Yazılı Soruları

11.Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1.Dönem 2.Yazılı Soruları F Grubu

11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 1.DÖNEM 2. OKUMA VE YAZMA KAZANIMLARI UYGULAMA SINAV SORULARI 

1. Aşağıda açıklamaları verilen sanat akımlarının adını yanlarına yazınız.(3×4=12 puan )
A) Bu akımın “gerçek” anlayışı bizi nesneleri olduğu gibi değil olması gerektiği gibi, nesnenin kendisini değil manalarını vermeye çalışan bir gerçekçilikle yüz yüze getirir. Bu da doğal olarak soyutlama ve simgelemenin kapısını aralar. Zira dışarıdan görünen gerçek, özgün olamaz. Gerçek bizim tarafımızdan yaratılmalıdır. Nesnenin anlamı onun görüntüsünün arkasında saklıdır. Bir olaya inanarak, onu düşleyerek veya belgeleyerek doyuma eremeyiz. Gerçeği sanatkârın iç dünyasında bulan ve bu sebeple iç gözlem üzerinde yoğunlaşan bu sanat akımı, doğal olarak bütünüyle ferdiyetçidir. Bu noktada insanı içinde yaşadığı toplumdan hatta kendinden bile soyutlar. Geriye sadece iç ben/ruh kalır. ………………………………………………………………………

B) Roman yazarı, bilimsel metotları uygulayan bir deneycidir. O, sadece gözlem yapılarak öğrenilebilecek şartları kaydetmez, bireyin çevre şartlarıyla mücadelesini sebep sonuç ilişkisi içinde vererek başlangıçta oluşturduğu hipotezi ispatlamak zorundadır. Onun için en önemli şey, insan tabiatını objektif bir biçimde gözlemlemek, belli biyolojik kalıtımla doğan bir kişinin belli sosyoekonomik şartlar içinde kaderinin ne olacağını incelemektir. …………………………………….

C) Sanat eserinin değerini, gerçeğin olduğu gibi aktarılmasında değil; duygu ve düşüncelerin işaret ve biçimlerin uygunluk içinde düzenlenişinde gören, kelimelerin müzik değerini savunan ve parnasizme tepki olarak doğan şiir akımını yazınız. ………………………………………………………………….

D) Bu akım, aslında akla karşı bir başkaldırıdır. Alt bilincin tüm derinliklerine inmek, kişinin bilinçaltını ışığa çıkarmak, kişiye aklın ötesinde bir mutluluk sağlamak amaçlanır. Bilim ile sanatı çoğu kez birbirine karıştıran bu akıma bağlı sanatçılar aklın, geleneklerin, alışkanlıkların kontrolünden uzak bilinçaltı temalarını anlatmak istemişlerdir. ………………………………………………………….

2. Aşağıdaki cümleyi ögelerine ayırarak ayırdığınız ögelerin ne olduğunu cümle üzerinde gösteriniz. ( 15 P)
• Vücudumuzdaki proteinlerin üçte birini oluşturan kolajen bulunduğu dokudaki işlevine göre karmaşık
yapılar ortaya çıkarır.

– Kişiyi, içinde yaşadığı toplumun değer yargıları biçimlendirir.

– Yağmurdan sonra ormanın nemli zemininden yüzlerce mantar fışkırmış.

3. Aşağıda verilen parçadan hareketle hikayedeki yapı unsurlarını belirleyiniz. 10P
Ruşen, trenin acı düdüğünü duyunca masum bir hayalden apansız uyanır gibi irkildi. İstasyon merdivenlerini koşar adım birer ikişer indi. Elindeki çiçekleri hırpalamamak için ceketi arasına sardı. O sıra trenin son vagonunun demir raylardan süzülerek hızla ilerlediğini gördü. Öndeki vagonlara doğru koştu. Trende yolcular yer kapma telaşında idi. Bir yandan pencerelere göz gezdiriyor, bir yandan da koşuyordu. Kaç pencere sonra dedesinin alaca renkli kazağını görür gibi oldu. Artık gücü kalmamış, tren de iyice hızlanmıştı. Pencereye yetişemeden tren gözden hızlıca uzaklaştı. Ceketinin altındaki çiçek buketini yokladı. Heyecanla bütün çiçeklerin hırpalandığını, tek tük yapraklarını döktüğünü gördü. O sıra her gidenin bu yapraklar gibi hayatından koptuğunu düşündü.
*Olay:
*Kahraman:
*Zaman:
*Yer:
*Anlatıcı:

4. Aşağıda verilen parçalarda hangi anlatım türlerinden yararlanılmıştır. Kısaca belirtiniz. ( 3P+ 3P+ 4P )
* Romantik ozanlardan biri olan Nerval’in sanat dünyasında adının anılmasını gereksiz görenler var. Bunlara göre sanatsal yönü pek güçlü değil onun. Oysa Romantik ozanlar arasında sembolistleri doğrudan etkileyen biri varsa o da Nerval’ dir. Onun sembolizme katkısı en az Baudelaire kadar önemli, özellikle anılmaya değer. Tüm kitapları gerçek yaşamla düşler evreni arasındaki ilişkiyi çok güzel bir biçimde anlatan kitaplar.

