11.Sınıf Seçmeli Türk Dili ve Edebiyat 1.Dönem 2.Yazılı Soruları A Grubu

11.SINIFLAR SEÇMELİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 1.DÖNEM 2.OKUMA VE YAZMA KAZANIMLARI UYGULAMA SINAV SORULARIDIR
1.
trrrrum,
trrrrum,
trrrrum!
trak tiki tak!
makinalaşmak istiyorum!
beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu!
her dinamoyu
altıma almak için çıldırıyorum!
tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor,
damarlarımda kovalıyor
oto-direzinler lokomotifleri!
Yukarıdaki şiirin şekil ve içerik özellikleri incelendiğinde ait olduğu edebi akımı , bu edebi akımın beş özelliğini, Türk ve Dünya Edebiyatındaki temsilcilerini yazınız.(15 puan)

2.Büyükçe lambamız misafirin yanında. Başka lambamız da yok. Babam, mutfakta kullandığımız idare kandili ile çalışabilecek mi ( ) Ben suçluyum, babam da hiç sesini çıkarmıyor. ( ) Ben sana söyledim, sözümü dinlemedin ( ) ” dese ben de “Evet, suç bendedir ( )” desem, yahut yalnızca “Suç benimdir, senin sözünü dinlemedim.” diyebilsem gidip rahat yatacağım ( )
Parçada ayraçlarla belirtilen yerlere sırasıyla hangi noktalama işaretleri getirilmelidir?
(5 x 1 =5 puan)

3. Elvanlar’ da ihtiyar bir kılavuz aldık. Köyün bir kısmı yanmış, perişan, herkes fersiz ve şaşkın gözlerle kamyon denilen canavarın lüzumsuz gürültüsüne bakıyordu. Herkesin ruhunda sonu gelmeyen ezilişin, açlığın, her günün gizli felaket ihtimallerinin yoğurduğu ümitsizlik ve ilgisizlik vardı. Onun için kimse Uşak’a kadar gelmek istemiyordu. Parayı ne yapacaklardı? Ne alırdı ki? Yalnız zayıf yüzlü bir ihtiyar, halsiz bir sesle, “Ben İnay‘a kadar yolu biliyorum. Fakat beni Uşak’a götürürseniz ve bana orada bir okka tuz verirseniz gelirim,” dedi. Akşam karanlığı basarken kamyon mırıldanarak, homurdanarak Anadolu’nun ıssız, yolsuz çöllerine daldı. Kamyonda İstanbul gazetecileri vardı. Düşmanın bir benzeri olmayan zulümlerinin külleri ve facia sahnesi üstünde inceleme yapacaklar, ben cephenin, düşmanın zulüm raporunu hazırlarken onlar da ajansla Türk’ün felaketini dünyaya bildireceklerdi. Anadolu’da hâkim, insan değil tabiattır. Kuytu ormanlar, batak ovalar, sarp keskin yokuşlar, sonra karanlık kımıldıyormuş gibi insanı keserek, dondurarak esen acı rüzgârın ortasından bin bir zahmetle bilmem kaç saat geçti. (…) Biraz sonra sağda, bir kaya kovuğunda kızıl bir alevin önünde ısınan iki haki gölgenin kımıldandığını gördüm. Karanlık dereye, kurşuni yangın harabesi önce yamaca vuran biricik ışık, bu ateşin ve kamyonun yürüyen iki göze benzeyen fenerleriydi. Köprünün önünde şoför kocaman, miskin makineyi durdurmaya çalışırken önünde birkaç karaltı kımıldadı. Sonra ışığın beyazlandığı taşlı yolda siyah cübbeli, beyaz sarıklı, siyah sakallı bir adam, arkasındaki, henüz ışığın sınırına giremeyen karaltı arkadaşlarından ayrıldı. Hiç unutamayacağım açık bir sesle, “Halide Onbaşı, sizi biz İney istasyonunda bekliyorduk,” dedi. “Geleceğimizi nereden biliyordunuz?” “İstasyonda biliyorlar. Soruşturma heyeti gelecek, dediler.”
Metinde yer alan hikâyenin yapı unsurlarını (olay örgüsü ,yer, zaman, kişi) ve bakış açısını belirleyerek yazınız. (3 x 4 = 12 puan)

