(1 ve 2. Soruları “Yılanların Öcü” metnine göre cevaplayınız.)
YILANLARIN ÖCÜ
Köy Kurulunun aldığı kararla köyün ortasından küçük bir bölüm, Kurulun ikinci üyesi Haceli’ye satılır. Bunda Kaymakamlıktan gelen emir doğrultusunda şehirde yapılacak heykele yardım kampanyasının rolü büyüktür. Yapılacak heykel için köylerden de para toplayan hükûmet, Karataş köyüne de bu arzusunu iletir. Muhtar, hükûmete rezil olmamak kaygısıyla paranın yarısını bu satılan yerden, diğer yarısını da köylüden karşılamayı düşünür. Köylüden toplanan para “salma” olarak adlandırılır. Herkes kendi gelirine göre belli bir miktar para yardımı yapar. Bayram’ın maddi durumunun iyi olduğunu düşünen muhtar, onun birinci boydan salma vermesini ister. O, buna ses çıkarmaz ama Haceli’nin aldığı toprak parçasına tepki gösterir. Çünkü satılan yer kendi evinin önüdür ve Haceli’nin evinin atıklarının kendi evinin önünde toplanacağını düşünür. Haceli vakit kaybetmeden temel kazmaya başlar. Toprağı kazdığı ilk gün Irazca dışarı çıkar ve Haceli ile tartışır. Irazca’nın tepkisini gören Haceli bunun kolay olmayacağının farkına varır. Irazca’nın tüm engellemelerine karşın temel iyice kazılır. Temelin kazıldığı akşam Irazca, Haçça ve Ahmet temeli taşla doldururlar. Ertesi gün temelin doldurulduğunu gördüğünde küfürler etmeye başlayan Haceli’ye, Irazca buraya ev yaptırmayacağını söyler. Bayram ise anası Irazca’dan aldığı direktifler doğrultusunda sessiz kalır ve etrafına ev işiyle annesinin ilgilendiğini dile getirir. Haceli, ev işinde muhtarın desteğini arkasına almıştır. Muhtar, Haceli’ye yaptığı her işin arkasında kendisinin olduğunu söyler. Karataş köyünü Kaymakam’ın ziyaret edeceği haberi muhtarı telaşlandırır. Muhtar, Kaymakam için günlerce hazırlık yaptırır. Kaymakam için kuzu bile ayarlar. Kuzuyu, Haceli’ye verdiği talimatla Bayram’ın hayvanlarının arasından çaldırmıştır. Kaymakam’ın gelmesine yakın Bayram, Haceli’nin ev için hazırlattığı kerpiçleri parçalar. Haceli haberi alır almaz Bayram’ın evine koşar ve kapıda çamaşır yıkayan Haçça ve Irazca’ya taş fırlatmaya başlar. Hamile olan Haçça’nın beline büyük bir taş isabet eder. Haçça o an yere yığılır. Haceli, Irazca ile kavgaya tutuştuğu an Bayram’ın gelmesiyle kaçmaya başlar. Bayram onu yakalar ve büyük bir odun ile öldüresiye döver. Köylülerin araya girmesiyle ortalık yatışır ancak Haçça taş darbesi nedeniyle yataklara düşmüştür. Çocuğunu düşürür. Bütün olaylar üst üste gelir bundan sonra. Bayram’ı eve çağıran muhtar ona tuzak kurar. Bayram, karanlık bir odada yüzlerini görmediği iki adam tarafından elleri bağlanarak dövülür. Evde iki hasta vardır artık. Kaymakam’ın geldiği gün köye girmeden onun yolunu kesen Irazca ona bütün gerçekleri anlatır. Kaymakam köye geldiğinde, köy muhtarı başta olmak üzere herkesi tersler. Bayram’ın evinin önüne ev yapılmaması için bir belge çıkartarak Bayram’a verir. Fakat, bu olayların şokunu üstünden atlatamayan Bayram’ın annesi delirir.