* “Kulübenin ardında iki katlı, yaşlı bir bina vardır. Bir bırakılmışlık duygusu taşır, lodosun eskittiği yüzünde camlarda yağmur izi… Gençliğine doyamamıştır. Alt katında kimi işlemez dükkânlar, üst katında ise küçük bir sahil lokantası. Sanki dekorunu ve yemeklerini yıllardır hiç değiştirmemiş bir sahil lokantası… Bu meydandaki her bina, her yol, her ayrıntı denize göre konum almış gibidir; denizle yüzleşir durur.”

* Âdem ile büyük oğlu elektrik ustası Yusuf ellerindeki birer lahmacunun son lokmalarını merdivenleri çıkarken çiğneyip yuttular. Bu sebepten merdiven başına vardıkları zaman biraz nefesleri kesilir gibi oldu. O tıkanıkla ikisi birden Osman Efendi’nin tepesine dikildiler ve ihalenin saatini sordular. Osman Efendi üstten alarak “Bekleyin şurada.” dedi.

5.Aşağıda verilen şiire göre metni anlama çözümleme sorularını cevaplandırınız.
Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı

Bildir bana nerde nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab

Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı

Sığsın mı hayale bu hakikat?
Görsün mü gözüm bu macerayı?

Sür’atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.
a)Şiirin temasını\konusunu belirtiniz. ( 3 puan )
b)Şiirde ahengi sağlayan özellikleri / unsurları belirtiniz.(3 puan)
c)Şiirin nazım biçimini ve türünü belirtiniz.( 4 puan)
d)Şiirde mazmun ,imge ve edebi sanatları belirleyerek bunların anlama katkısını değerlendiriniz.( 3 puan )

6. Aşağıda verilen şiirle ilgili soruları cevaplandırınız.
RİNDLERİN ÖLÜMÜ
Hafız’ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz’ı hayal ettiren ahengiyle.

Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar; her gece bir bülbül öter. YAHYA KEMAL BEYATLI
a)Verilen şiirin biçim, içerik , üslup özelliklerini dikkate alarak saf (öz) şiirin özelliklerini maddeler halinde yazınız.( 8 puan )
b)Şiirin nazım biçimini ve türünü belirtiniz. (4 puan )
c)Şiirde kullanılan mazmun , imge ve edebi sanatları belirleyerek bunların anlama katkısını değerlendirin.( 8 puan )

7.Aşağıda tablo içinde verilen eserlerin yazarlarını uygun yere doğru şekilde yazınız. (10P)
Hürriyet Kasidesi:
Merdiven:
Elhan-ı Şita:
Sis :
Makber Sessiz:
Gemi:
Aruza Veda:
Safahat:
Benim Şiirlerim:
Nağme-i Seher

8. Bu parçada parantezle ( ) belirtilen yerlere gelecek noktalama işaretlerini doğru, düzgün ve eksiksiz bir biçimde getiriniz.(10 puan )
Annesi şaşırarak şöyle dedi ( ) “Ne var ( ) neyi düşünüyorsun?” Şen şakrak kızının yüzündeki durgunluğa bir anlam verememişti ( ) “Bez bebeğimi, dedemin aldığı bisikleti, kırmızı uçurtmamı, parlak ayakkabılarımı ( ) Aslında ne kadar güzelmiş benim çocukluğum ( ) değil mi anne?”

CEVAPLAR:

1. A) EKSPRESYONİZM
B) NATURALİZM
C) SEMBOLİZM
D) SÜRREALİZM

2. ♦ Vücudumuzdaki proteinlerin üçte birini oluşturan kolajen\ bulunduğu dokudaki işlevine göre \karmaşık
yapılar \ ortaya çıkarır.\Özne +Zarf Tümleci +Belirtisiz Nesne+ Yüklem
♦ Kişiyi, \içinde yaşadığı toplumun değer yargıları \ biçimlendirir.\ Özne+ Nesne +Yüklem
♦ Yağmurdan sonra \ormanın nemli zemininden\ yüzlerce mantar \fışkırmış. Zarf tümleci+ Yer tamlayıcısı+ Özne+ Yüklem

3. Olay: Trene yetişme telaşıdır.
Kahraman: Ruşen.
Zaman: Tüm olay dakikalar içerisinde gerçekleşir.
Yer: İstasyon.
Anlatıcı: 3.tekil kişi, ilahi bakış açısı.

