Biz yaştakilerin gençlere hep nasihat vermek hevesinde olduğumuz bilinir. Biz, hayat yolunun ancak yarısına erişmiş insanlar, her zaman gençliğimizde kaybettiğimiz fırsatları ve boşuna harcadığımız gençliğimizi düşünerek dövünürüz. Fakat ikinci bir yaşama fırsatını yeniden bulursak, eskiden yürüdüğümüz yanlış yolları bırakarak bu seker engellere takılmadan, daha doğru ve düzgün yollardan yürüsek bugünkü kadar başarıya ulaşacağımız bile şüphelidir. Herşeye rağmen ikinci bir yaşama fırsatını elde etsek neler yapacağımızı yazmak, bu yollarda yeni yürümeğe başlıyan gençliğe belki faydalı olabilir. İleriyi görüş, geriye bakış kadar emin değildir.
Yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, eskiden yaptığım gibi vaktimin hepsini çalışmaya vermezdim. Derslerime yeterince zaman ayırır, bu zamanda başka şeylerle uğraşmayıp her dersin hakkını vererek çalışırdım. Kendim de içinde olmak üzere, tanıdığım öğrencilerin çoğu ders çalışmak için ayırdığı zamanın büyük bir kısmını çalışmayarak, çalışmaya hazırlanmakla geçirirler. Bunlar ellerinde kitapları, pencereden ya bulutlara bakarlar veya caddeden geçen genç ve güzel kızları seyrederler ve kendilerini ders çalıştıklarına inandırarak aldatırlar.
Tüm okul hayatım boyunca ders çalışmaya hazır bir hale gelebilmem için harcadığım zamanları kitaplara vermeliydim. Yeniden bir lise öğrencisi olsam kendimi, planlı çalışmaya, ve çalışmaya hazırladığım zamanları hesaplı kullanmaya alıştırırdım. Çalışmaya uzun zaman ayırmaktansa kısa ve verimli çalışma yolunu seçerdim.
Eskiden yaptığım gibi kendi kabuğuma çekileceğim yerde, kendime kalabalıkta da çalışabilme yeteneğini kazandırırdım.
Şimdi çok defa lisede alışmış olduğum çalışma metodlarından başka bir şekilde çalışmak zorundayım. Gürültülü bir yerde yapmam gereken işleri güçlükle yapabiliyorum.
Eğer bir lise öğrencisi olarak görevimi yeniden yapacak olsam, eskiden ilgi göstermediğim veya güç bularak yalnız not almak için çalıştığım dersleri bu sefer daha çok çaba göstererek, onlara ilerde yararlı olabilecek bir yolda çalışırdım. Öğrencilere öğrencinin sevdiği ve ilerde kendine meslek olarak seçeceği alana yönelmenin doğru olmadığını anlatmak istediğim sanılmasın. Aksine ben öğrencinin öğrenim hayatından hoşlandığı ve büyük bir ilgi gösterdiği alanı kendisine meslek olarak seçmesini en fazla isteyenlerdenim. Sanırız ki bize en kolay gelen şeyi en iyi şekilde yaparız; fakat gerçekte ustalık didinerek kazanılır. Karşı koymasını, zorluklara ve karşı fikirlerle en iyi şekilde direnmesini bilen insanlar hayat savaşının kazananları olacaktır.
Hergün odama gelen öğrenciler bana okulda kendilerini ilgilendirmeyen bir sürü gereksiz ve boş şeyler okutulduğunu açarak dert yanarlar. Hayatın birçok işleri hoş değildir. Lisede okumak zorunda olduğum derslerin yarısı hoşuma gitmeyen ve sevmediğim şeylerdi, bu derslere, benim sevip sevmediğime bakmaksızın bütün dikkatimi vermemi beklerlerdi. Şimdi lisede iken bu hoşuma gitmiyen derslerin bana daha fazla okutulmasını istiyorum.