1) Yukarıdaki roman Cumhuriyet Dönemi’ndeki roman anlayışlarından hangisine göre kaleme alınmıştır? Bir sebep belirterek yazınız. (10 puan)
Roman anlayışı:
Sebebi:
2) A- Metnin olay örgüsünü en az beş cümle olmak şartıyla belirleyerek yazınız. (15 puan)
B- Aşağıda verilen roman kahramanlarının kişilik özelliklerine dair birer çıkarımda bulununuz. (10 puan)
Bayram:
Irazca Ana:
Muhtar:
Haceli:
Kaymakam:
3) Aşağıdaki metinlerde hangi roman teknikleri kullanılmıştır? Karşılarına yazınız. (15 puan)
Örnek metinler | Kullanılan roman tekniği |
Dün gibi hatırlıyorum: O gün kandil simitleri yedik Nuhbe Hanım’ın odasına doluşup. Nuhbe Hanım bayağı gençleşmişti. Cahit abinin getirdiği siyah-beyaz damalı başörtüsünü göstermişti anneme. Onları arayıp soran bir başka insanın gizli gururunu taşıyordu. “Cahit abine şiir okusana” dediler bana. Cahit abiye başımı çeviriyor sonra utançla yere eğiyordum.
| |
“Bu akşam görürsem muhakkak konuşacağım.” diye düşündü. Daha cümle kafasından geçer geçmez gülmeğe başladı. “Deliriyorum galiba. Kendi yalanımı hakikat diye alıyorum.” Saatlerce kendi kendine kızdı, acıdı. Bütün günü bu şüphe ve azap içinde geçiyordu. Üst üste kararlar vermeğe başladı. Bir daha rüyalarını düşünmeyecekti. Bu kararın sevinciyle günün geri kalan kısmını oldukça neşeli geçirdi…
| |
Bunun ufacık elleriyle… İşimiz var. Bekle ki küfe dolsun. Karnım da acıktı. Kışın bu derdi var işte. Bereket bu akşam konserdeyiz. İş yok Hamiyet’te… Nerede o eski ses. Tabii zamanla… Dün midemi bozdum. Karıştırıyorum… Bir gazoz çekmeli… Omzum ağrıyor. Uff! Rüzgâr çıktı be… Şu paltonun taksidi de ödenirse bir radyo alır, eh o da… |
4) A-Aşağıdaki cümlelerde geçen üç noktaların (…) hangi görevde kullanıldıklarını belirleyip yazınız. (10 puan)
1. cümle: Bunca zaman sanki onu biz yetiştirmemişiz gibi, bambaşka davranış kalıplarını benimseyip karşıma C…’in tıpatıp bir kopyası gibi çıkması beni deli ediyor.
2. Cümle: Oturduğu masadan etrafında dans eden ve havalarda uçuşan kelebekleri görüyor ama yine de dudaklarını kıpırdatıp tek kelime söyleyemiyordu ve bu hâli…
B- Aşağıdaki cümlelerde yapılan yazım yanlışlarını belirleyip doğrularını cümlelerin altına yazınız. (10 puan)
-İlla ki bu işi bugün bitireceğim diyorsun o hâlde elele verip birlikte bitirelim.
-Odasından birden bire fırlayan baş hekim, sesin geldiği yere doğru gitti.
-Japonya’dan gelen heyeti bakan Ankara’da karşıladı.
C- Aşağıdaki cümlenin ögelerini bulunuz. (10 puan)
–Orhan Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın’da otuz yıl önce yaşananları anlatıyor.
Aşağıdaki cümlelerde yapılan anlatım bozukluklarının nedenini bulup cümleleri düzeltiniz. (10 puan)
–Okulun ikinci katından aşağı düşen deney tüpü paramparça oldu.
–Bazı anlar oluyor; insan, yarının güzel günlerine özlem duyuyor.
5) Aşağıdaki boşluğa istediğiniz herhangi bir konuda en az beş cümle olmak şartıyla bir sohbet/fıkra yazınız. (10 puan)
CEVAPLAR:
1.Roman anlayışı: Roman TOPLUMCU GERÇEKÇİ ANLAYIŞLA yazılmıştır.
Sebebi: KÖYDE YAŞANAN SORUNLARI İŞLEMESİ, TOPRAK ANLAŞMAZLIKLARINI İŞLEMESİ, EZİLENLERİN SORUNLARINI İŞLEMESİ gibi sebeplerden biri yazılabilir.
2.A. -Köy Kurulunun kararıyla Haceli’nin Bayram’ın evinin önüne ev yapmaya başlaması,
-Irazca Ana ve Bayram’ın buna karşı çıkması,
-Kaymakamın köyü ziyaret edeceğinin duyulması,
-Bayram’ın Haceli’nin kerpiçlerini parçalaması,
-Haceli’nin Bayram’ın evini taşlaması ve gelini yaralaması,
-Bayram’ın Haceli’yi dövesi, Muhtar’ın Bayramı dövdürtmesi,
-Kaymakam’ın köye gelmesi,
-Irazca Ana’nın olup biteni kaymakama anlatması ve kaymakamın sorunu çözmesi.