4. Mutfakta, üzeri damalı bir muşambayla kaplı, açılır kapanır masada, yaşamımın birçok dönemine tanıklık etmiş bu eski nesnede, çelik bir tastan çorba içiyorum. Masanın, ana katmanlarıyla yüklü ağırlaşmış yüzü hafif dalgalı bir denizi andırıyor. Muşamba ise sayısız kesik ve çiziklerle zamana karşı direnmiş. Bu izlerin kaçını ben yapmış olabilirim, bilmiyorum. Kalın dilimlenmiş ekmekler arasında dolaşan karıncalar görüyorum. Amaçsız bir geziye çıkmış gibiler.
Verilen metinde hangi anlatım biçimi ağır basmaktadır? (8 puan)

5. Aşağıdaki cümlelerde yer alan yazım yanlışlarını düzelterek yanlarına yazınız. (2 x 5=10 puan)
● Türk Dil Kurumu’na yeni atamalar yapıldı. :
● Diyelimki olaylar senin dediğin gibi gerçekleşti. :
● Van Kedisi koruma altına alınan bir tür. :
● Akşam ki habere çok üzüldü. :
● Bizim yanımıza Ocak ayında gelecek. :

6,7,8 ve 9.soruları aşağıdaki şiire göre cevaplayınız.
MERDİVEN
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak…

Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta…
Ahmet HAŞİM
6.Şiirin temasını belirleyiniz. Tema evrensel bir niteliğe mi sahip açıklayınız? (5 puan)
7.Şiirde ahengi sağlayan özellikleri\unsurları belirleyiniz.( 5 puan)
8.Şiirin nazım biçimini ve türünü belirleyiniz.(5 puan)
9.Şiirde mazmun ,imge ve edebi sanatları belirleyerek bunların anlama katkısını değerlendirin.(10 puan)
10.Aşağıda verilen cümleleri ögelerine ayırınız.(3×5=15 puan)
♣Güneş, arkamızdaki sırta gömüldükçe karşı taraftaki tepenin üzerine serpilmiş bulunan çam ağaçlarına gitgide kırmızılaşan bir ışık yolluyor; vadiyi süratle artan bir loşluğa terk ediyordu.
♣Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik .
♣Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik .
♣Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”
♣Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle.

11.Aşağıda tablo içinde verilen eserlerin yazarlarını karşısına yazınız. (10P)
Harabat:
Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi:
İntibah:
Validem:
Araba Sevdası:
Tarih-i Kadim:
Elhan-ı Şita:
O Belde:
Aziz İstanbul:
Safahat:

CEVAPLAR:
1. Fütürizm (Gelecekçilik) akımı (3 puan)

Fütürizm (Gelecekçilik) akımının özellikleri: (5 x 2 =10 puan)
• 20. yüzyılda ortaya çıkmış, makineyi ve hızı edebiyata taşıyan edebiyat akımıdır. I. Dünya Savaşı başlamadan ortaya çıkan bu akım, “geçmişten kopuşu, yenilik ve değişikliğe yönelişi” ilke edinmiştir. • Geleceği makineleştiren sanattır. • 20.yy. başında Marinetti tarafından kurulmuştur. • Geçmişin sanat değerlerini bırakmalı ve yeni anlatım biçimleri bulmalı. • Makineleşme çalışmaları kutsallığı savunulmalıdır.

Türk ve Dünya Edebiyatındaki temsilcileri: (2 puan) Nazım Hikmet Ran – V.V.Mayakovski,  Filipp Marinetti.

2. ( ? ) – ( ” ) – ( . ) – ( ! ) – ( . )

3. Mekân: Köy, Anadolu’nun ıssız, yolsuz çölleri, İney istasyonu
Zaman: Akşam karanlığı Kişi: İhtiyar bir kılavuz, İstanbul gazetecileri, şoför, bir adam
Olay Örgüsü: Yolda yanlarına aldıkları ihtiyar, köyün perişanlık içindeki halini resmetmeye başlar. Akşam karanlığı bastırmaya başladığında kamyon, içindeki gazetecilerle birlikte düşmanın ülkeye verdiği zararı inceler. Daha sonraki süreçte köprünün önünde şoför siyah cübbeli, beyaz sarıklı, siyah sakallı bir adamın arkadaşlarından ayrıldığını görür ve Halide Onbaşı’ya onu istasyonda beklediğini söyler.
Bakış Açısı: Hâkim (İlahi/Tanrısal) Bakış Açısı

4. Betimleme
5.  Türk Dil Kurumuna yeni atamalar yapıldı.
Diyelim ki olaylar senin dediğin gibi gerçekleşti.
Van kedisi koruma altına alınan bir tür.
Akşamki habere çok üzüldü
Bizim yanımıza ocak ayında gelecek.

