda da nişanlısı bir şekilde Cade’yi ve Kailey’in geçmişini öğreniyor. Cade’nin geçmişte onun hayatını kurtarmış olması Kailey’i borçlu kılıyor. Nişanlısını bu sebebe inandırmış gibi görünse de ikisinin de kalbi bambaşka şeyler söylüyor. Ve tabii ki nişanlısı Kailey’den ayrılıyor.

“Beyin bilimi, tıbbın son sınırıdır.”

Kailey araştırmalarını derinleştirince işin altından Cade’nin eski ortağı James çıkıyor. Ne tesadüf ki James de o gün Kailey’nin evine geliyor. Ve yıllardır vicdan azabı çektiğini artık her şeyi anlatmak istediğini söylüyor. Meğerse James ve sevgilisi teknedelerken Cade tekneye gelmiş. Aralarında bir tartışma çıkmış. Cade dengesini kaybedip düşmüş. Başından yaralanmış. Bunlar tam paniklediklerinde ise Cade ayağa kalkmış ve de o esnada tekneden düşmüş. James her ne kadar polisi aramak istese de sevgilisi hamile olduğunu ve polis gelirse ikisinin de hapse gireceğini söyleyip onu polis çağırmamaya ikna etmiş. Bu esnada da James, Cade’yi kayboldu diye bilirken onun ortaya çıkması vicdanını sızlatmış ve olanları anlatmak için Kailey’nin evine gelmiş. Bu duyduklarından sonra Kailey, James’i polise teslim ediyor. Sevgilisi ise James’le ağız birliği yaptığından hiç ceza almıyor.
Cade ile Kailey bu olaylardan üç sonra evleniyor.( Yıl 2008) Hikaye 2050 ile birden sona eriyor. Aslında sondan geriye doğru bir kurgu yapılmış ancak biraz fazla kopuk olmuş. Hikayenin başında yeşil deniz kabuğunun hikayesinden çok kısa bahsediliyor. Hikayenin sonunda da alakasız bir sonla tekrar yeşil deniz kabuğunun bahsi açılıyor. Romanın kurgusu gayet yerindeyken böyle bir durağanlığa gerek var mıydı pek emin değilim açıkçası.

“İyi şeyler kalıcı olabilir.”

Yazdır

Yazar hakkında

Aslı Cansız

Türk Dili ve Edebiyatı öğretmeni

Yorum yap