B.Bayram: HAKKINI ARAYAN, ZALİME-GÜÇLÜYE BOYUN EĞMEYEN, MÜCADELECİ BİRİ
Irazca Ana: AKILLI, LİDER RUHLU, YÖNLENDİRİCİ, HAKKINI SAVUNAN, ZALİME-GÜÇLÜYE BOYUN EĞMEYEN BİRİ
Muhtar: KURNAZ, ZORBA, ADAM KAYIRAN, HAKSIZLIK YAPAN BİRİ
Haceli: FIRSATÇI, HAK YİYEN, ZORBA BİRİ
Kaymakam: EZİLENDEN YANA OLAN, ADİL VE ANLAYIŞLI BİRİ
3.
Örnek metinler | Kullanılan roman tekniği |
Dün gibi hatırlıyorum: O gün kandil simitleri yedik Nuhbe Hanım’ın odasına doluşup. Nuhbe Hanım bayağı gençleşmişti. Cahit abinin getirdiği siyah-beyaz damalı başörtüsünü göstermişti anneme. Onları arayıp soran bir başka insanın gizli gururunu taşıyordu. “Cahit abine şiir okusana” dediler bana. Cahit abiye başımı çeviriyor sonra utançla yere eğiyordum.
|
GERİYE DÖNÜŞ |
“Bu akşam görürsem muhakkak konuşacağım.” diye düşündü. Daha cümle kafasından geçer geçmez gülmeğe başladı. “Deliriyorum galiba. Kendi yalanımı hakikat diye alıyorum.” Saatlerce kendi kendine kızdı, acıdı. Bütün günü bu şüphe ve azap içinde geçiyordu. Üst üste kararlar vermeğe başladı. Bir daha rüyalarını düşünmeyecekti. Bu kararın sevinciyle günün geri kalan kısmını oldukça neşeli geçirdi…
|
İÇ ÇÖZÜMLEME |
Bunun ufacık elleriyle… İşimiz var. Bekle ki küfe dolsun. Karnım da acıktı. Kışın bu derdi var işte. Bereket bu akşam konserdeyiz. İş yok Hamiyet’te… Nerede o eski ses. Tabii zamanla… Dün midemi bozdum. Karıştırıyorum… Bir gazoz çekmeli… Omzum ağrıyor. Uff! Rüzgâr çıktı be… Şu paltonun taksidi de ödenirse bir radyo alır, eh o da… | BİLİNÇ AKIŞI |
4.A. Cümle: Herhangi bir sebepten açıkça yazılmak istenmeyen kelimenin yerine konmuştur.
2. Cümle: Anlatım olarak tamamlanmamış cümlenin sonuna konmuştur.
B.–İlla ki bu işi bugün bitireceğim diyorsun o hâlde elele verip birlikte
İllaki el ele
bitirelim.
-Odasından birden bire fırlayan baş hekim, sesin geldiği yere doğru gitti.
Birdenbire başhekim
-Japonya’dan gelen heyeti bakan Ankara’da karşıladı.
Bakan
C–—Orhan Pamuk, Kırmızı Saçlı Kadın’da otuz yıl önce yaşananları anlatıyor.
ÖZNE DOLAYLI TÜMLEÇ BELİRTİLİ NESNE YÜKLEM
Aşağıdaki cümlelerde yapılan anlatım bozukluklarının nedenini bulup cümleleri düzeltiniz. (5+5= puan)
–Okulun ikinci katından aşağı düşen deney tüpü paramparça oldu.
GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMINDAN KAYNAKLANAN BİR ANLATIM BOZUKLUĞU VARDIR. DÜŞME EYLEMİ AŞAĞI DOĞRU GERÇEKLEŞTİĞİ İÇİN “AŞAĞI” SÖZCÜĞÜ GEREKSİZDİR, CÜMLEDEN ÇIKARILMALIDIR.
–Bazı anlar oluyor; insan, yarının güzel günlerine özlem duyuyor.
MANTIK HATASINDAN KAYNAKLANAN BİR ANLATIM BOZUKLUĞU VARDIR. İNSANLAR “YARINA-GELECEĞE ÖZLEM DUYAMAZ.” “YARININ” SÖZCÜĞÜ YERİNE “GEÇMİŞİN” SÖZCÜĞÜ KULLANILIRSA BOZUKLUK GİDERİLİR.
5) Öğrencilerin yazdıkları metinler;
-Seçtikleri türün özelliklerine uygunluk: 6 puan,
-Yazım kuralları ve noktalama işaretlerine uygunluk: 4 puan olarak değerlendirilecektir.
11.sinif turk dili ve edebiyati 2.donem 1.yazili sorulari M grubu İNDİR