4. * TARTIŞMACI ANLATIM
*BETİMLEYİCİ ANLATIM
* ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM

5.a) Şiirde ölüm teması işlenmiştir. Abdülhak Hamit Tarhan eşi Fatma Hanım’ın ölümü üzerine makber adlı şiiri kaleme almıştır. Şiir sadece Fatma Hanım’ın ölümünü dile getirmemekte , aynı zamanda şair ölüme karşı olan metafizik endişesini de dile getirmektedir.
b)Şiirde ahenk ölçü, kafiye ve redifle sağlanmıştır. Şiir aruz ölçüsüyle yazılmıştır. Şiirde özellikle tam kafiye ve redifler kullanılmıştır.
c) Şiir nazım biçimi açısından divan edebiyatındaki mesneviyi andırmaktadır. Şiirin nazım türü mersiyedir\ağıttır. Mersiye divan şiirinde, ağıt ise halk şiirinde ölüm temasını işleyen şiirlere verilen addır.
d) Şiirde imge ve edebi sanatlar çok yoğun kullanılmamıştır.

6. a)• Saf şiir; bir mesaj verme kaygısından uzak, amacı sadece estetik (güzellik) olan şiirdir.
• Sanatın form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel Şiir yazmaktır.
• Saf şiir, şiirde dili her şeyin üstünde tutmuş ve divan şiirinin biçimci yapısından da etkilenmiştir.
• Bu anlayışla yazılan şiirlerde ahenk, güzel ve etkili söyleyiş önemlidir.
• Saf şiirde siyaset ve toplumcu görüşler şiirin dışında bırakılmıştır.
• Dilde saflaşma düşüncesi kendini rahat şiir yazma şeklinde başat öğe olarak gösterir.
• Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel ve bireysel yön ağır basar.
• İçsel ve bireysel bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler.
• Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdır.

b) Şiir iki dörtlükten oluşmaktadır. Dörtlükler çapraz uyak düzeniyle oluşmuştur. Şiirde duygular hakimdir ,şiir lirik şiir özelliği göstermektedir.

c) Yahya Kemal, bu şiirde imgelere ve söz sanatlarına önem vermiş, teşbih, telmih, istiare gibi sanatlara yer vermiştir.

Yahya Kemal, divan edebiyatının en çok kullanılan ve   yıpranmış gül ve bülbül mazmununu, modern şiirimize ustalıkla yerleştiriyor. Bülbül, kullandığı bütün şiirlerde ağlamanın ve aşkına karşılık göremeyen sevgilinin sembolüdür. Bülbül, bu şiirde de sabaha kadar feryat edip ağlamaktadır, ancak bu sefer gül için mi yoksa Hafız için mi ağladığı pek belli değildir. Burada gül, Hafız’ın ölümüne üzülmekte, belki de ondan sonra kendisinin güzelliğini layıkıyla dile getirecek bir şairin çıkmayacağı endişesi ile her seher vakti toprağa yaprağından şebnem yerine kan damlatmaktadır.

Rind için de ölüm, “asude bahar ülkesidir”; bir anlamda bir ideal ülkedir, ulaşılması arzulanan bir ütopyadır. Rindin gönlü, bu ülkede varlığını, tıpkı bir “buhurdan gibi” yıllarca duyuracaktır. Ölümün “asude bir bahar ülkesi olduğuna ve hatta sevgiliye kavuşmak olduğuna inanan rintlerin gönlü, bunun için  yanıp  tutuşmaktadır.

7. Hürriyet Kasidesi: Namık Kemal
Merdiven: Ahmet Haşim
Elhan-ı Şita: Cenap Şehabettin
Sis : Tevfik Fikret
Makber: Abdulhak Hamit Tarhan
Sessiz Gemi: Yahya Kemal
Aruza Veda: Halit Fahri Ozansoy
Safahat:Mehmet Akif Ersoy
Benim Şiirlerim: Mehmet Emin Yurdakul
Nağme-i Seher: Recaizade Mahmut Ekrem

8.Annesi şaşırarak şöyle dedi (: ) “Ne var (, ) neyi düşünüyorsun?” Şen şakrak kızının yüzündeki durgunluğa bir anlam verememişti (. ) “Bez bebeğimi, dedemin aldığı bisikleti, kırmızı uçurtmamı, parlak ayakkabılarımı (… ) Aslında ne kadar güzelmiş benim çocukluğum ( ,) değil mi anne?”

11.sinif turk dili ve edebiyati 1.donem 2.yazili sorulari f grubu indir.

Yazdır

Yazar hakkında

admin

Yorum yap