Zaman zaman çok defalar hiç hazırlıksız olduğum veya gayet az bilgim olan bir konu üzerinde bir yerde birkaç şey söylemek zorunda kalabilirim. Böyle zamanlarda lise öğrencisi iken okulda bir insana hep konuşmaya hazır bir halde bulunmayı öğreten metotlardan, -eğer bu metodları yalnız not almak için çalışmamışsam – yararlanırım. Geçen ilkbaharda mezun olduğundan beri kendisini görmediğim bir mühendis arkadaşıma rastladım “matematik” diye cevaplandıracağını sandığım şu soruyu sordum: “Eğer yeniden öğrenime başlaman gerekse hangi derslere daha çok değer verirdin?” Verdiği cevap şu oldu: “Eğer öğrenimimi yeniden yapmam gerekse muhakkak ki ilkin iyi konuşmayı ve iyi yazmayı öğrenirdim. Hergün bu alandaki bir çok güçlüklerden bunalıyorum. Oğlum da mühendislik öğreniyor, fakat onun benim yaptığım yanlışlığı yapmasına fırsat vermiyorum. Beni bir yerde ansızın konuşmaya çağırdıkları zaman, dizlerim titremeye, sesim kesilmeye ve kelimeler boğazıma takılıp kalmaya başlıyor.” Bu eski okul arkadaşımın fikirleri çok doğru idi. Eğer yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, hazırlıksız ve düzgün konuşmayı öğrenirdim.
Yeniden bir lise öğrencisi olsaydım, ödevlerimi ve görevlerimi iyice hatırladığıma göre eskiden bana verilen işi ne şekilde olursa olsun bir an önce bitirmeye bakardım. Hiçbir zaman, bana gayesinin yalnız bir diploma sahibi olmak olduğunu söyleyen bir öğrenci kadar ileri gitmedim, fakat şimdi yapmış olmamı arzu ettiğim ödevlerimi o zaman yapabilme kabiliyetinde olduğum kadar iyi yapmadım. Her lise öğrencisi vazifesini zamanında hazırlamıyarak, imtihanlara üç gün kala acele bir şeyler öğrenmeye çalışır. Lise öğrencilerinin onda dokuzu ödevlerini gününde yapmıyarak biriktirir. Bazı öğrenciler bu yolda münakaşa edecek kadar ileri gitmişlerdir. Onlara göre, birikmiş ödevleri büyük bir gayret harcıyarak bitirmek, insana çok işi kısa bir zamanda bitirme yolunu öğretir. Belki bu iyi bir şeydir, fakat acele yapılan işler yanlış doludur.
Eskiden verdiğim çabadan daha çok çaba göstererek hocalarımla dost olmaya çalışırdım.
Bir lise öğrencisi olarak hocalarımı ne kadar az rahatsız edersem o kadar iyi olacağını sanırdım. Fakat sonunda, hocalarımın hatta bana anlaşılamaz görünenlerin bile geniş bilgileriyle bana yardıma hazır iyi birer insan olduklarını gördüm.
Bir liseye yeni yazılan öğrenciye yalnız derslerini çalışmasını tavsiye etmem. Hayattaki diğer birçok şeyler de dersler kadar değerlidir. Bir öğrenci hep okulundaki hayatla kaynaşmalıdır. Sanırım ki, bir lise öğrencisi genç kızlarla olan sosyal bağlantılarını daha ilerdeki yıllara bırakmalıdır; çünkü kalbe ait işler bekliyebilir. Çalışma esastır, fakat yalnızlık ile toplumun istediği bir fert yaratılamaz, öğrenci ders dışı olaylarla da ilgilenmelidir. Kendini yalnız derslerine bağlıyan öğrenciler hata yapıyorlar, diyebilirim.
Benim için yeniden yaşanamıyacak olan bu üç yıllık lise hayatı insanlar için en büyük fırsat ve tecrübedir. Birçok hatalar yaptım, birçok fırsatlar kaçırdım, fakat herşeye rağmen bu hayatı yeni baştan yaşasam daha doğru ve daha düzgün yollardan yürüsem, bugünkü kadar başarılı olacağım bile şüphelidir. Hayatımın bugünkü halinden memnunum.
Bu makaleyi lisede galiba Kompozisyon Sanatı adlı bir kitapta okumuştum ve çok istifade etmiştim. Uzan zamandır arıyordum! Çok teşekkürler ….
Rica ederim.