6.Ahmet Haşim , empresyonist bir ressam yaklaşımıyla sonbahara ait güzel bir akşam tablosu çizmiştir. Böyle bir tablonun verdiği duyarlılık içerisinde ‘’insanın faniliğini’’ idrak etmesinin trajedisini ortaya koymuştur. Evrensel bir niteliğe sahiptir. Çünkü yaşam bütün insanlar için vardır ve aynı şekilde ölümle son bulur.

7. Şiirde ahenk; ölçü,kafiye,redif, asonans, aliterasyon, dize tekrarı (nakarat) ,sözcük tekrarlarıyla sağlanmıştır. Şiir aruzun (Me fâ i lün / fe i lâ tün / me fâ i lün / fa’lün) kalıbıyla yazılmıştır. Yaprak-ağlayarak= –rak’lar zengin kafiye
Solmakta/olmakta = –makta redif ol’lar tam kafiye
Dolmakta/olmakta = –makta’lar redif ol’lar tam kafiye
Güller/bülbüller = ler’ler redif ül’ler tam kafiye.

8.Merdiven şiiri dört bent ve on dizeden oluşmaktadır. İki üçlük iki de beyit kullanılmıştır. Şiirde belli bir nazım biçimi kullanılmamıştır. Şiirin kafiye düzeni “abb cc dde cc “şeklindedir.Merdiven şiiri duygular ağır bastığı için lirik şiir özelliği göstermektedir.

9. Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden dizesinde merdiven sözcüğü benzetme amacıyla hayat sözcüğünün yerine kullanıldığı için istiare sanatı vardır. Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak dizesinde imgeli ve sanatlı bir söyleyiş vardır ve sözcükler mecaz anlamıyla kullanılmıştır.Sular sarardı…Yüzün perde perde solmakta dizesinde sular sararan bir şeye benzetilerek istiare sanatı yapılmıştır. Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta dizesinde istiare sanatı vardır.
Merdiven şiirinde kullanılan başlıca imgeler şunlardır:
Merdiven, hayatı sembolize etmektedir. Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak, geçmişe ait yaşantıları ve anıları ifade etmektedir. Sular sarardı… yüzün perde perde solmakta, yaşlanmayı ve bundan duyulan korkuyu temsil etmektedir. Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller dizesinde Divan şiirindeki gül-bülbül mazmunundan yola çıkılmış ve ona farklı anlamlar yüklenmiştir.

10. ♦ Güneş, \arkamızdaki sırta gömüldükçe\ karşı taraftaki tepenin üzerine serpilmiş bulunan çam ağaçlarına\ gitgide kırmızılaşan bir ışık\ yolluyor;\ vadiyi \süratle artan bir loşluğa \terk ediyordu.\
Özne+ Zarf Tümleci+ Yer Tamlayıcısı+ Belirtili nesne+ yüklem+ Belirtili nesne+ yer tamlayıcısı+ yüklem.

♦ Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik : Özne+Y.T+Z.T+Y

♦Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik :Özne +Z.t+B’li nesne+Yüklem

♦Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!” :Yüklem+Özne+Cümle dışı unsur

♦Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle :Gizli özne(Biz)+Z.t+Yüklem+Y.t+Edat Tümleci

11. Harabat: Ziya Paşa
Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi: Şinasi
İntibah: Namık Kemal
Validem: Abdulhak Hamit Tarhan
Araba Sevdası: Recaizade Mahmut Ekrem
Tarih-i Kadim: Tevfik Fikret
Elhan-ı Şita: Cenap Şehabettin
O Belde: Ahmet Haşim
Aziz İstanbul: Yahya Kemal
Safahat: Mehmet Akif Ersoy

11.sinif secmeli edebiyat 1.donem 2.yazili sorulari a grubu indir.